Category

Vakıf Haberi

Ekip Arkadaşı Arıyoruz

By | Genel, Vakıf Haberi

Vakfımızın iletişim ve raporlama çalışmalarının yürütülmesinde görev alacak bir İletişim ve Raporlama Uzmanı arıyoruz.

İlgilenen adayların özgeçmişleri ile bu pozisyona neden başvurduklarını anlatan İngilizce hazırlanmış motivasyon mektuplarını (bir sayfayı geçmeyecek şekilde) e-postanın konusunda “İletişim ve Raporlama Uzmanı” başlığını kullanarak 26 Nisan Pazartesi günü saat 18:00’e kadar kurumsal@siviltoplumdestek.org  adresine göndermeleri gerekir.

Başvurular geldikçe değerlendirileceği için ilgilenen adayların başvurularını son başvuru tarihinden önce yapmaları önemle rica olunur. Yalnızca eksiksiz olarak gönderilen başvurular değerlendirmeye alınacak ve ön elemeyi geçen başvuru sahipleri ile iletişime geçilecektir.

İletişim ve Raporlama Uzmanı pozisyonunun görev tanımı, adaylarda aranan özellikler ve başvuru koşullarına dair bilginin yer aldığı ilana buradan ulaşabilirsiniz.

Hibe Veren Kuruluşlar İçin Kapasite Gelişim Programı Rehberi Yayınlandı

By | Genel, Vakıf Haberi

Dezavantajlı grupların toplumsal katılımını geliştirmek ve/veya sosyal refahını artırmak için çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kurumsal kapasitelerini güçlendirmelerine destek olmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Kurumsal Destek Fonu’ndan hibe alan STK’ların kurumsal gelişimini daha geniş imkanlarla desteklemek için uyguladığımız Kapasite Gelişim Bileşeni’nin aşamaları, kullanılan yöntemler ve araçlara dair pratik bilgilerin yer aldığı Hibe Veren Kuruluşlar İçin Kapasite Gelişim Programı Rehberi yayınlandı.

Vakfımızın STK’ları kurumsal hibeler ve kapasite güçlendirme imkanları ile destekleme önceliği doğrultusunda ilk kez 2019 yılında uygulamaya başladığımız Kapasite Gelişim Bileşeni’nden yararlanan STK’lara hibe desteğinin yanı sıra belirledikleri kapasite gelişim alanlarında mentorlar, uzmanlar ve özel sektörden gönüllülerle birlikte çalışma fırsatı sunuyoruz.

Hibe süreçlerini kapasite gelişim çalışmalarıyla desteklemek isteyen kuruluşların yararlanması amacıyla hazırladığımız bu rehberde; “tanışma ve ihtiyaç belirleme”, “mentorlarla çalışma”, “uzmanlık temelli gönüllü destekleri”, “uzmanlarla buluşmalar” ve “izleme değerlendirme” başlıkları altında Kapasite Gelişim Bileşeni’nin farklı aşamalarında kullanılan yöntemler ve araçlar hakkında bilgiler yer alıyor. Rehbere bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Önemli no: Rehberin içindeki bağlantılardan ek dokümanların hepsine ulaşmak mümkün.

COVID-19 Acil Destek Fonu’na Yapılan Başvuruları ve Sivil Toplumun İhtiyaçlarını Değerlendirdik

By | Acil Destek Fonu, Vakıf Haberi

COVID-19 salgını ekseninde yaşanan gelişmeler sonrasında güncellediğimiz 2020 yılı hibe stratejimizin ilk aşaması olan kısa vadede STK’ların ayakta kalmasına destek olmak amacıyla hayata geçirdiğimiz COVID-19 Acil Destek Fonu başvuru ve seçim süreçleri tamamlandı.

Farklı alanlarda çalışan ve 2016-2019 döneminde vakfımızdan bugüne kadar hibe alan STK’ların bu dönemde ortaya çıkan ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla COVID-19 Acil Destek Fonu’na yapılan başvuruların yoğunlaştığı konuları ve başvuru yapan kuruluşların genel durumuna ilişkin edindiğimiz bilgileri ve gözlemlerimizi tüm paydaşlarımızla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Değerlendirme metnimize buradan ulaşabilirsiniz.

