Köy Okulları Değişim Ağı Derneği (KODA), köyde yetişen çocukların eğitim süreçlerini sürdürülebilir şekilde iyileştirmeyi hedefleyerek köylerde, çocuktan başlayarak tüm topluluğa yayılacak ve kırsal kalkınmayı destekleyecek yenilikçi bir eğitim anlayışını hayata geçirmek için faaliyetler yürütüyor. 30 Kasım 2021 tarihinde ilk kez çevrimiçi olarak gerçekleştirdiğimiz Destekle Değiştir etkinliğine katılan sivil toplum kuruluşundan birisi olan KODA, sağladığımız hibe desteği ile Köy Öğretmenleri El Ele projesini hayata geçirecek. Proje kapsamında dernek mesleğe yeni başlayan köy öğretmenlerinin deneyimli köy öğretmenleri tarafından birebir görüşmeler ve eğitimlerle desteklenmesini sağlayacak. Bu amaç doğrultusunda, 26 mentor öğretmen mesleğe yeni başlayan 64 meslektaşının kişisel ve mesleki olarak güçlenmesine katkı sağlayacak.
Köy Okulları Değişim Ağı Derneği İletişim ve Kaynak Geliştirme Koordinatörü Menekşe Canatan ve Araştırma ve Proje Geliştirme Uzmanı Dilara Avdagiç ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; köy okullarında okumanın öğrencilere sunduğu fırsatlar, yüz yüze eğitimin başlaması ile köy okullarının değişen ihtiyaçları, Destekle Değiştir etkinliğindeki deneyimleri ve Köy Öğretmenleri El eEe projesi hakkında konuştuk.
Vakfımızı takip edenler KODA’nın çalışmalarını yakından tanıyorlar. Derneğinizle ilk kez tanışacak olan okuyucularımız için kuruluş hikayenizden ve çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?
KODA olarak 2016 yılından bu yana köylerde eğitimin niteliğini sürdürülebilir biçimde artırmak için çalışan bir derneğiz. Dünya Bankası’nın 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye’de bir çocuğun nitelikli eği̇tim alabilmesi gelir farkından sonra kentte ya da kırda doğmasına bağlı olarak şekilleniyor. Bizler köylerdeki çocukların kendilerini gerçekleştirebilecekleri, kendi potansiyellerine ulaşabilecekleri, sadece akademik değil bütünsel gelişimi önceliklendiren bir eği̇ti̇m almalarını sağlamak için çalışıyoruz. Köyde eği̇tim deyince yola çıkış noktamız köy öğretmenlerini güçlendirmek oldu. Şehirde doğmuş, şehirde büyümüş ve şehirdeki bir üniversitede okumuş bir öğretmen adayı olarak bir anda Harran’ın bir köyüne atandığınızı düşünün. Hem okulda köyde öğretmenliğe dair uygulamalı bir eği̇tim almadan mezun oluyorsunuz hem de müfredat dahil elinizdeki çoğu materyal kentte öğretime yönelik oluyor. Öte yandan nüfus dağılımından dolayı köy okullarında çoğunlukla bir ya da iki öğretmen oluyor. Bu da hem mesleki olarak paylaşımda bulunabileceğiniz birilerine erişmenizi zorlaştırıyor hem de ciddi bir sosyal izolasyonla başbaşa kalıyorsunuz. KODA’da bu sorunun çözümüne yönelik olarak Öğretmen Toplulukları Programımız bulunuyor. Köy öğretmenlerini düzenli olarak bir araya getiriyor ve mesleki olarak birbirlerinden öğrenebilecekleri bir alan açıyoruz, bir yandan da ihtiyaç duydukları konulara dair uzman eğitmenlerden eğitimler almalarını sağlıyoruz. Şu anda Türkiye’nin farklı kırsal bölgelerini kapsayan 16 tane topluluğumuz var.
Öğretmenlerin mezun olmadan önce köyde öğretmenlik süreçlerine hazır olabilmeleri için üniversiteler ile işbirliği halinde yürüttüğümüz, öğretmen adaylarına yönelik olan Köye İlk Adım Programımız bulunuyor.
Köyde eğitimi bütünsel olarak güçlendirmek için yereldeki aktörleri de sürece dahil etmenin önemli olduğunu biliyoruz. Köy muhtarları, köylerdeki gençler gibi yerel paydaşları sürece dahil etmeye yönelik çalışmalar da yürütüyoruz. Bir yandan da yerel ihtiyaçlara cevap veren eği̇tim materyalleri ve ders içerikleri geliştirmek stratejimizde önemli bir yer tutuyor.
