Ekim 2019’da düzenlediğimiz Destekle Değiştir etkinliğine katılan İstanbul Koruyucu Aile Derneği (İKAD), çocukların biyolojik ailesiyle yaşamasının mümkün olmadığı durumlarda uygun başka bir aileyle yaşama hakkından yola çıkan koruyucu ailelik modelinin yaygınlaştırılması ve mevcut koruyucu ailelerin desteklenerek güçlendirmesi amacıyla çalışmalar yapıyor. İKAD, İlk Temas projesi ile çocuklarla koruyucu ailelerinin bir araya geldikleri sürecin başından itibaren birbirleri ile ilişki kurma becerilerini güçlendirmek amacıyla çalışmalar yaptı. Dernek, proje kapsamında, 42 çocuk için 266 bireysel terapi seansı gerçekleştirdi ve koruyucu aileler ile psikologların bir araya geldiği yapılandırılmış paylaşım grupları düzenledi. İKAD aynı zamanda çocuk ile aile arasında güvenli bir ilişkinin kurulmasını sağlayabilecek oyunların yer aldığı Ebeveynler ve Çocukları İçin İlk Temas Oyun Kitapçığı’nı yayınladı ve koruyucu aile olmaya yeni başlayan aileler için uzman görüşlerinden oluşan bir video serisi hazırladı. İKAD Yönetim Kurulu Üyesi Alev Topal ile yaptığımız röportajda İlk Temas projesi kapsamında yaptıkları çalışmaları, COVID-19 salgının koruyucu aileler ve çocuklar üzerindeki etkilerini ve Destekle Değiştir etkinliğinin derneğe katkılarını konuştuk.
İlk Temas projesini yakın zamanda tamamladınız. Proje kapsamında yaptığınız çalışmalardan ve projenin çıktılarından bahseder misiniz?
İlk Temas projesi ile koruyucu ailelere ve çocuklarına psikolojik destek sağlayarak ailelerin yaşayabilecekleri zorluklara hazır olmaları konusunda destek olmayı ve çocukların yeniden kurum bakımına dönüş ihtimalini en aza indirmeyi hedefledik. Projeye başladığımızda hayatımızda henüz COVID-19 salgını nedeniyle oluşan şartlar yoktu. O nedenle planladığımız faaliyetlerde zorunlu olarak bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldık. Bu değişiklikleri yaparken koruyucu ailelerin de fikirlerini aldık. Küçük yaş grubunda olan çocuklar ile yüz yüze yapılması planlanan oyun terapilerini iptal edip mevcut koşullarda ailelerin değişen ihtiyaçlarına destek verecek yeni bir yol haritası çizmemiz gerekti. Bu doğrultuda ergenlik dönemindeki çocuklara koruyucu ailelik yapan aileler için uzman psikolog Derya Gülterler ile “Pandemi Sürecinde Gençleri Anlamak Ve Onlara Destek Olmak” başlığında seminerler düzenleyip ailelerin psikoloğa bu yönde sorular sorabileceği oturumlar gerçekleştirdik. Seminerlerde ailelerin seminerin ötesinde daha farklı bir sürece ihtiyacı olduğu tespit edilince psikologlar eşliğinde aileler ile yapılandırılmış paylaşım grupları düzenlendik. Üç oturumdan oluşan bu paylaşım grupları aynı yaş aralığında çocukları olan aileler için farklı gruplar halinde düzenledi. Çocuğu için psikolojik desteğe ihtiyacı olan ailelere proje kapsamında uzman psikologlardan sekiz seanslık ücretsiz bireysel destek sağladık.
