Monthly Archives

Ocak 2024

Yerel Güçlenmeye Destek Fonu II Başvuruları için Son Gün Yarın!

By | Yerel Güçlenmeye Destek Fonu

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevre illeri de şiddetli şekilde etkileyen depremlerin ardından bölgede yaşanan tahribatın giderilmesi ve depremden etkilenen bireylerin iyi olma halinin desteklenmesi amacıyla Turkey Mozaik Foundation işbirliğiyle, bireysel ve kurumsal bağışçıların desteğiyle hayata geçirdiğimiz Yerel Güçlenmeye Destek Fonu II için başvuruları devam ediyor.

Fon kapsamında, sahada aktif olarak faaliyet gösteren veya bölgeye destek sağlamak üzere çalışmalarına başlayan sivil toplum kuruluşlarının (STK) projeleri desteklenecektir.

Yerel Güçlenmeye Destek Fonu II için yapılacak başvuruların aşağıda belirtilen üç tematik alandan birine odaklanması beklenir:

  • Çocuk haklarının ve çocuk refahının geliştirilmesi,
  • Toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi,
  • Kültür ve sanat yaşamına katılma, erişme ve katkı sağlama hakkının geliştirilmesi.

Odaklanılan tematik alan veya alanlarla beraber depremden etkilenenlerin deprem bölgesinde veya gittikleri/transfer edildikleri şehirlerde;

  • Yaşam koşullarını oluşturulan yeni hizmet ve olanaklarla destekleyen,
  • Kamu hizmetlerine erişimlerini geliştiren,
  • Psikolojik destekler dahil olmak üzere güçlenmelerini sağlayan ve haklarını aramalarını kolaylaştıran,
  • Ekonomik açıdan güçlenmelerini sağlayan,
  • Yeniden inşa sürecinin izlemesini ve raporlamasını sağlayan,
  • Deprem bölgesinde kurulacak (yeni) yaşam alanlarının çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir şekilde tasarlanmasına yönelik yapılacak faaliyetler gibi çalışmaları içermesi beklenir.

Aşağıdaki başvuru kriterlerine uyan ve tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar hibe programına başvurabilirler:

  • Türkiye’de kurulmuş dernekler, vakıflar, kooperatifler, sendikalar, vakıf üniversitesi uygulama ve araştırma merkezleri, federasyonlar/konfederasyonlar,
  • Depremin tüm canlılar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya ve ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlere aktif olarak katkı sunmayı hedefleyen kuruluşlar,
  • Hibe desteğini hayata geçirmeye hazır olan, çalışma için gerekli izinleri temin edecek kurumsal kapasiteye ve konuyla ilgili kanıtlanabilir kurumsal tecrübeye sahip kuruluşlar,
  • 2022 yılı gelirleri 40.000 TL – 4.000.000 TL arasında olan kuruluşlar (2023 yılında kurulan kuruluşlar için bir bütçe kısıtı bulunmamaktadır.).

Yerel Güçlenmeye Destek Fonu II için başvuru yapacak olan STK’lar en fazla 2.000.000 TL talep edebilirler. Fona başvurmak isteyen STK’ların başvuru formunu 1 Şubat 2024, saat 18.00’e kadar eksiksiz şekilde doldurmaları gerekir.

Fon ile ilgili detaylı bilgiye (hibe süreci, kurumsal gelişim bileşeni, başvuru koşulları, değerlendirme kriterleri ve takvim) ve başvuru formuna ulaşabilirsiniz.

Dijital Dönüşüm Fonu’nun 2021 Döneminde Desteklediğimiz STK’ların Dijital Dönüşüm Planlarını Desteklemeye Devam Ediyoruz!

By | Çevresel Sürdürülebilirlik Alanında Dijital Dönüşüm Fonu

Dijital Dönüşüm Fonu’nun 2021 döneminde hibe desteği sağladığımız sivil toplum kuruluşlarının (STK), hayata geçirdikleri dijital dönüşüm planlarının etkisinin artmasına, devam etmesine ve yaygınlaşmasına katkı sağlamak amacıyla European Bank for Reconstruction and Development ve Turkey Mozaik Foundation işbirliğiyle kurduğumuz Dijital Dönüşüm Fonu Küçük Destekler hibe programı kapsamında dört STK’ya toplam 194,151 TL hibe desteği sağlıyoruz.