Türkiye’de köy okulları genellikle eksikler ve imkansızlıklar üzerinden anılıyor. Oysa, KODA olarak köy okullarında okumanın öğrenciler için birçok fırsat sunduğunu söylüyorsunuz. Bu fırsatlardan ve bu fırsatların ortaya çıkmasında öğretmenlerin oynadığı rolden bahseder misiniz?
Köylerdeki fiziksel yoksunlukları görmezden gelmeden köy okullarında var olan fırsatlara odaklandığımızda hayalimizdeki eği̇tim için büyük bir potansiyel bulunuyor. Sınıf mevcudunun azlığı, öğretmenin daha kolay inisiyatif alabilmesi, okulların doğa ile iç içe olması, öğretmenin çocukları tüm çevresi ile birlikte bir tanıyabilmesi bu fırsatlardan bazıları. Köylerde görev alan öğretmenleri bu fırsatları değerlendirebilecek şekilde güçlendirdiğimizde ve bütünsel eğitim süreçlerine uygun araçlar ile desteklediğimizde köyde nitelikli eğitime dair değişimi başlatabiliriz. Yereldeki ihtiyaçlar çok değişken ve farklı olduğundan köy öğretmenlerinin özellikle sorun tespiti, yaratıcı çözümler ve sorumlu karar verme gibi konularda kişisel olarak gelişmelerine olanak sağlamak gerekiyor. Aynı zamanda yerele özgü sorunlar karşısında öğretim, yöntem ve tekniklerini geliştirebilmeleri için öğretmenlerin mesleki kapasitelerinin artırılması da önemli konulardan biri. Köyde bir öğretmenden çok daha fazlası olan köy öğretmenlerini okul-aile ilişkileri, yerel yöneticiler ile ilişkiler gibi konularda da destekleyerek kırsalın koşullarına hazır hale gelebilmeleri için üniversite eğitimlerinden başlayarak uygulamalı çalışmalar yapmaları da köyde eğitimin niteliğine dair önemli bir yatırım.
Uzun bir aradan sonra Eylül 2021’de Türkiye genelinde yüz yüze eğitim yeniden başladı. Bu geçiş süreci köy okullarında nasıl gerçekleşti? Bu çerçevede, birlikte çalıştığınız öğretmenlerin ve okulların ihtiyaçlarında yaşanan değişimlerden ve bu ihtiyaçları karşılamak için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
2021 Eylül ayında yüz yüze eğitimin başlamasını öğretmenler büyük bir heyecanla bekledi. Aslında pandemi döneminde de birçok öğretmen sağlık tedbirlerini alarak köydeki öğrencilerinin yanına gitmeye ve uzaktan da olsa ödev ve oyunlaştırma ile destek olmaya devam etti. Okulların açılmasıyla da öğretmen ve öğrenciler için okula hızlı bir adaptasyon süreci yaşandı.
KODA olarak bizler için de yüz yüze faaliyetlere dönmek büyük bir heyecan kaynağı oldu. Pandemi döneminde çevrimiçi faaliyetlerimize devam etmenin getirdiği avantajlar oldu (Örneğin; farklı bölgelerden öğretmenlere ulaşma, daha fazla öğretmene ulaşma, vb.). Buradaki öğrenimlerimizi Türkiye genelinden öğretmenlere ulaştırmanın bir fırsatı ve yöntemi olarak görüyoruz. Bu nedenle de KODA olarak bu faaliyet dönemimizde de çevrimiçi buluşmalarımızı sürdürerek yine kırsalda görev yapan öğretmenlerden gelen ihtiyaçlara göre içeriklerimizi revize etmeye ve güncel tutmaya devam ediyoruz.
Ancak yüz yüze faaliyetlerle yeniden sahada öğretmenlerle bir araya gelmenin de avantajlarını yadırgamamak gerekiyor. Bizler de aslında bu iki yöntemi birleştirerek 2021-2022 faaliyet döneminde Öğretmen Toplulukları Programımız dahilinde hem çevrimiçi hem de yerel 16 toplulukla çalışıyoruz. 16 topluluğumuz kurulup, katılımcı öğretmenlerimiz kendi yerel bölgelerinde bir araya gelmeye başladıklarında gördük ki öğretmenlerin birbirlerinden alıp verebileceği, birbirlerine katabileceği çok şey var. Birbirlerini duymak, ortak sorunlardan geçtiklerine şahit olmak ve bir de üzerine sorunlara birlikte çözüm düşünmenin katkısının yüz yüze eğitime geçişte ve hatta kırsal eğitimin niteliğini iyileştirmede çok büyük bir ihtiyacı karşıladığını görüyoruz.
