Kadın Balıkçılar Derneği (KBD), denizlerin ekolojik dengesinin sürdürülmesini sağlamak, denizlerden ve deniz ürünlerinden sağlıklı ve etkin biçimde faydalanmak ve deniz ekosistemin kullanıcılarından biri olan kadın balıkçıların toplumsal, ekonomik ve mesleki olarak güçlenerek karar alma süreçlerinde yer almasını sağlamak amacıyla çalışmalar yapıyor. European Bank for Reconstruction and Development (EBRD) ve Turkey Mozaik Foundation işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz Çevresel Sürdürülebilirlik Alanında Dijital Dönüşüm Fonu kapsamında hibe ve kapasite gelişim desteği sağladığımız Kadın Balıkçılar Derneği, bu destekle Mavi İşler Dijital Dönüşüm projesini uyguluyor. KBD, proje kapsamında dijital altyapısını güçlendirerek bilgisayar destekli gıda güvenlik uygulamaları geliştirilmeyi, bir e-ticaret platformu kurmayı ve kadın balıkçılar dijital topluluğunu oluşturmayı hedefliyor. Derneğin Genel Müdürü Aslı Olgunlar ile yaptığımız röportajda Türkiye’de kadın balıkçıların durumunu, devam eden çalışmalarını ve Mavi İşler Dijital Dönüşüm projesini konuştuk.
Kadın Balıkçılar Derneği vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Doğanın dengesini ve biyolojik çeşitliliği korumak ve insanın doğa ile uyumlu olduğu adil bir topluma erişmek amacıyla 2019 yılında kurduğumuz Kadın Balıkçılar Derneği ile balıkçılık sektöründe kadın balıkçıların rolünü, konumunu, koşullarını iyileştirmeyi ve cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlar için çözüm önerileri geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda çeşitli eğitimler, sosyal değişim projeleri, farkındalık ve savunuculuk çalışmaları yürütüyoruz. Bugüne kadar çalışmalarımızı Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Rize, Muğla ve Balıkesir illerinde gerçekleştirdik. Türkiye’de suya kıyısı olan tüm illerde faaliyetlerimizi yaygınlaştırma hedefi ile çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Dernek olarak;
- Balıkçılık sektöründeki kadınlarla beraber, sektördeki geleneksel cinsiyet rolü algısını değiştirmek,
- Balıkçı kadınların işgücünde temsilini ve görünürlüğünü sağlayıp güçlendirmek,
- Balıkçı kadınları kendi toplumlarına ve kendi yaşamlarına yön vermeye teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz.
Dernek olarak, cinsiyet eşitliği, deniz ve kıyı ekosistemlerinin ve denizel varlıkların korunması, deniz ekonomik sektörlerinin sürdürülebilir kalkınması için çalışır ve yaşanabilir bir dünyada bir arada yaşanabileceğine inanıyoruz. Hayalimiz, kadınların ve erkeklerin birlikte çalıştığı ve eşit haklara sahip olduğu bir balıkçılık sektörü oluşturmak. Bu doğrultuda, sektörde cinsiyet eşitliğini sağlamak için;
- Kadın balıkçılar adına, toplumsal cinsiyet eşitliğinin denizlerde de savunuculuğunu yapıyoruz.
- Kadın balıkçıları güçlendirmek amacıyla Mavi Kadınlar Liderlik Programı’nı başlattık.
- Farkındalık arttırıcı çalışmalar ve kadınların liderlik ettiği, sosyal değişim projeleri yürütüyoruz.
- Balıkçılık sektöründe hem doğaya hem de insana saygılı, adil çözümler üretmek amacıyla çalışmalar yapıyoruz.
- Adil bir balıkçılık sektörünün mümkün olabileceğini herkese göstermeye çalışıyoruz.
- Toplumsal cinsiyet eşitliği için kadınlarla birlikte çalışıyoruz.
Türkiye’de balıkçılık erkek mesleği olarak algılanmasına rağmen her 30 balıkçıdan birinin kadın olduğunu belirtiyorsunuz. Bu orana bakıldığında, kadın balıkçı sayısının tahmin edilenden daha fazla olduğunu görüyoruz. Türkiye’de kadın balıkçıların durumu ve karşılaştıkları zorluluklar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Türkiye’de binlerce kişinin geçim kaynağı balıkçılığa bağlı. Çoğu sektörde olduğu gibi balıkçılık sektöründe de kadınlar hem resmi kayıtlarda görünmüyor hem de haklar ve ücretler bakımından erkek meslektaşları ile eşit konumda yer almıyor. Sektörde kadınların varlığı, deniz ve kıyı kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, balıkçılık sektörünün geleceği ve biz kadınların geleceği için çok önemli. Ayrıca şunu da biliyoruz ki cinsiyet eşitliği; Mavi Sürdürülebilirlik, ülkelerin kalkınması, insani gelişimlerin sağlanması ve daha adil toplumların oluşması için en önemli unsurlardan biri.