Desteklenen STK’ların çalışmaları ile ilgili ayrıntılı bilgileri aşağıda görebilirsiniz:

Ekosfer Derneği (Ekosfer), 2021 yılında sağladığımız hibe desteğiyle savunuculuk ve kaynak geliştirme kampanyalarını dijital platformlarda daha etkili bir şekilde yürütebilmek amacıyla kuruluşun ihtiyaçlarına cevap verecek bir internet sitesi geliştirdi. Derneğin 2021 döneminde yürüttüğü çalışmalarla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Ekosfer, Küçük Destekler hibe programı kapsamında sağladığımız 46.000 TL ile internet sitesinin ve dijital platformların verimliliğini arttırmak amacıyla bakım ve geliştirme çalışmalarını yapacak. Aynı zamanda finansal hareketlerin takibini yapabilecekleri dijital bir yapı kuracak.

Kadın Balıkçılar Derneği (KBD), 2021 yılında sağladığımız hibe desteğiyle bilgisayar destekli gıda güvenlik uygulamaları ve Mavi Pazaryeri isimli e-ticaret platformu kurdu. Derneğin 2021 döneminde yürüttüğü çalışmalarla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. KBD, Küçük Destekler hibe programı kapsamında sağladığımız 53.751 TL ile deniz emekçisi kadınların görünürlüğünün arttırmak ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle kadınların yaşadıkları mesleki ve toplumsal sorunlar hakkında kamuoyu oluşturmak amacıyla sosyal medya kampanyası düzenleyecek.

Troya Çevre Derneği, 2021 yılında sağladığımız hibe desteğiyle yenilenebilir enerji kooperatiflerini bir araya getirecek bir sosyal platform oluşturdu. Derneğin 2021 döneminde yürüttüğü çalışmalarla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Troya Çevre Derneği, Küçük Destekler hibe programı kapsamında sağladığımız 47.000 TL ile yenilenebilir enerjiyi akademik ve teknik olarak daha kapsamında ele almak, alandaki gelişmeleri ve deneyimleri daha fazla yaygınlaştırmak amacıyla Yenilenebilir Enerji Ajansı internet sitesini kuracak.

Yaşam için Toprak Derneği, 2021 yılında sağladığımız hibe desteğiyle kompost ve toprak iyileştirme konularında bilgi almak amacıyla başvurulan ana kaynak haline gelmesini amaçladıkları bir internet sitesi kurdu. Derneğin 2021 döneminde yürüttüğü çalışmalarla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Yaşam için Toprak Derneği, Küçük Destekler hibe programı kapsamında sağladığımız 47.400 TL hibe desteğiyle derneğin görünürlüğünü arttırmak amacıyla yapılacak iletişim çalışmaları için veri tabanı oluşturacak.

Kadın Dayanışma Vakfı Kadın Dayanışmasını Kadın Danışma Merkezi ile Güçlendirmek Projesini Tamamladı

By | Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu

Kadın Dayanışma Vakfı, kadına yönelik her türlü şiddetle feminist ilkeler doğrultusunda mücadele etmek, şiddet karşısında kadın dayanışmasını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalarını yürütüyor.  Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu’nun 2022 döneminde Turkey Mozaik Foundation eş finansmanıyla kurumsal hibe desteği sağladığımız Kadın Dayanışmasını Kadın Danışma Merkezi ile Güçlendirmek projesini hayata geçirecek. Proje kapsamında şiddete maruz kalan kadınlara ihtiyaç duydukları desteği sağladığı Kadın Danışma Merkezi’nde 8 ay süreyle tam zamanlı çalışacak sosyal çalışmacı ve yarı zamanlı çalışacak finans sorumlusu istihdam etti.

Kadın Dayanışma Vakfı ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; vakfın hibe kapsamında yürüttüğü çalışmalar, 6 Şubat’ta meydana gelen depremler sonrası yürütülen faaliyetler, 30. yılını geride bırakan vakfın yaşadığı değişim ve gelecek planları hakkında konuştuk. 

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu’nun 2022 döneminde Vakfımızdan aldığınız hibe desteği ile vakfınızın kurumsal gelişimi için hangi alanlara odaklandınız? Hibe desteğimizle yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Bu hibe desteği ile, şiddete maruz kalan kadınların telefon, e-posta veya yüz yüze başvuru yaparak ulaştıkları Kadın Dayanışma Merkezi’nde çalışmak üzere sosyal çalışmacı ve finansa sorumlusu istihdam ettik. Bu sayede güçlendirici ve feminist ilkeleri esas alan psikososyal destek süreçleri yürüttük. Danışanların ihtiyaçlarına göre başvurabilecekleri hukuki, psikolojik ve sosyal destekler ile ilgili bilgi verdik ve gerektiğinde ilgili kurumlara yönlendirme yaparak süreçlerini takip ettik. Sosyal çalışmacı ayrıca vakfımızın gönüllü avukatları ve psikologları ile birlikte hukuki ve psikolojik destek süreçlerini yürüttü. 

