Önemsiyoruz Derneği ile Kurumsal Hibe Sürecini Konuştuk

Çocukların temel haklarına erişmesi ve yaşamları için karar verici olmasını tehdit eden her türlü soruna yönelik çözüm üretmeyi amaçlayan Önemsiyoruz Derneği (Önemsiyoruz) çalışmalarında çocuğun gelişim hakkına odaklanıyor. Önemsiyoruz, Çocuk Fonu’nun 2020-2021 döneminde Turkey Mozaik Foundation eş finansmanı ile sağladığımız kurumsal hibe desteğini derneğin organizasyon yapısını, iletişim kapasitesini ve finansal sürdürülebilirliğini güçlendirmek üzere iki çalışan istihdam etmek, kira ve muhasebe giderlerini karşılamak ve faaliyetlerinde ihtiyaç duyduğu dijital araçları satın almak için kullanıyor. Önemsiyoruz Direktörü Gözde Şekercioğlu ve Genel Koordinatörü Handan Kayacan Gülten ile yaptığımız röportajda derneğin çalışmalarında kullandığı tasarım odaklı yaklaşımı, cezaevindeki anneler ve çocuklar için yürüttükleri projeleri ve derneğin kurumsal kapasitesini güçlendirmek amacıyla yapacakları çalışmaları konuştuk.

Önemsiyoruz, Çocuk Fonu’nun 2020-2021 döneminde Vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Önemsiyoruz Derneği, risk altındaki çocukların ve çevresindeki yetişkinlerin; sosyal, kültürel ve ekonomik alanda nitelikli ve sürdürülebilir gelişimlerini sağlamak üzere psikoloji, tasarım ve müzik kesişiminde disiplinlerarası çalışmalar yürütüyor. Kadınların, çocukların ve çevresindeki yetişkinlerin temel haklara erişim konusunda farkındalıklarını artırmak ve birbiri ile kurduğu bağı kuvvetlendirmek amacıyla tasarlanan projelerde kamu kurumu, özel sektör ve sivil toplum ile iş birliği yaparak sosyal etkiyi yaygınlaştırmak için emek veriyor.

Tasarım odaklı yaklaşım ve ürün tasarımları Önemsiyoruz’un çalışmalarında öne çıkan bir nokta. Tasarım çalışmalarının sosyal fayda odaklı olması Önemsiyoruz için ne anlama geliyor?

Dernek üye ve gönüllülerinin sayısı yüzü aşkın. Otuza yakın kişi tasarım disiplininden geliyor, lisans eğitiminde edindiğimiz sorgulama yaklaşımımızı; ihtiyacı anlama, faydalanıcı ile empati kurma, çözümün bireyden topluluğa, topluluktan sisteme doğru gidiş yolunu anlayabilmek için kullanıyoruz. Bu bakış açısı farklı aktörlerin ortak amaç için birlikte üretiminin temellerini oluşturuyor. Tasarım, projelerimizde kıymetli bir araç olarak yer alıyor; sosyal fayda odaklı bakış açısı ise farklı aktörleri dahil etme biçimimizi şekillendirmeyi kolaylaştırıyor. Projenin başlangıcı, kısıtlılıklara uyan bir ürün tasarımı olabiliyor ancak sonuç her zaman saha çalışması ve ortak çalışma ile şekilleniyor veliderliği ruh sağlığı uzmanları üstleniyor. Böylece, zorlu koşullar altındaki çocukların akranları ile gelişimini desteklemek üzere oyuncaklar geliştiriliyor; öğretici içerikler ise kadınlar aracılığıyla çocuklara erişiyor. Çocuk ve kadının çevresindeki uzmanların duygusal dayanıklılıkları için ise eğitici eğitimleri düzenleyerek tüm paydaşların katılımı ile önerdiğimiz çözümlerin sistemli bir hale getirilmesine katkı sağlıyoruz.

Ceza infaz kurumlarında çocuklarla, annelerle ve kamu personeli ile çalışmalar yürütüyorsunuz. Bu alanda yaptığınız çalışmalara dair bilgi verir misiniz?

Bir inisiyatif iken başladığımız bu çalışma alanının bizim için zorlukları ve sınırlandırmaları oldu. Güncel veri ve bilgiye erişimimiz kısıtlı, geçmiş dönemde bu alanda yaptığımız projeler ise Bir Kucak Oyuncak, Anne – Çocuk Gelişim Rehberliği Programı ve bu programın eğitici eğitimi oldu.