Kadın balıkçılar, balıkçılığın erkek mesleği olarak algılanması yani sektördeki yerleşik toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle yapısal sorunlar yaşıyorlar. Kadın balıkçıların yaşadığı yaygın sorunlardan bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Kadın balıkçılar tekne sahibi olmadıkları için resmi kayıtlarda görünmüyor ve balıkçılık kooperatiflerine ortak olamıyorlar. Dolayısıyla, denizdeki emekleri fark edilmiyor ve kayıt altına alınamıyor.
- Kadın balıkçılar örgütlenemiyor ya da kooperatifte temsil edilmiyor. Bu nedenle de karar mekanizmalarında yer alamıyorlar. Sonuç olarak, kadın balıkçıların varlıkları ve kararları sektör politikalarına yansımıyor.
- Kadın balıkçılar çoğu zaman en düşük pozisyonlarda düşük ücretli ve/veya gayri resmi şekilde, geçici ve/veya yarı zamanlı olarak çalışıyorlar.
- Kadın balıkçılar sermaye, kredi ya da eğitim fırsatları gibi ekonomik iyileşmeler için hayati önem taşıyan kaynaklara erişebilmek amacıyla mücadele etmek zorunda kalıyor.
- Kadın balıkçıları yerel bölgelerinde kalmaya mecbur kılan ve geleneksel erkek etkinliklerine katılmalarını engelleyen sosyal normlar işlerini yapmalarını daha da zorlaştırıyor. Hane içi ve çocuk bakımı sorumlulukları kadın balıkçıları eve bağlayıp, geçim olanaklarını çeşitlendirme ve iyileştirme olasılıklarını sınırlandırıyor.
- Balıkçı ailelerde kadın balıkçılar öncelik erkeklere verildiği için sosyal güvencelerden yararlanamıyorlar.
Kadın Balıkçılar Derneği olarak, ülkemizdeki kadın balıkçıların bu olumsuz koşullarını iyileştirmek amacıyla, birlikte hareket edebilmeleri için örgütlenmeleri ve birlikte güçlenmeleri için çalışıyoruz. Böylece örgütlü bir yapı ile politik ağırlık kazanarak, kadın balıkçıların karar alıcılar tarafından fark edilip seslerini duyurabileceklerine inanıyoruz.
Mavi Kadınlar Liderlik Programı ile Türkiye’de denizel sektörde çalışan kadınları güçlendirerek, liderlik ve girişimcilik özelliklerini artırmayı hedefliyorsunuz. Bu program kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan bahseder misiniz?
Türkiye’de balıkçılara özgü cinsiyet temelli öğrenme fırsatları yaratabilecek, kişisel gelişimlerine katkı sunabilecek ayrıca toplumsal bütünleşmeyi gerçekleştirerek ekonomik büyüme hedefi ile yaşam boyu eğitim programı ve bu eğitimi veren bir kurumu mevcut değildi. Dernek olarak bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için harekete geçtik ve Mavi Kadınlar Liderlik Programı adı altında Türkiye’de denizel sektörlerde çalışan kadınları güçlendirmek, liderlik ve girişimcilik özelliklerini geliştirmek amacıyla bir program geliştirdik. Bu program ile;
- Kadınları, bir “sosyal hizmet yararlanıcısı” olarak gören ve “zayıflıklarına” odaklanan yaygın toplumsal yaklaşım yerine; liderlik özelliklerine ve güçlü yönlerine yoğunlaşan ve kendi öncelikleri ve/veya ihtiyaçları için harekete geçmelerini sağlayacak bir güçlendirme yaklaşımını benimsiyoruz.
- Kadın balıkçılara özgü bu program ile kadınların ihtiyaçları etrafında örgütlenmeleri için gerekli bilgi, beceri ve motivasyonu kazandırmalarını sağlamak ve daha kalıcı politikalar ile mesleki girişim kapasitelerini geliştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
- Bu mesleki ve kişisel gelişimleri, klasik bir eğitim anlayışından bağımsız olarak, yaparak öğrenme eğitim modeliyle uyguluyoruz.