Bunun yanında kadına yönelik şiddetle mücadelede sorumlu kurum ve kuruluşların çalışmalarını, ilgili yasa ve yönetmeliklerini takip ederek iletişim kurduk. Kurum ve kuruluşlardan düzenli olarak aldığımız bilgilerle güncel tuttuğumuz iletişim listemiz sayesinde daha etkili yönlendirmeler yapabildik. Farklı kurumların ve sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine katıldık, toplumsal cinsiyet eşitliğini, kadına yönelik şiddeti ve alandaki deneyimlerimizi anlattık. Doğrudan kadınlarla bir araya geldiğimiz mahalle çalışmaları yaptık. Kurumsal iletişimimiz güçlendi ve ulaştığımız kadın sayısını artırdık. Sosyal çalışmacıyla birlikte düzenlediğimiz gönüllü atölyeleri sayesinde gönüllü ağımızı genişlettik.

Kadın Dayanışma Vakfı 2023 yılında 30. yaşını kutluyor. Aradan geçen zamanı değerlendirdiğinizde, çalışma alanınız ve buna paralel olarak Kadın Dayanışma Vakfı’nın yaşadığı değişime dair öne çıkan noktalardan bahsedebilir misiniz?

Bu 30 yıllık süreç toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele alanındaki deneyimimizi, değişen koşullara karşı dönüşümlerimizi ve gelişmelerimizi içeriyor. Türkiye’deki feminist kadın hareketinin içinde bulunduğu koşulları ve değişen şartları çok iyi şekilde okuyabiliyor ve buna karşılık çok hızlı şekilde tepki vererek sözümüzü söyleyebiliyoruz. Geçen 30 yıl içinde Vakfa emek veren tüm kadınlar da farklı şekillerde buna katkı koydu. Gittikçe artan baskılara karşı birbirimizin deneyimlerinden, alandan, diğer kadın örgütleriyle ve feministlerle bir araya geldiğimiz ağlardan beslendik. Koşullar ağırlaşsa da ümitsizliğe kapılmadan, bir araya gelmeye devam ederek birbirimizden mücadele gücü aldık. 

Bu süreçte Vakfı güçlendirmek için kurumsal kapasitemizi geliştirmeye, gönüllü ağlarımızı genişletmeye, daha fazla kadına ulaşmaya, görünürlüğümüzü artırmaya özel olarak odaklandık. Feminist hareketle bağımızı teorik ve pratik olarak güçlendirmek için çalıştık. Kadına yönelik şiddetle mücadele alanındaki resmi ve güvenilir veri eksikliğinden hareketle, veri toplama ve izleme çalışmalarına önem verdik, bu alanlarda kendi kapasitemizi geliştirmek için çalıştık ve çalışmalarımızı raporladık.

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremi sonrasında sahada faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından biri olarak yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Sahadaki deneyimlerinizden yola çıkarak, deprem sonrasında yapılan müdahale çalışmalarının koordinasyonu, çocuklara ve kadınlara yönelik çalışmaların etkisi konusundaki görüşleriniz nedir?

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin ardından, depremin etkilediği bölgelerdeki kadınlarla dayanışma kurarak 8 Mart’ı orada geçirmek istedik. Kadınların sorun ve ihtiyaçlarını duyurabilmek ve sahayı gözlemleyebilmek için 23 Şubat’ta sosyal medya hesaplarımız üzerinden bir dayanışma çağrısı yayımladık. Samandağ Kadın Dayanışma Derneği ile iletişime geçerek hazırladığımız bu çağrıda deprem bölgelerindeki kadınların daha da derinleşen kişisel hijyen malzemelerine ve çamaşır gibi ihtiyaçlarına erişimlerine ağırlık verdik. Sosyal medyadaki çağrımızı gören çok sayıda kişi destek verdi. 