COVID-19 Salgını Ekseninde Yaşanan Gelişmeler Doğrultusunda 2020 Yılı Hibe Stratejimizi Güncelledik

By | Vakıf Haberi

Sivil Toplum için Destek Vakfı (STDV) olarak, küresel bir salgın olan COVID-19’un hibe verdiğimiz sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışmalarına ve desteklediğimiz projelere etkilerini anlamak ve 2020 yılı hibe stratejimizi bu dönemin ortaya çıkardığı ihtiyaçlar doğrultusunda güncellemek amacıyla yaptığımız çalışmaların ilk aşamasını tamamladık.

Bu doğrultuda, 2019-2020 döneminde farklı fonlarımız altında hibe verdiğimiz 35 STK’dan 25’i ile 25 Mart – 3 Nisan 2020 tarihleri arasında görüşmeler yaptık. Salgının kurumlarına ve hibe verdiğimiz çalışmalara etkileri ile birlikte gelecek dönemdeki ihtiyaçları ve beklentilerine dair görüşlerini aldık. Buna ek olarak, Kurumsal Destek Fonu altında STK’lara sağladığımız kapasite gelişim bileşeninde birlikte çalıştığımız uzmanlar ve alandaki diğer paydaşlarımızla da konuşarak mevcut duruma dair değerlendirmemizi tamamladık.

Yaptığımız görüşmeler sonucunda, COVID-19 salgını ekseninde yaşanan gelişmelerin Türkiye’de faaliyet gösteren STK’lara başlıca etkilerine dair aşağıdaki tespitleri yaptık:

1. STK’ların önemli bir bölümü çalışmalarını “hayat normale dönene kadar” dönüştürmeye (çoğunlukla dijital platformlar üzerinden gerçekleştirmeye), yaptıkları işin niteliği nedeniyle (okullarda çalışan, yüz yüze görüşmelerle ilerleyen vb.) bunu yapamayanlar ise bugüne kadar zaman bulamadıkları kurum içi çalışmalara odaklanıyorlar. Bununla birlikte, salgının etkilerinin ve bu kapsamda alınan tedbirlerin ne kadar süreyle devam edeceğine dair belirsizlik geleceğe dair bir projeksiyon yapılmasını ve yaşanabilecek gelişmelere hazırlıklı hale gelinmesini zorlaştırıyor.

2. STK’ların sürecin getirdiği belirsizlik ve devamında yaşanması beklenen ekonomik kriz dolayısıyla özellikle kira, insan kaynakları gibi idari giderlerini ne kadar süreyle karşılayabileceklerine dair endişeleri bulunuyor. Bireysel ve kurumsal bağışçılardan destek alan STK’ların önümüzdeki dönemde yapacağı kaynak geliştirme etkinliklerinin iptal edilmesinden veya ertelenmesinden de kaynaklı olarak finansal bir darboğaz ile karşılaşmaları bekleniyor. Bu durumun, sivil toplumun halihazırda sıkıntı yaşadığı finansal sürdürülebilirlik ve insan kaynağına erişim gibi konularda daha uzun vadeli sorunlara neden olabileceği ve insan kaynağında yaşanacak kayıpların sivil toplumun geliştirdiği uzmanlıkların sahada kullanımı noktasında gerilemelere yol açabileceği düşünülüyor.

3. STK’ların önemli bir bölümü teknolojiyi daha fazla kullanmaya başlamış durumda ve çalışma şekillerini de bu çerçevede dönüştürüyor. Ancak sivil toplumun dijitalleşmesi açısından değerlendirildiğinde, birçok STK için gerekli altyapıya erişim, gizlilik ve güvenlik kurallarının uygulanması ve içeriklerin dijital ortama uygun hale getirilmesi açısından devam eden bir öğrenme süreci ve çeşitli ihtiyaçlar bulunuyor.