Öğretmenlerin yanı sıra, Eylül ayından beri süregelen dönemde gönüllü faaliyetlerimiz kapsamında okulların ve ailelerin ihtiyaçlarını tespit etmek adına odak grup görüşmeleri gerçekleştirdik ve bir grup gönüllü öğretmen ile ebeveynlerin eğitime dair değişen ihtiyaçlarını karşılama noktasında nasıl destek olabileceğimizi tasarlıyoruz.
Tüm bahsettiğimiz faaliyetler ile aslında çocuğun ve eğitim yolculuğunda ona eşlik eden yetişkinlerin ihtiyaçlarını temele alarak çalışmalarımıza güçlenerek devam etmeyi hedefliyoruz.
2021’de ilk kez çevrimiçi olarak düzenlediğimiz Destekle Değiştir etkinliğinde yer alarak etkinliğe katılanlara kendinizi tanıtıma fırsatına sahip oldunuz. Destekle Değiştir sürecindeki deneyimlerinizi ve bu sürecin derneğinize kattıklarını bizimle paylaşır mısınız?
Sivil toplumun gücüne ve değişime inanan bir toplulukla bir araya gelmek bizler için eşsiz bir deneyimdi. Türkiye’de kırsalda eği̇ti̇m meselesi çoğunlukla büyük ve çözülemez bir sorun olarak algılanabiliyor. Oysa biz KODA’da köyde eğitimi sistematik biçimde güçlendirmek için çocuğun etrafındaki yetişkileri güçlendirme ve yerele özgü içerikler üretme odağındaki stratejimizle bir çok çalışma yürütüyoruz. Tüm faaliyetlerimizi izleme değerlendirme çalışmaları ile destekleyip her yıl gereken revizyonları yaparak yaygınlaştırma sürecimizi sürdürüyoruz. Bizlere Destekle Değiştir katılımcıları gibi değişimin gücüne inanan bir topluluğa sesimizi duyuruma ve çalışmalarımızı paylaşma fırsatını verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Özellikle son zamanlarda Türkiye’de neredeyse hergün bir acil gündem meselesi oluyor. Bu acil meselelerin birçoğu aslında geçmişte önleyici çözümler ve sistematik dönüşümler sağlamadığımız konulardan oluşuyor. Kırsalda eği̇ti̇m meselesi de her ne kadar bugünün “acil” meselesi gibi görünmese de aslında geleceğin en kritik konularından biri. Geleceğimizden vazgeçmeyerek bugünden kırsalda eğitimin niteliğine yatırım yapmanın, kırsal bölgelerdeki çocukların önce kendilerine sonra da topluma değer katacak bireyler olarak yetişebilecekleri bir eğitim alabilmelerinin önemini paylaşmak bizler için çok önemli. Verdikleri katkı ile KODA’ya ve KODA’nın kırsalda eğitime dair attığı adımlara inandığını gösteren tüm Destekle Değiştir katılımcılarına da bu vesile ile bir kez daha çok teşekkür ederiz. Sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine devam edebilmeleri için aldıkları desteğin boyutunun yanında sürekliliği de çok kritik bir konu. Umarız Destekle Değiştir katılımcıları ile köyde daha iyi eği̇ti̇m için çıktığımız yolculuğumuzda birlikte olmaya devam edebiliriz.
