Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği (Hayat Sende), devlet korumasında yetişen çocuk ve gençlerin temel yaşam becerilerini kazanmış şekilde, ayrımcılığa uğramadan hayata atılması vizyonuyla çalışmalarını yürütüyor. Merve Üretmen, KRM Yönetim Danışmanlık ve Turkey Mozaik Foundation iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Koruyucu Aile Fonu kapsamında sağladığımız hibe desteğiyle Çocuk Hakları Ekseninde Koruyucu Ailelik: İhtiyaçlar ve Haklar projesini hayata geçiren Hayat Sende, Koruyucu Aile ve Koruyucu Aile Bakımındaki Çocuk Hakları Bildirgesi hazırlayacak. Bu çerçevede koruyucu ailelerle, koruyucu aile yanında kalan çocuklarla ve sosyal hizmet uzmanlarıyla derinlemesine görüşmeler yapılacak. Derinlemesine görüşmeler sonucunda ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda bildirinin ilk taslağı hazırlıyor. Bildiri taslağı koruyucu aileler, koruyucu aile yanında yetişen gençler, sosyal hizmet uzmanları, avukatlar, psikologlar, sivil toplum ve kamu temsilcilerinden oluşan bir ekiple birlikte son haline getirecek. Hazırlanacak bildiri Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yapılacak ziyaretlerle mevzuata yönelik bir öneri olarak sunulacak.
Hayat Sende ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; proje faaliyetlerinden, derneğin yürüttüğü çalışmalarda, koruyucu aile modelinin öneminden ve derneğin gelecek dönem planları hakkında konuştuk.
Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği, Koruyucu Aile Fonu kapsamında Vakfımızdan hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Devlet koruması altında yetişen çocukların ve gençlerin ihtiyaç duydukları desteklere erişimine katkı sağlamak amacıyla 2007 yılında Ankara’da kurulduk. Dernek olarak koruma altındaki gençlere yönelik özel çalışmalar yapıyoruz. Gençlerin haklarına erişimini kolaylaştırmak amacıyla hak temelli bir yaklaşımla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aynı zamanda, çocuk koruma sisteminin güçlendirilmesi için şeffaflık, hesap verebilirlik ve veri paylaşımı gibi alanlarda da faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte, bireyleri psikolojik destek, hukuki destek, eğitimler ve mentor destekleriyle güçlendirmeye odaklanıyoruz. Özetle, devlet koruması altında yetişen gençlerin yaşamlarını iyileştirmek ve haklarını savunmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapıyoruz.
Koruyucu Aile Fonu kapsamında sağladığımız hibe desteğiyle Çocuk Hakları Ekseninde Koruyucu Ailelik: İhtiyaçlar ve Haklar projesini hayata geçirdiniz. Projenin amacından ve proje kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan bahserder misiniz?
Hayat Sende olarak, devlet koruması altında yetişen çocuk ve gençlerin karşılaştığı sorunların kökeninin kurum bakımı olduğunu tespit ettik. Bu nedenle, aile temelli bakım modellerinin desteklenmesi gerektiğini savunuyoruz. Yatırımların, koruyucu ailelik, evlat edinme ve biyolojik ailenin güçlendirilmesi gibi alanlara odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Koruyucu ailelik sisteminin nasıl yaygınlaştırılabileceği ve güçlendirilebileceği üzerinde çalışıyoruz. Türkiye’de koruyucu ailelik mevzuatının çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığına dikkat çekiyoruz. Son 15 yılda koruyucu aile sayısında artış olmasına rağmen, hala birçok çocuk kurum bakımında büyüyor.. Proje kapsamında, koruyucu ailelere ve çocuklara sunulması gereken hakları belirleyerek, mevzuatta yer alması için bir öneri raporu hazırlıyoruz. Bunun için, koruyucu ailelik sisteminin daha gelişmiş olduğu beş ülkenin mevzuatını ve sistemlerini inceliyoruz. Ayrıca, koruyucu aileler, yanlarında büyüyen gençler ve sosyal hizmet uzmanlarıyla görüşmeler yaparak ihtiyaçları belirliyoruz. Proje sonunda, politika yapıcılara yönelik bir öneri raporu sunmayı amaçlıyoruz.