Malzemelerle birlikte bölgeye bir sosyal çalışmacı ve bir avukat arkadaşımız gitti. Orada malzemelerin dağıtımının yapılmasında destek oldular ve sahadaki duruma dair gözlem yaptılar. 8 Mart’ta Samandağ Çiğdede Mahallesi’nde depremden etkilenen yaklaşık 50 kadınla bir araya gelerek bir mahalle çalışması gerçekleştirdik. Kadınlar deprem sonrasında bakım emeği yükünün daha da ağırlaştığını aktardı. Depremlerin meydana geldiği ilk günden bugüne kadınların deneyimlerini ve duygularını ifade edebilecekleri bir ortam oluşturduk. Kadınların içinde bulundukları durumlar hakkında konuştuk ve ihtiyaç tespiti yaptık. Hijyen kitleri ve diğer malzemeleri özellikle Samandağ merkeze uzak noktalarda, desteklerin ulaşamadığı köylere ulaştırarak yaklaşık 500 kadınla bağ kurduk. 

Saha deneyimlerimizden ve bu süreçte Kadın Danışma Merkezi’ne ulaşan başvurulardan yola çıkarak deprem sonrası müdahalelerinin koordinasyonuna ve etkisine baktığımızda, kadınların ve çocukların olası bir afette ikincil konuma getirildiğini gördük. Kadınların ve çocukların güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yetersizdi; şiddet, deprem sonrasında çadırlarda da devam etti. Ekonomik koşulların yetersizliği nedeniyle, uzaklaştırma kararı olduğu halde, kendisine şiddet uygulayan eşiyle aynı çadırı paylaşmak zorunda kalan, yalnız yaşadığı için çadır verilmeyen, “aile olarak bir çadırda kalınabileceği” dayatmasına maruz kalan kadınlarla karşılaştık.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu’ndan aldığınız hibe desteğinin derneğinize ve çalışmalarınıza ne tür katkıları oldu? Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında yapılan çalışmaların farklı bağışçılar tarafından desteklenmesi sizce neden önemli? 

Hibe desteğiyle sosyal çalışmacı ve finans sorumlusu istihdam ettik. Kadın Danışma Merkezi’nden destek alan kadın sayısı arttı ve daha fazla kadına ulaşma imkânı bulduk. Sosyal çalışmacımız sayesinde danışma merkezinin yanı sıra farklı kurum ve kuruluşlar ile mahalle çalışmaları, etkinlikler yaptık, savunuculuk çalışmalarına ve ağlara daha aktif dahil olduk. Bu sayede hem kendi görünürlüğümüz arttı hem de toplumsal cinsiyet eşitliği alanında farklı kurumlarla iletişimde kalarak kapasitemizi güçlendirdik. Tüm bunları yapabilmek ve çalışmalarımızı görünür kılmak için farklı bağışçılar tarafından desteklenmek oldukça önemli. Bu sayede bir sosyal çalışmacı danışma merkezi faaliyetlerine odaklanırken, farklı bir hibe desteği ile istihdam ettiğimiz diğer sosyal çalışmacı ise politika üretme, savunuculuk ve kapasite güçlendirme çalışmalarına daha fazla vakit ayırma imkanı buldu. Aynı zamanda yapılan çalışmaları daha etkin şekilde raporlanarak kayda geçirilmesini sağladık.

Kadın Dayanışma Vakfı’nın gelecek dönem yapmayı planladığı çalışmalardan ve önceliklerinden bahseder misiniz? 

2023 yılında Kadın Dayanışma Vakfı’nın kuruluşunun 30. yılıydı. 1993 yılından bu yana kadın danışma merkezimiz şiddete maruz kalan kadınlara ücretsiz sosyal, psikolojik ve hukuki destek sağlıyor. 30 yıldır kadınlarla birlikte toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı güçlenerek feminist dayanışmayı büyütmeye çalıştık, yine vazgeçmeden mücadeleye devam edeceğiz. 

6 Şubat depremlerinin ardından yaşananlar, kamu kurumlarının geciken müdahaleleri durumu daha da ağırlaştırdı. Bu nedenle gelecek dönemde rutin çalışmalarımızı sürdürürken, aynı zamanda deprem bölgesinde aktif olarak çalışmaya devam edeceğiz. Bu çalışmaları gerçekleştirirken hedef kitlemiz depremden etkilenen kadınlar ve çocukları olacak. Deprem sonrası kadınların yaşadıkları sürece odaklanmayı, psikososyal açıdan güçlenmelerini destek olmayı, toplumsal cinsiyet eşitliği ve yasal haklarımız konusunda farkındalık artırıcı atölyeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda deprem bölgesindeki kadınların halen devam eden en temel ihtiyaçlarından olan hijyen kitlerine ulaşımlarını sağlamayı hedefliyoruz. 

Daha genelde ise, gittikçe daralan sivil alanda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadelemizi sürdürmeye, bu mücadelemize her geçen gün daha fazla kadını katmaya ve yıllara dayanan kazanımlarımızı elimizde tutarak feminist sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.