4. STK’lar bundan sonraki süreçte açılacak hibelerin esnek, projeler yerine kurumları destekleyen, mevcut iş yapma şekillerinde dönüşümleri ve farklı kurumların birbirlerinden öğrenmelerini teşvik eden bir yaklaşıma sahip olması gerektiğini belirtiyor.

Bu görüşmelerde ortaya çıkan eğilimleri de dikkate alarak Yönetim Kurulumuz ve bağışçılarımızla yaptığımız değerlendirme sonucunda devam eden hibelerimiz ve 2020 yılı için hibe programlarımızla ilgili stratejimizi aşağıda yer alan yaklaşım ve ilkeler doğrultusunda güncelleme kararı aldık:

Mevcut Hibelerimiz
2019-2020 döneminde farklı fon programlarımız altında devam eden hibelerimizin tamamını bütçelerinde bir kesintiye gitmeden ve hibe sözleşmelerinde yer alan çerçeveye mümkün olduğunca sadık kalarak devam ettireceğiz. Bununla birlikte, yaşanan gelişmeler doğrultusunda STK’ların çalışmalarında yapılacak değişiklik, erteleme ve iptalleri belirlemek için hibe verdiğimiz bazı kuruluşlarla birebir görüşmeler yaparak ve ihtiyaç duydukları esnekliği sağlayarak ortak bir yol haritası belirlemeye başladık.

Yeni Hibe Programlarımız
Sivil Toplum için Destek Vakfı olarak, 2020 yılında açacağımız tüm hibe programlarında salgının ve bu kapsamda alınan tedbirlerin kısa, orta ve uzun vadede sivil toplumu nasıl etkileyeceğini dikkate alan bir yaklaşımla hareket edecek ve sivil toplumun özellikle kurumsal ihtiyaçlarını hibe programlarımızın merkezine alan bir stratejiyi benimseyeceğiz.

Bu doğrultuda STK’ların;

  • Kısa vadede, sürecin getirdiği şartlar karşısında ayakta kalmalarına,
  • Orta vadede, oluşacak yeni dönemin ihtiyaçlarına ve şartlarına cevap verebilmek için gerekli becerileri kazanarak koşullara adapte olmalarına,
  • Uzun vadede, kendilerini kurumsal olarak dönüştürmelerine ve bu dönüşümü iş yapma biçimlerine yansıtmalarına destek olmaya öncelik vereceğiz.

Hibe programlarımızı alandaki değişen ihtiyaçlara göre tasarlayabilmek için desteklediğimiz kuruluşlar ve alandaki diğer paydaşlarımızla daha sık iletişimde olacak, çalışmalarımızı mümkün olduğunca hızlı ve esnek bir şekilde gerçekleştireceğiz.

Hibe programlarını bireysel ve kurumsal bağışçılardan aldığı desteklerle hayata geçiren bir Vakıf olarak, bu süreçteki öğrenimlerimizi de dahil ederek bağışçılarımızı düzenli olarak bilgilendirmeye, mevcut ve potansiyel bağışçılarımız arasındaki iş birliklerini artırmak için fırsatlar yaratmaya ve bu süreçte bağışçılarımızın öncelikleri ile sivil toplumun ihtiyaçlarını buluşturmaya devam edeceğiz.

İçinde bulunduğumuz belirsizlik ortamının süreç içerisinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda sivil toplum açısından farklılaşan ihtiyaçlara neden olabileceğinin farkındayız. Bu sebeple, yıl içinde açtığımız tüm hibe programlarında bu genel çerçeve doğrultusunda hareket edecek ancak her hibe programının tasarlanması aşamasında mevcut koşulları yeniden değerlendirerek yaklaşımımızı gözden geçireceğiz. Bu doğrultuda, 2020 yılındaki hibe programlarımızın içeriğini güncellerken aşağıdaki iki konuyu hep akılda tutmanın stratejik bağışçılık açısından önemli olduğunu düşünüyoruz:

  • Sosyal mesafelenme sürecinin STK’ların iş yapma biçimlerini (sadece dijital bir dönüşüm olarak değil tüm bileşenleriyle – örgütlenme, kaynak yaratma, krizle başa çıkma, vb. – kurumsal bir yeniden yapılanma) dönüştürmesinden kaynaklı ihtiyaçlara cevap verilmesi.
  • Gerçekleşme ihtimali yüksek olan bir küresel ekonomik daralmanın da sonucunda yoksulluk ve yoksunlukla mücadele konularına özellikle odaklanılması ve bu bağlamda halihazırda kırılgan durumda olan grupların dezavantajlarının artmasından dolayı bu gruplarla çalışan kuruluşlara verilecek desteklerin önceliklendirilmesi.