Koruyucu ailelik modelinin çocuk haklarına sağladığı katkıdan ve bu haklar üzerindeki etkisinden bahseder misiniz?
Bazen çalışmalarımızla ilgili yanlış anlaşılmalar oluyor. Hayat Sende olarak çocukların devlet koruması altına alınmasına karşı olduğumuz düşünülüyor. Oysa ki, risk altında olan ve korunmaya ihtiyaç duyan çocukların devlet koruması altına alınmasını savunuyoruz. Kurum bakımının, çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini gösteren çalışmalar var. Kurum bakımındaki çocuklar bireysel ilgi ve sevgiye ulaşamazlar ve yaşamları sürekli başkaları tarafından belirlenir. Bu durum, çocukların psikolojik ve duygusal gelişimini riske atıyor. Koruyucu ailelik, bu olumsuz etkileri azaltmak için en iyi sistemlerden biridir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, her çocuğun bir aile yanında yaşama hakkını vurgular. Dolayısıyla, koruyucu ailelik modeli, çocukların bu hakkı elde etmelerini sağlayan bir bakım modelidir.
Çocuk Hakları Ekseninde Koruyucu Ailelik kavramını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla sivil toplum kuruluşlarının (STK) ve farklı paydaşların rollerinden bahseder misiniz?
Koruyucu ailelik sisteminin işleyişi ve gereksinimlerinin tüm paydaşlar tarafından anlaşılması oldukça önemlidir. Koruyucu ailelik modeli bazen duygusal bir bakış açısıyla ele alınabilir ve koruyucu ailelerin hakları geri planda kalabilir. Aileler, çocuklarına sundukları hizmetlerle ilgili şikayetlerini dile getirmede çekimser kalabilirler bu nedenle, STK’ların ailelerin seslerini duyurabilmesi için onları desteklemesi gerekir. Aynı zamanda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın koruyucu ailelik mevzuatını ve uygulamasını geliştirmede temel bir rolü bulunuyor. Bu noktada önemli olan bütçelerin yeni kurumlar açmak amacıyla kullanılması yerine koruyucu ailelik modeline geliştirilmesidir. Bu, sosyal hizmet uzmanlarının ve psikologların istihdamının artırılması ve daha fazla aileye ulaşarak koruyucu ailelerin desteklenmesi anlamına geliyor. Ayrıca, UNICEF gibi uluslararası kuruluşların da bu modele destek olması ve STK’ları güçlendirmesi gerekir.
Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği gelecek dönemde yapmayı planladığı çalışmalardan ve önceliklerinden bahseder misiniz? Sağladığımız hibe desteği gelecekteki hedef ve projelerinizi nasıl etkiledi?
Hayat Sende, alternatif bakım alanında farklı yararlanıcı gruplarına yönelik çok yönlü çalışmalar gerçekleştiren bir STK’dır. Gelecekteki hedeflerimizin bir kısmı halen koruma altında bulunan çocuk ve gençlerin haklara ve hizmetlere erişmesine katkı sağlamak ve güçlendirmek üzerinedir. Bir kısmı ise korumadan ayrılmış ve yeterli sosyal desteğe erişememiş gençlerin; istihdam, eğitim, ve sosyal yaşantılarındaki sorunlarının desteklenmesi ve güçlendirilmesi ile sosyal hayata uyumlarının kolaylaştırılması ile ilgilidir. Ayrıca, koruyucu ailelik mevzuatının geliştirilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Projemiz mevzuat çalışmalarına güçlü bir temel oluşturarak, bir konuyla ilgili savunuculuk yapabilmek için önce elimizde bu konuda net bir verinin bulunması gerektiğini gösteriyor. Aldığımız hibe desteği de bu veriyi ve temeli oluşturuyor. Bundan sonraki hedefimizin, bu politika önerisinin hayata geçirilmesi için toplum ve politika yapıcıları düzeyinde savunuculuk faaliyetlerine devam etmek olduğunu söyleyebiliriz.
Son Yorumlar