Aileler ve çocuklarla yapılan bu bire bir temasların dışında sisteme eklenen yeni aileler için de ilk temasın önemi üzerine içeriklerin hazırlanmasına devam edildi. Koruyucu aileliğin ilk aşamasında çocuk ile aile arasında güvenli bağlanmanın sağlanması en önemli konulardan biridir. Bu amaçla özellikle koruyucu aile olmaya yeni başlayanlara destek olması amacı ile psikolog Görkem Demirdöğer eşliğinde ailelerin evde çocuklarıyla rahatlıkla oynayabilecekleri güven geliştirici oyunları içeren bir kitapçık hazırladık. Bunun dışında ailelerden psikologlara sormak istedikleri soruları topla, psikologlardan bu sorulara cevap verdikleri videolar hazırlamalarını istedik. Bu sayede, proje çıktısı olarak bundan sonra sisteme dahil olacak bütün koruyucu aileler için bir oyun kitapçığı ve bilgilendirici videolar hazırlamış olduk. Şimdiye kadar aslında neredeyse bütün koruyucu ailelerin kafasını meşgul eden ve en sık karşımıza çıkan soruların uzmanlar tarafından cevaplandığı videolar paylaşıldı. Bu videoları yine bu proje kapsamında yenilenen internet sitemize ve Youtube kanalımıza yükledik. Proje kapsamında oluşturduğumuz bu materyalleri diğer illerdeki koruyucu aile dernekleri ile de paylaştık. Bu materyallere isteyen tüm koruyucu aileler ya da koruyucu aile olmayı düşünen kişiler https://istanbulkoruyucuaile.org.tr/ adresinden ulaşabilirler.
COVID-19 salgını ve bu kapsamda alınan tedbirler nedeniyle İlk Temas projesinin faaliyetlerinde bazı değişiklikler yapmanız gerekti. Birlikte çalıştığınız grupların salgınla birlikte değişen ihtiyaçlarından ve projede yaptığınız değişikliklerin bu anlamdaki etkisinden bahseder misiniz?
COVID-19 salgını hiç beklenmedik bir durum olarak karşımıza çıktı ve bu süreç aslında koruyucu ailelerin ev içindeki dengelerini tamamen değiştirmiş oldu. Hem eğitim ortamlarının çevrimiçi eğitime geçmesi hem de birçok kurumun uzaktan çalışmaya geçmesi ile koruyucu aileler için de ev içindeki bütün dengeler değişmiş oldu. Aileler bu süreçte ne yapacağını bilemez hissetmeye başladı. Sürekli olarak evin içinde olmak aileler açısından kendilerini de zorlayan bir süreç oldu. Kendilerine ait bir alan kalmamıştı, değişen dengeleri yeniden yapılandırmaya çalışıyorlardı ve bazen kendilerini çok yetersiz hissettikleri anlar oluyordu. O nedenle proje kapsamındaki desteklerle çocuklar için bireysel psikolog seansları yapılabilmesi bu süreçte çocukların yeniden artan kaygılarını dengelemekte onlara çok iyi geldi. Bu süreçte oluşturduğumuz paylaşım gruplarının sonunda aileler yalnız olmadıklarını hissettiklerini ve bu desteğin onlara çok iyi geldiğini söylediler.
Proje kapsamında hazırladığınız Ebeveynler ve Çocukları İçin İlk Temas Oyun Kitapçığı koruyucu aileler ile çocukları arasındaki bağı güçlendirmek için oyun terapisini odağına alıyor. Hazırladığınız kitapçığın kapsamından ve oyun terapisinin katkılarından bahseder misiniz?
Koruyucu aileliğin özellikle ilk aylarında ailelerin en sık karşılaştıkları sorun güvenli bağlanma sorunu ve ailenin bunu nasıl çözeceğini bilememesidir. Sonuçta evinize sizinle beraber yaşayacak bir çocuk geliyor. Siz heyecanla beklediğiniz bu çocuğa alışmaya çalışıyorsunuz ama çocuk açısından bakıldığında durum daha karmaşık olabiliyor. Öncelikle onun hayatına sadece bir aile girmiyor aslında bütün hayatı, çevresi, sosyal statüsü değişiyor ama daha da önemlisi bilinçaltında bu aileye güvenip güvenemeyeceğini sorguluyor. Daha önce bir kere biyolojik aile ile kopuş yaşadığı için tekrar kuruma dönüp dönmeyeceğinin kaygısını yaşayabiliyor. Bazen çocukta hasarlı bir bağlanma gelişmiş oluyor ve ilk aşamada koruyucu ailesi ile güvenli bağlanma kurması koruyucu aileliğin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için her şeyden daha önemli oluyor. Güvenli bağlanmanın sağlanması için küçük yaş grubunda genelde oyun terapisi yöntemi kullanılıyor. Psikolog Görkem Demirdöğer eşliğinde hazırlanan kitapçıkta daha çok ailelerin evde çocuklarıyla beraber oynayabileceği, basit materyallerin kullanıldığı, aralarında güvenli bir ilişkinin kurulmasını sağlayabilecek oyunlar yer alıyor. Ailelerin rahatlıkla anlayabilmesi için bu kitapçıkta oyunlar aynı zamanda kare kare çizilerek görselleştirildi. O yüzden kitapçıkta bütün ailelerin çok rahatlıkla anlayıp uygulayabileceği oyunların olduğunu söyleyebiliriz.