Bir Kucak Oyuncak projesi ile Türkiye’deki ceza infaz kurumlarında annesi ile birlikte yaşayan 0-6 yaş aralığındaki 621 çocuğa oyun kiti ulaştırmayı hedefledik. Buna ek olarak,  cezaevindeki annelere yönelik eğitici içerikler ulaştırmayı hedeflediğimiz ve annelerin psiko-sosyal iyi oluşunu desteklediğimiz Anne – Çocuk Gelişim Rehberliği Programı’nı gerçekleştirdik. Aynı zamanda bu programın yaygınlaştırılması için 12 ilde yer alan 14 farklı ceza infaz kurumu içinde ve Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan psikolog, sosyal çalışmacı, infaz koruma memuru ve öğretmenden oluşan 107 kişiye yönelik olarak 3 günlük bir eğitici eğitimi düzenledik. Projelerimiz hakkında daha ayrıntılı bilgiye saha raporlarımızdan erişilebilir. Bu alanda çalışma yürütmek isteyen herkese açık kaynak durumdaki programımızı ve sürece dair deneyimimizi paylaşmak için buradayız.

Yakın zamanda proje raporunu yayınladığınız Bir Kucak Oyuncak projesi, Türkiye’deki ceza infaz kurumlarında annesi ile birlikte yaşayan 0-6 yaş aralığındaki çocukların gelişimini destekliyor. Bize bu proje kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan ve raporun öne çıkan bulgularından bahseder misiniz?

Bir Kucak Oyuncak Projesi, çocukta toplumsallaşmanın ilk açığa çıktığı yer olan oyun deneyimlerine dayanıyor. Oyun, çocuklar için fiziksel dünya ile temasın hassasiyetini koruyan, bu teması daha da tesirli kılan ve çocuğun dış dünyayı anlamlandırmasına süreç içinde katkı sunan bir gerçekliktir. Önemsiyoruz, yaşadığı mekânın koşulları ele alındığında 0-6 yaş aralığındaki bu çocukların fiziksel dünya ile temasının kısıtlı olmasından yola çıkarak dış dünya ile bağını geliştirmesi için oyun ve oyuncağın önemini vurguluyor. Bu kapsamda geliştirilen ürünler Ceza İnfaz Kurumu materyal sınırlandırmaları göz önünde bulundurularak tasarlandı ve çocuklara ücretsiz olarak ulaştırıldı. Çocuğun oyun ile çevresini tanıması, dünyayı anlamlandırması, duygularını öğrenmesi, tepkilerini ifade etmesi, diğer insanlarla iletişim ve iş birliği içinde olması önemliydi. “Koşullarından bağımsız, oyuncak her çocuğun hakkıdır” diyerek, özel durumu olan çocukların akranları ile eş gelişim göstermelerine destek olmak amacıyla hareket edildi. Hedefimiz fırsat eşitliği sunmaktı. Bunun için çocuğun çevresindeki yetişkinlere de odaklanarak, aşağıdaki amaçları ön planda tuttuk:

  • Annenin kendini daha yeterli hissetmeye başlaması ile anne-çocuk bağını kuvvetlendirmek
  • Çocuğun birey olduğunu fark etmeye başlaması ve ifade gelişimi sayesinde özgüveninin artması
  • Oyun ile öğrenmeye araç oluşturarak çocuğun ihtiyaçlarının görünür hale gelmesini sağlamak
  • Anneler arası etkileşimi pozitif yönde geliştirmek

Tüm bu amaçlar için tasarım ve müzik araçlarından yararlandığımız atölyeler ile süreci verimli kılmaya ve yaşamlarda değişim yaratmaya çalıştık. 

Çocuk Fonu kapsamında  sağladığımız kurumsal hibe ile hangi kapasite gelişim başlıklarında ne tür çalışmalar gerçekleştireceksiniz? Bu çalışmaların derneğinize nasıl katkıları olmasını bekliyorsunuz?

Bu kurumsal hibe ile Önemsiyoruz Derneği’nin profesyonel bir çalışanı oldu.  2021 yılı boyunca idari giderleri finanse edebileceğimizin garantisi; çalışmalarımıza devam etmek için hayal ettiğimiz projelerimize odaklanmamızı sağladı. Derneğin dijital ortamda kullandığı araçların kullanım ücretleri için de bu hibeden yararlanacağız. Bu hibe ile kurumsal kapasite alanında finansal sürdürülebilirlik, organizasyon yönetimi ve iletişim başlıklarına odaklanıyoruz.

Organizasyon yönetimi ve iletişim başlıklarında derneğin organizasyon şemasının oluşturulması, rollerin tanımlanması; risk, ihmal ve yolsuzluk politikaları gibi kurumsal belgelerin hazırlanması ya da detaylandırılması, odaklandığımız sosyal etki başlıklarının nihai hale getirilmesi, internet sitemizin güncellenmesi, bültenlerimizin yaygınlaştırılması için erişilebilirliğimizin gözden geçirilmesi konularında çalışacağız. Finansal sürdürülebilirlik başlığı altında ise yeni kaynak geliştirme yöntemleri bulmak, hibe başvurularına devam etmek, yeni iş birlikleri kurmak ve var olan destekçi kitlemizin sayısını artırmak için çalışmalar yapacağız.

2021 yılı hedeflerimiz arasında yer alan eğitici eğitimlerinden ilkini 7 Şubat 2021’de tamamladık. Bu eğitimde amacımız zorlu koşullar altındaki gruplar ile çalışan uzmanları güçlendirmekti.