Bu programın kadın balıkçılar arasındaki iletişimi güçlendireceğini deneyim paylaşımlarını ve dayanışmayı artıracağını, yerelde yaşanan, ortak sorunlara çözümler üretmeye teşvik edeceğini ve bu sayede sosyal ve ekonomik değerler yaratarak bölgenin kalkınmasında da önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz.
Mavi Gezegen Mavi İşler projesi ile hem avlanma sonrası balık israfını azaltmayı hem de ıskartaya çıkan balıkları konserveleme yöntemiyle ekonomiye geri kazandırmayı amaçlıyorsunuz. Bu proje fikrini nasıl oluştuğunu ve bu zamana kadar Yaptığınız çalışmaları bizimle paylaşır mısınız?
Mavi ekonomi; deniz ekosisteminin ve denizel doğal kaynakların sağlığını muhafaza ederken, ekonomik büyüme, daha iyi geçim kaynakları ve istihdam için deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı olarak tanımlanıyor. Ancak Türkiye’de mavi ekonomi ne yazık ki henüz yeterince faydalanılmayan bir alan. Derneğimiz mavi ekonomi yaklaşımına uygun olarak, denizlerin ekolojik dengesini korumak, denizlerden ve deniz ürünlerinden sağlıklı ve etkin biçimde faydalanabilmek amacıyla çalışmalar yürütüyor.
Bilinçsiz ve aşırı avlanma, yetersiz ulaşım ve dağıtım gibi balıkçılık sektöründeki bazı sorunlar ve ülkemizdeki balık tüketim alışkanlıkları nedeniyle avlanan balıkların ortalama 3’te 1’i israf ediliyor. Bu nedenle, 2020 yılında, Mavi Sürdürülebilirlik kapsamında önemli bir sorun olan avcılık sonrası balık israfı konusunu ele aldık. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü‘ne göre 2010 ve 2014 yılları arasında küresel deniz balıkçılığından kaynaklanan yıllık ıskarta miktarı av miktarının %10,8’ini oluşturuyor. Türkiye ve çevresindeki denizlerde yapılan çalışmalara göre ise bu kayıplar %6 ila %45 arasında. Hal böyleyken denizel kaynakların sürdürülebilirliği, balıkçılık sektörünün devamlılığı ve denizlerin sağlığı için denizel kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik edecek politika ve uygulamalara ihtiyaç duyuluyor.
Sürdürülebilir mavi ekonomi ilkeleri kapsamında 2020’de başlattığımız Mavi Gezegen Mavi İşler (MGMİ) projesi ile; bilinçsiz ve aşırı avlanma, yetersiz ulaşım ve dağıtım gibi balıkçılık sektöründeki bazı sorunlara ve balık tüketim alışkanlıklarımız gibi nedenlerden gerçekleşen “avcılık sonrası balık israfı” sorununa dikkat çekerek, geleneksel bir balığı işleme ve muhafaza etme yöntemi olan kavanozda konserve balık yapımını yaygınlaştırıyoruz. Aynı geleneksel sebze ve meyve konserveleme yöntemi gibi kolay, pratik, ekonomik ve doğaya duyarlı bir balık tüketimi için balıkçıları ve balık severleri teşvik ediyoruz.
Sağladığımız kurumsal hibe ve kapasite gelişim desteğini derneğinizin dijital dönüşümünü güçlendirmek için kullanıyorsunuz. Bu hibeyle ne tür çalışmalar yapacaksınız? Hibenin çalışmalarınıza nasıl bir katkısı olmasını bekliyorsunuz?
Kurulduğu günden bugüne gerek çalışma alanlarımız gerekse hedef kitlemiz ve faaliyetler göz önüne alındığında, özellikle denizel sürdürülebilirlik, mavi ekonomi ve toplumsal cinsiyet konularında oldukça değerli çalışmalar yürütüyoruz. Kurumsal kapasitemizin desteklenmesi ve dijital çağa uyarlanması bu çalışmalarımızın fayda ve etkisini arttırabilmek için çok büyük önem arz ediyor. Sivil Toplum için Destek Vakfı, EBRD ve Turkey Mozaik Foundation iş birliğiyle açılan Çevresel Sürdürülebilirlik Alanında Dijital Dönüşüm Fonu desteğiyle başlattığımız Mavi İşler Dijital Dönüşüm projemiz kapsamında temin edilecek hibe ile dijital altyapımızdaki öncelikli ihtiyaçlarımızı karşılayacak, ayrıca kapasite gelişim desteğinizle dijital altyapımızı iyileştirme ve güçlendirme fırsatlarından yararlanacağız. Böylece, kurumsal kapasitemizi ve altyapımızı kuvvetlendireceğiz.
Son Yorumlar