2020 yılı hibe stratejimiz kapsamında;

Fonlarımızın tamamını (Kurumsal Destek Fonu, Çocuk Fonu, Kültür Sanat Fonu, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu ve kaynak yaratılabildiğimiz farklı fonları) yukarıda yer alan öncelik alanları ve değişen ihtiyaçları dikkate alarak kurumsal ve proje destekleri olarak açmaya devam etmeyi planlıyoruz. Ancak döneme ait kısıtların Vakfımızı etkileme ihtimalini de unutmuyor ve bu çerçevede Vakfımızın finansal sürdürülebilirliğini sağlamak için de çeşitli çalışmalar yapıyoruz.

Tüm dünyanın bu salgını en kısa zamanda ve en az zararla atlatmasını diliyoruz.

Sevgilerimizle,

Sivil Toplum için Destek Vakfı

Yarınlara Uçuyoruz Projesi’nin İkinci Dönemi Başladı

By | Genel, Vakıf Haberi

Gençlerin toplumsal fayda ve dayanışma temelli fikirlerini hayata geçirmek için farklı şehirlere seyahat etmelerini ve projelerini gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla koordinasyonunu yürüttüğümüz, Pegasus Hava Yolları ’nın mali desteği ve Toplum Gönüllüleri Vakfı  (TOG)’nın yürütücülüğünde devam eden Yarınlara Uçuyoruz  projesinin ikinci dönemi başladı. Bu kapsamda hibe desteği verdiğimiz TOG ile Yarınlara Uçuyoruz’un yeni dönemini ve  yürüttükleri gençlik çalışmalarını konuştuk.

2002’de kurulan TOG’un gençlik alanındaki önceliklerinden ve çalışmalarından bahseder misiniz?

 Bugün gençlik alanında çalışan en yaygın kuruluşlardan biri olan TOG, Türkiye’nin 81 ilinde, gönüllülük esasıyla bir araya gelmiş 135 TOG topluluğu olarak faaliyet gösteriyor. Gençler, bu topluluklarda gönüllülük yaparken; eğitim, sağlık, ekoloji, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi farklı konularda kendi ürettikleri fikirleri sosyal sorumluluk projelerine dönüştürüyor. Toplum Gönüllüsü gençler, 2019 yılında, 13 farklı temada, yaklaşık 1.650 proje ve etkinlik hayata geçirdi. Bu etkinliklerde, yerel katılım ile kamu ve özel kurum iş birlikleri, şeffaf ve hesap verilebilir çalışma prensibi, farklılıklara saygı ve gençlerin katılımı değerleri hep ön planda oldu.

Vakıf olarak önceliğimiz gençler için yapılan faaliyetler ve projeleri yine gençlerin önderliğinde gerçekleştirmek oldu. Geçmiş yıllarda olduğu gibi, gençlerin bu projelerini desteklemek amacıyla özel sektör kurumlarıyla ortaklıklar gerçekleştirdik; gençlerin projelerine kaynak bulmasına yardımcı olduk; burs, mentorluk ve hibe programları ile gençleri güçlendirdik. Akran eğitimleri ile formel olmayan eğitim metodunun gençler arasında yaygınlaşmasına yardımcı olduk. Gençlik konseyi, ulusal ATAK, yaz projeleri gibi etkinliklerle gençlerin hareketliliğine ve gönüllülüğün yaygınlaşmasına katkı sağladık. Bunları yaparken, gençlerin kendi ürettikleri sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmelerine yardımcı olmaya çalıştık.

