İstanbul Koruyucu Aile Derneği / www.istanbulkoruyucuaile.org.tr
Kurumsal Program dahilinde destek programına başlayan İstanbul Koruyucu Aile Derneği ile çalışmalarını, hibe sürecini ve gelecek planlarını konuştuk. Röportajın tamamını aşağıda okuyabilirsiniz.
Sivil Toplum için Destek Vakfı (DV): İstanbul Koruyucu Aile Derneği, Türkiye’de koruyucu aileliği yaygınlaştırmak ve devlet korumasındaki çocukların personel eliyle değil aile yanında büyümesine katkı sağlamak için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Derneğinizin oluşum sürecinden kısaca bahseder misiniz?
İstanbul Koruyucu Aile Derneği (İKAD): Derneğimiz bir grup koruyucu aile ve devlet korumasındaki çocuklar ile ilgili yuva ve yurtlarda gönüllü çalışan kişilerin bir araya gelmesi ile 2012 yılı sonunda kuruldu. Koruyucu ailelik oldukça eski bir aile temelli bakım modeli olmasına karşın, özellikle 2012 yılından önce Türkiye’de çok bilinen bir sistem değildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulması ve yeni yönetmelik düzenlemesiyle, bu sistem toplumda daha fazla tanıtılmaya ve teşvik edilmeye başlandı.
Bizler hem koruyucu aileler olarak hem de gönüllüler olarak uzun yıllardır çocukların toplu yaşam alanında yaşamaları ile koruyucu aile yanında yaşamaya başladıktan sonraki süreçte, çocuğun hayatında nelerin değiştiğine yakından tanıklık etmiş kişiler olarak devlet korumasındaki çocukların daha fazla koruyucu aile yanına yerleşmesi üzerine neler yapılabilir diyerek bu amaç ile bir araya geldik. Birçok ilde koruyucu aile derneği varken İstanbul gibi bir ilde koruyucu aile derneğinin olmaması İstanbul için büyük eksiklik idi. Denizli Koruyucu Aile Derneği ile irtibatlarımız sonucu İstanbul’da bir koruyucu aile derneği kurulması için çalışmalara başladık.
İlk dönemler koruyucu aile sistemini kapsamlı bir şekilde tanıma ve tanıtma, koruyucu ailelere ulaşma, çocuk alanında çalışan STK’larla iletişim ve işbirlikleri oluşturma gibi konulara ağırlık verildi. Sonrasında özellikle koruyucu aileleri destekleyici faaliyetlerin önemli bir ihtiyaç alanı olduğu fark edildi ve özellikle psikolojik destek sağlama alanında çeşitli işbirlikleri ve çalışmalar yapıldı. Ailelere yönelik destek çalışmaları daha çok ailenin derneğe yönelmesine de yol açtı. Şu ana kadar 50’ye yakın ailemize danışmanlık bazında ya da uzun süreli terapiler yoluyla destek sağlanmıştır.
(DV): “Personel eliyle bakım” ne demektir? Çocukların gelişim süreci ile etkileri nelerdir?
İKAD: Devlet korumasına alınan çocuklar yuva, yurt, sevgi evi, çocuk evi gibi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı kuruluşlarda bakım altına alınırlar. Bu kuruluşlarda nöbetleşe çalışmakta olan ve belli bir grubun sorumluluğunu yürüten personel tarafından bütün bakımları gerçekleştirmektedir. Fiziksel olarak artık hiçbir eksiğin bulunmadığı bu kuruluşlarda eksik olan en önemli şey birebir ilgi ve sevgidir. Çocukların bakımında görev alan personelin bu çocuklara sevgi, ilgi ve güven ortamı oluşturmaları mümkün değildir. Bunların yoksunluğu ise çocuğun bütün hayatını etkileyen gelişim evrelerinin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasında çoğu zaman engeller oluşturmaktadır.
(DV): Koruyucu ailelik modeli devlet korumasında büyüyen çocuklar için nasıl bir “çözüm” yaratmaktadır? Yaygınlaştırılmasıyla ilgili sizce neler yapılmalıdır?
İKAD: Her şeyden önce çocuk bir aile yanında yaşama hakkına kavuşmuş olmaktadır. Personel eli ile bakımda çocukların bütün ihtiyaçları karşılansa bile birebir ilgi ve sevgi ancak bir aile yanında çocuğa verilebilir. Çocuğun gelişim evrelerinin sağlıklı bir şekilde tamamlanması için birebir sevgi ve ilgi çok önemlidir. Özellikle çocuklarda 0-2 yaş temel bağlanma için çok önemli olup bu dönemi onu sarıp sarmalayacak, sevgi gösterecek bir aile yanında geçirmesi çok önemlidir.
Çocuğun akademik başarısında da yine çocuk ile bire bir ilgilenen, okul toplantılarına giden, eğitim durumunu takip eden bir velinin olması çocuk için çok önemlidir. Bütün bunlar çocuğun akademik başarısının yükselmesine etki oluşturmaktadır.
Koruyucu aile yanına yerleşen çocukların çoğunluğunda gözle görülür bir gelişim gözlenmiştir. Yaygınlaştırılması için toplumun farklı kesimlerinde ve ulaşılabilecek her yerde anlatmak gerekiyor. Koruyucu ailelik, hala toplumun büyük kesiminin duymadığı, kapsamını bilmediği bir modeldir. Yazılı ve görsel basını, sosyal medya araçlarını kullanarak topluma ulaşmaya devam etmek gerekmektedir.
Aynı zamanda koruyucu aile sürecinin sağlıklı ilerlemesi ve aday ailelere örnek teşkil edebilmesi için var olan koruyucu ailelerin, ihtiyaçları dahilinde desteklenmesi gerekmektedir. Aday ailelere modelin gerçekçi ve doğru bir dille anlatılması, tecrübeli koruyucu ailelerle deneyim paylaşımı yapmaları çok önemlidir. Böylelikle zaten belli yüklerle aileler yanına gelen çocukların daha fazla yıpranmalarını engelleyici ortamlar da oluşturulacaktır.
(DV): Sivil Toplum için Destek Vakfı’ndan aldığınız hibe desteğini nasıl kullanmayı planlıyorsunuz? Hibe süreci, finansal sürdürülebilirlik açısından nasıl bir etki yaratıyor?
İKAD: Personel gideri olarak kullanmayı planlamaktayız. Bu sene beşinci yıla giren derneğimizde büyümenin getirdiği iş yükü de artmış bulunmaktadır. Bu nedenle gönüllü sayısının arttırılması, gönüllülerin koordinasyonu ve gönüllüleri yönlendirerek dernekteki işlerin genel koordinasyonunun sağlanması gerekmektedir.
Aynı zamanda derneğin deneyimlerinin artması ve koruyucu ailelerden gelen geri bildirimler yeni projeler doğurmuş olup bunun içinde kaynak geliştirme çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Hibe sürecinde aldığımız destek ile istihdam edilecek personelin genel koordinatörlüğü ile gönüllü sayısının arttırılması, gönüllülerin doğru yönlendirilmesi ile bu gönüllülerin bize projelerde, kaynak geliştirmede, dernek işlerinde ve yeni fikirler üretme süreçlerinde katkı sağlamaları hedeflenmektedir.
Son Yorumlar