Proje kapsamında koruyucu ailelerin bir araya gelip deneyimlerini paylaşabileceği paylaşım grupları oluşturdunuz. Bu gruplara neden ihtiyaç duyulduğundan ve bu kapsamda yapılan çalışmalardan bahseder misiniz? Gruplara katılan koruyucu ailelerden aldığınız geribildirimleri paylaşır mısınız?
COVID-19 salgını sürecinin başında psikologlarla yaptığımız görüşmelerde koruyucu aile dışındaki danışanlarının çocuklarında da bu süreçte kaygı dürtüsünün çok arttığını öğrendik. Bu bilgiye dayanarak koruyucu aileleri arayıp, çocuklarının durumlarını sorduğumuzda desteğe ihtiyaçları olduğunu tespit ettik. Süreci nasıl idare edeceklerine dair belirsizlikler ve bir uzmanla konuşma ihtiyaçları vardı. Bu doğrultuda psikologlar ile birlikte 3’er oturumluk paylaşım gruplarını düzenleme kararını aldık. Paylaşım grupları bittiğinde koruyucu ailelerden olumlu yönde birçok geri dönüş oldu. Geri bildirimlerin bir kısmı şöyleydi;
- “Her şey için çok teşekkür ederim. Bu dönemde gerçekten çok iyi geldi, yalnız olmadığımı sorunların az çok benzer olduğunu gördüm.”
- “Uzmanlarımız her birimize içtenlikle ve sabırla yaklaştılar. Çok keyifli ve güzeldi. Teşekkür ediyorum. Diğer ailelerle tanışmak çoğu ortak olan sorunları, merak edilenleri paylaşmak iyi oldu. Devamını dileriz.”
- “Çok güzel bir çalışma oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.”
- “Daha uzun olmasını tercih ederdim. Çünkü 1.seans tanışma, 2.seans sanat terapisi için resim çizme, son seans sunum ve biraz soru cevap oldu. Keşke 10 seans olsaydı.”
- “Öncelikle çok ama çok teşekkür ederim gayet güzel ve başarılı bir toplantıydı.”
Destekle Değiştir etkinliğinde yer almanın ve bu kapsamda faydalandığınız hibenin derneğinize, birlikte çalıştığınız gruplara ve yaptığınız çalışmalara nasıl bir katkısı oldu? Etkinlikte sizleri destekleyen bağışçılara iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Projemiz zamanlama olarak COVID-19 salgınına denk geldiği için koruyucu aileler ile görüşmeler yaparak yeni durumun getirdikleri şartlar doğrultusunda projede çeşitli değişiklikler yapmak zorunda kaldık. Bu durum dernek açısından zorlu bir süreç olsa da katılımcılar açısından aslında daha fazla fayda gördükleri bir şekilde sonuçlandı. Çünkü hiç beklenmeyen bir durum karşısında değişen ev içi dinamiklerini dengelemekte birçok aile gibi koruyucu ailelerimiz de zorlandı ve kendilerini sıkışmış hissettiler. Böyle bir dönemde psikologlarla yürütülen bir projenin faydalanıcısı olmak onların da hem ev içi dengeyi sağlamalarına katkı sağladı hem de sorularına katkı sağlayacak çözümleri çok hızlı bir şekilde uzmanlardan alabildiler. Bireysel seanslardaki kazanım ise böyle bir proje ile psikolojik destek almaya başlayan ailelerden bir kısmının, aslında uzman desteğinin çocuk için ne kadar önemli olduğunu görmeleri, bu yöndeki ihtiyacı fark etmeleri ve terapilere devam etme kararı almaları oldu. Koruyucu aileler bu süreçte özellikle psikolojik destek almaktan dolayı çok memnun oldular. Bizi bu projeyi hayata geçirmek konusunda cesaretlendiren ve destekleyen tüm Destekle Değiştir ekibine ve destekçilerine çok teşekkür ederiz.
Son Yorumlar