TOG’un misyonu, sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla, Türkiye’de toplumsal farkındalığı yüksek, özgüven sahibi ve girişimci bir gençliğin oluşmasına katkıda bulunmak ve gençlerin enerjisini sosyal faydaya dönüştürmek. Bu misyona ulaşmak amacıyla ülkenin her köşesine yayılmış bir gönüllü ağıyla sosyal sorumluluk projeleri üretmeye devam ediyoruz.

 Çalışmalarınıza başladığınız zamandan bu yana sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirilen gençlik çalışmalarında ne gibi değişim ve gelişimler gözlemliyorsunuz? Sizce alanda yaşanan değişimler TOG’un çalışmalarına ne şekilde yansıdı?

 Günümüz dünyasında, sivil toplum ve gençlik çalışmaları dahil tüm alanları etkileyen çok hızlı değişimler yaşıyoruz. Bugün bilgiye ulaşma olanakları değişti, iletişim araçları değişti, ekonomik ve sosyal hayat değişti; bu değişimler kişisel yaşamlarımızı çok etkiledi. Bugün Toplum Gönüllüsü gençleri dijital eğitim içerikleriyle ve online iletişim araçlarıyla tanıştırıyoruz. Bunun yanı sıra podcast ve sosyal medya canlı yayınları ile eğitim desteği sunuyoruz. Genç ve yetişkin gönüllüleri bir araya getirdiğimiz TOG Rehberlik programına tersine mentorluk içeriği, yani “yetişkinlerin gençlerden öğrendiği” modüller ekliyoruz. Dijital platformlar sayesinde bireysel bağış kampanyalarına hız vererek yeni ve inovatif kaynak geliştirme teknikleri uyguluyoruz. Faaliyetlerimizin etki ve değerlendirmesini yaparken kullandığımız dijital araçlar ile ihtiyaç tespiti ve gönüllü deneyimine çok daha hızlı ulaşabiliyoruz. Öte yandan yüz yüze iletişim alanlarımızı azaltmıyor, gençlerin gönüllülük deneyimlerini hem online, hem de yüz yüze yaşaması için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

 TOG’un yürütücülüğünü üstlendiği, Pegasus Hava Yolları’nın mali desteği ve Vakfımızın koordinasyonunda hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi ikinci yılında da gençleri desteklemeye devam ediyor. Projenin amacından, öne çıkan başvuru konularından ve bu kapsamda yapılacak çalışmalardan bahseder misiniz? Projenin ikinci yılında bir önceki döneme göre değişiklikler oldu mu?

Yürütücülüğünü üstlendiğimiz Yarınlara Uçuyoruz Projesi ile, gençlerin toplumsal fayda ve dayanışma temelli fikirlerini hayata geçirmek için farklı şehirlere seyahat etmeleri ve projelerini gerçekleştirmelerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Böylelikle hem gençlerin kişisel gelişimlerine hem de enerjilerini toplumsal faydaya dönüştürmelerine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Gençler bu seneki programa bizim de önceliğimiz olan toplumsal cinsiyet, kadın hakları ve hayvan hakları temalarında oldukça fazla proje fikri ile başvuru yaptı. Desteklenen projelerde de bu temaların yanı sıra çocuk hakları, mülteci hakları ve eğitim temaları ağırlıklı olarak yer alıyor. Bu çerçevede, Aralık 2019 – Mayıs 2020 döneminde 20 proje fikrini destekleyeceğiz.

Projenin ilk yılından farklı olarak, bu yıl tek bir çağrı ile desteklenecek 20 proje belirlendi. 1 ay boyunca açık kalan başvuru çağrısı Eylül – Ekim 2019’da açıldı. Değerlendirme süreci geçen yıldan biraz farklı oldu. İlk aşamada teknik değerlendirmeyi geçen proje ekiplerini İstanbul’a davet edip, tek günlük “Proje Günleri” isimli bir buluşmada ekiplerle yüz yüze tanıştık ve proje fikirlerinin temalarına göre atölyeler düzenlendi. İkinci aşamada ise Proje Günleri toplantısının ardından revize edilen proje fikirleri, yeni bir değerlendirmeden geçmek üzere değerlendirme kuruluna sunuldu ve desteklenmek üzere 20 proje fikri seçildi. Seçilen 20 proje ekibinin ihtiyaçlarına yönelik atölyeler düzenlendi.