Destekle Değiştir etkinliğinde katılımcılara Köy Öğretmenleri El Ele projesini sundunuz. Projenin amacından ve bu kapsamında yapacağınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Köy Öğretmenleri El Ele, mesleğin ilk yıllarında olan köy öğretmenlerinin, köy öğretmenliği alanında deneyimli rehberler tarafından birebirde çalışarak güçlendirilmelerini amaçlayan bir program. Mesleğe yeni başlayan köy öğretmenleri için mesleklerinin ilk üç yılı hayatlarında büyük önem taşır. Okula ilk adımlarını attıklarında onları heyecanlı koca bir sınıf dolusu öğrenci, okul kadrosu, aileler, kitaplar ve bir müfredat bekler. Öğretmen öğrencilerle çalışırken bir fark yaratabilme arzusu içerisinde hem müfredata odaklanır hem de sınıfta disipline enerji harcar. Bu iş yükünde, kendini yıllarca köyde geliştirme fırsatı edinmiş öğretmenlerden birebir destek alan öğretmenler ise; kırsalın şartlarına uygun şekilde problemleri çözebilir ve alternatif öğretim stratejilerini öğrenebilir. Meslekte en az 8 yıldır emek vermiş öğretmenler (rehber öğretmenler), bu geçen sürede edindikleri bilgi ve becerileri aktarırken en büyük hayallerini de gerçekleştiriyorlar: Başka bir öğretmenin gelişimine destek olmak. Rehber öğretmenler, meslekte yeni olan köy öğretmenlerini samimiyetle dinleyip, kendi deneyimlerini paylaşırken aslında onlara bir rol model, bir yol arkadaşı oluyor. Bu yolculukta, rehber öğretmenler de kendi iletişim ve liderlik becerilerini geliştirir. Bu sayede köylerimizde öğretmen açığı azalırken, verimli ve motivasyonu yüksek öğretmen ve öğrenciler ile etkili bir eğitim deneyimine kavuşabiliriz. Bu programdaki amacımız; göreve yeni başlayan ve köylerde görev yapan öğretmenlerin, deneyimli rehberler tarafından hem mesleki hem de kişisel olarak desteklenmesi ve güçlendirilmesi. Güçlenen köy öğretmeninin öğrencilerine ve onların ailelerine daha iyi destek olabileceğine inanıyoruz. Bu amaçla deneyimli, eğitimlerle kendini geliştirmiş rehber öğretmenlerle, göreve yeni başlayan köy öğretmenlerini buluşturuyoruz. Bu amaçlar doğrultusunda, yol gösterici içeriklerden oluşan rehberimizi paylaşarak göreve yeni başlayan köy öğretmenleri ile deneyimli rehber öğretmenlerin en az ayda iki defa bir araya gelmesini sağlıyoruz. Programa katılan öğretmenlerimizden gelen geribildirimlerden bazılarını aşağıda paylaşmak isteriz:
“Okul içinde günlük olarak karşılaştığım sorunlar ya da ihtiyaç duyduğum her konuda ulaşabildiğim, çekinmeden aradığım biri var.” (Hatay, Mesleğe yeni başlayan öğretmen)
“Yalnız olmadığımı hissetmek beni çok rahatlattı.” (Gaziantep, Mesleğe yeni başlayan öğretmen)
“Yeni atanan bir öğretmen olduğum için sınıf yönetimi sorunum az da olsa düzene girdi. Öğrencilerin öğrenme güçlükleri nedeniyle kendimi yetersiz hissetmemin benden kaynaklanmadığını, çocukların okul öncesi eğitimi almamaları ve evde veli ilgisi olmaması olduğunu anladım ve bu düşünceden vazgeçip mücadeleme devam etme kararı aldım.” (Erzurum, Mesleğe yeni başlayan öğretmen)
“Yepyeni bir yol arkadaşı edindiğim için çok mutluyum. Her konu hakkında fikir alışverişinde bulunduğum bir arkadaşım oldu.”
(Siirt, Mesleğe yeni başlayan öğretmen)
“Yeni göreve başlayan öğretmenlerin hem heyecanına tanık olmak hem de karşılaştıkları sorunları çözmelerine yardımcı olmak güzel bir duygu. He görüşmede göreve ilk başladığım yıllara gidiyorum. Birlikte ilerlemek güzel.” (Diyarbakır, Mentor öğretmen)
“Bir köy öğretmeni öğretmenliğinin ilk yıllarında çok zorlanır. Bir yandan yönetmelikler acemilikler bir yandan sosyal şartlar. Hepimiz bu zorlukları yaşadık. Bizim yaşadığımız zorlukları daha kolay atlatsınlar biraz da olsa faydam olsun yeni atanmış öğretmen arkadaşlarımıza diye bu programın bir parçası oldum. İyi ki olmuşum çünkü bu program sayesinde bu arkadaşlarımızla buluşup yaşadığımız sorunları paylaşıyor bunları aşmalarında yardımcı oluyorum.” (Şanlıurfa, Mentor Öğretmen)
Son Yorumlar