Gençlerin hareketliliği gençlik çalışmalarında hem Türkiye’deki hem de Avrupa’daki birçok kuruluşun kullandığı temel metotlardan biri. Bugüne kadar hayata geçirdiğiniz benzer çalışmalar çerçevesinde gençlerin hareketliliğinin neden önemli olduğunu düşünüyorsunuz?

Hareketlilik, insanlara kendilerininki de dahil olmak üzere yaşamları değiştirme fırsatı sunar. 2002 yılından beri hareketlilik çalışmalarında yer alan Toplum Gönüllüsü gençler, bu projelerde farklı paydaşlarla, yerel, ulusal ve uluslararası iş birlikleri ile diyalog kurmak için uygun bir zemine kavuşuyor. Genç gönüllüler kendi yerellerinde karşılaştıkları sorunlar ve koşullar farklı olsa da, bir araya gelip birbirleriyle deneyimlerini paylaşma fırsatı elde ediyor, farklılıklara saygı ilkesi çerçevesinde birbirlerini tanıma ve anlama olanağı buluyor. Hareketlilik, bu sebepten ötürü, TOG’un kuruluşundan bu yana gençlere sunmak istediği en önemli olanaklardan biri.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi kapsamında gençlik grupları ve gençlerle çalışan sivil toplum kuruluşlarına verilen ve hareketliliği destekleyen küçük hibelerin bu alanda yapılan çalışmalara nasıl bir katkısı olduğunu gözlemliyorsunuz? 

 Gençlerin gücünün ve enerjisinin değişim ve dönüşümde çok büyük etkisi olduğuna inanıyoruz. Gençlerin sosyal bir sorun için harekete geçmeleri, yaşadıkları yerden bir başka şehre gidip çözüm üretmeleri bizim için çok önemli. Gençler Yarınlara Uçuyoruz ile sadece kendi potansiyellerini gerçekleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda farklı bölgelerde yeni insanlarla, bilgilerle, kültürlerle tanışıyor, kaynaşıyor. Yarınlara Uçuyoruz, gençlere ve gençlerle çalışan STK’lara bulundukları şehir ve bölgelerin haricinde başka bir yerde ürettikleri fikirleri uygulamaları için bir imkan yaratıyor. Küçük hibe programlarının gençler ve gençlerle çalışan kurumlar için değerli olduğunu desteklediğimiz projelerde de görüyoruz. Kendi yerelleri dışında başka bir yerelde proje gerçekleştirmek özellikle gençler için oldukça heyecanlı ve verimli geçiyor. En başından sonuna kadar gençler için bir öğrenme alanı yaratıyor.

Çocuk Fonu 2019 – 2020 dönemi başvuruları başladı

By | Çocuk Fonu, Vakıf Haberi

Çocuk Fonu 2019 – 2020 Dönemi Başvuruları Açıldı

Sivil Toplum için Destek Vakfı olarak, Turkey Mozaik Foundation iş birliği ve bireysel ve kurumsal bağışçıların desteğiyle hayata geçirdiğimiz Çocuk Fonu’nu 2019-2020 dönemi başvuruları açıldı.

Çocukların ihtiyaçları ve hakları üzerine çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışmalarını desteklemek amacıyla hayata geçirilen Çocuk Fonu kapsamında 0 -15 yaş arası çocukların temel çocuk haklarına erişimlerini tesis etmeye yönelik projeler ya da bu alanda çalışan kuruluşların kapasite gelişim ihtiyaçları desteklenecek.

Çocuk Fonu kapsamında dağıtılacak toplam hibe tutarı en az 250.000 TL’dir. Başvuru yapan STK’lar hibe programından en fazla 12 ay süreyle faydalanabilirler ve en fazla 75.000 TL talep edebilirler.

Aşağıdaki başvuru kriterlerine uyan ve tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar hibe programına başvurabilirler:

– Türkiye’de kurulmuş dernekler, vakıflar, kooperatifler ve diğer kar amacı gütmeyen,
– En az bir senedir sahada aktif olarak çalışan,
– 2019 gelirleri en az 30.000 TL en fazla 1.000.000 TL olan,
– Çalışmalarının odağı çocuk hakları ya da çocuk alanında yapılan çalışmalar olan kuruluşlar.

Çocuk Fonu’na başvurmak isteyen STK’ların aşağıdaki bağlantıda yer alan formu eksiksiz şekilde doldurarak 8 Ocak 2020 Çarşamba günü saat 10:00’a kadar göndermeleri gerekir.

Program hakkında detaylı bilgiye (başvuru koşulları, değerlendirme kriterleri, takvim, başvuru formu, vb.) buradan ulaşabilirsiniz. Başvuru formuna ulaşmak için lütfen buraya tıklayın.

Kültür Sanat Fonu başvuruları kapandı

By | Kültür Sanat Fonu, Vakıf Haberi

Kültür Sanat Fonu başvuruları kapandı. Fona ilgi gösteren 118 kuruluşa teşekkür ederiz.

Değerlendirme sürecimiz başladı. Bu süreci ilgili kurullarımız, içerik ortaklarımız ve bağışçılarımızın da katkısıyla Aralık ortasında sonlandırmayı ve hibeleri bu sene içinde başlatmayı umuyoruz.

Başvurulardan derlediğimiz ilk bulgularımıza buradan ulaşabilirsiniz.

 

 

DAVETLİSİNİZ: DESTEKLE DEĞİŞTİR 16 EKİM’DE

By | Vakıf Haberi

Sivil Toplum için Destek Vakfı olarak, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV) teknik desteğiyle ilk Destekle Değiştir etkinliğimizi 16 Ekim Çarşamba günü Kolektif House Maslak’ta gerçekleştireceğiz.

Bilim Kahramanları Derneği, İstanbul Koruyucu Aile Derneği ve Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği’nin projelerini tanıtacağı Destekle Değiştir etkinliğine katılarak bu kuruluşları daha yakından tanıyabilir, bağışlarınızla çalışmalarını destekleyebilir ve değişimin parçası olabilirsiniz.

Katılım durumunuzu 11 Ekim Cuma günü saat 18:00’e kadar kurumsal@siviltoplumdestek.org adresine bildirmenizi rica ederiz.

2018 Yılı Faaliyet Raporumuz Yayımlandı

By | Vakıf Haberi

Sivil Toplum için Destek Vakfı’nın 2018 yılında yürüttüğü hibe programları, desteklediği sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşların yürüttükleri projelere ilişkin bilgilerin yer aldığı Faaliyet Raporu yayımlandı. Raporda, Vakfın son 3 yılda dağıttığı hibelere dair verilerin yanı sıra; kurumsal iş birlikleri, bağışçıları ve 2018 Bağımsız Denetim Raporu da yer alıyor.

Sivil Toplum için Destek Vakfı 2018 yılı Faaliyet Raporu’nu incelemek için tıklayınız.

Kurumsal Destek Hibe Programı başvuru süreci kapandı

By | Kurumsal Destek Fonu, Vakıf Haberi

12 Nisan’da ilan ettiğimiz Kurumsal Destek Hibe Programı’nın başvuruları dün akşam 18:00’de sona erdi.

İlk bakışta programa 92 Sivil Toplum Kuruluşu başvurdu. Başvuranların 75′, dernek, 5’i kooperatif, 7’si vakıf ve 5’i diger (üniv., vb.) kategorisinde yer aldı. Toplam talep edilen hibe miktarı 4.943.912 TL, fonda bulunan hibe 240.000 TL.

Böylece başvurulan hibe rakamının %5’ini karşılama imkanımız olacak.

İlgi gösteren STK’lara teşekkür ederiz.

Hibe programıyla ilgili bundan sonraki takvim sürecine buradan ulaşabilirsiniz.