Category

Yarınlara Uçuyoruz Projesi

Yaren Kooperatif ile Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 Projesini Tamamladı

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

S.S. Yaren Fikri Mülkiyet Hakları ve Proje Danışmanlığı Kooperatif (Yaren Kooperatif) kısa ve uzun vadede öncelikle Ege Bölgesi, daha sonra Türkiye genelinde sürdürülebilir eğitim ve kalkınma projeleri oluşturmak, eğitimdeki kültürel, sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri en aza indirerek toplumun tüm kesimlerinde sosyal dengeyi sağlayacak projeler yaratmak ve sürdürmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Vakfımız yürütücülüğünde Pegasus Hava Yolları tarafından hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projesini hayata geçirdi.

Yaren Kooperatif ortaklarından Özgür Topaç ile gerçekleştirdiğimiz röportajda proje kapsamında yürütülen çalışmalar, dijital okuryazarlık seviyesinin iyileşmesinin önemi, Koop 4.0 Yaren Dijital Olgunluk Modeli & Dijital Olgunluk raporu ve kooperatifin gelecek dönem planları hakkında konuştuk. 

Hibe desteğimizle gerçekleştirdiğiniz Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projesini yakın zamanda tamamladınız. Proje kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan bahseder misiniz?

Gençlerin iyi olma halini desteklediğimiz bununla beraber yerel kalkınmanın aktörlerinden kooperatiflerin dijital altyapısını değerlendirip güçlendirmek için öneri ve eğitimler sunduğumuz Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projemiz çeşitli etaplardan oluşuyordu. 30 üniversite öğrencisi gönüllümüz ile beraber uzun süre literatür taraması yaparak, dijital olgunluk ölçeği geliştirdik. Proje paydaşlarını belirlemek amacıyla kooperatif araştırması gerçekleştirdik. Karşılıklı anlaştığımız kooperatifleri ziyaret ettik, mülakat ve anket yolu ile ölçeğimizi uyguladık. Çıkan sonuçları analiz ettik ve bu analize uygun şekilde eğitim programları hazırladık. Kooperatiflerin 30’dan fazla paydaşına, dijital okuryazarlık dahil çeşitli teknoloji ve dijitalleşme eğitimleri sunduk.

Ankara ve İzmir’deki farklı üniversitelerde okuyan 30 gönüllümüz, çevrimiçi ortamda bir araya gelerek dünyada bir ilki gerçekleştirip, kooperatiflerin dijital olgunluk seviyelerini ölçen bir ölçek oluşturdu. Bu modele Koop 4.0 Yaren Dijital Olgunluk Modeli adını verdik.

İzmir’in Urla ilçesinde akademisyen gönüllülerimizin de katıldığı ilk kampımızı gerçekleştirdik. Geliştirdiğimiz modeli sahada 11 kooperatif üzerinde nasıl uygulayabileceğimiz, sonuçları nasıl raporlayacağımız konusunda detaylı eğitimler aldık. Aydın, İzmir ve Manisa’da farklı iş alanlarında faaliyet gösteren, farklı ölçeklerdeki paydaş 11 kooperatifi ziyaret ettik, anket ve birebir görüşmeler gerçekleştirdik. Elde ettiğimiz sonuçlar ile kooperatiflerin dijital olgunluk seviyesini değerlendirip, her bir kooperatif özelinde yatırım ve eğitim dahil çeşitli önerilerde bulunduk. Elde ettiğimiz bulguları Koop 4.0 Yaren Dijital Olgunluk Modeli & Dijital Olgunluk başlıklı raporda yayımladık.

İkinci kampımızı, eğitim planını gerçekleştirmek amacı ile İzmir’in Çeşme ilçesinde gerçekleştirdik. Gönüllü gençlerimiz birlikte çalıştığımız kooperatifleri değerlendirerek, dijitalleşme ve teknoloji kullanımı üzerine eğitim içerikleri hazırladı. Aynı zamanda kooperatiflerin paydaşlarına dijital okuryazarlık eğitimi asenkron uzaktan eğitim şekilde sunduk. Bir ay süresince kooperatiflerin belirlediği gençlere yönelik dijital pazarlama, veri yönetimi, tasarım ve reklam üzerine eğitimler düzenledik.

Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projemizi gençlerin iyi olma hali hedefiyle hayata geçirdik. İyi olma halini bilişsel iyilik hali, sosyal iyilik hali ve duygusal iyilik hali modeline entegre ettik. Analiz yapan ve eğitim planlayıp sunan gençler, üniversitede eğitimini aldıkları konuları sahada uygulama fırsatı elde etti. Kırsalda yaşayan ve eğitimlere katılan gençler ise dijital konularda kişisel gelişim imkanına eriştiler. Böylece gençlerin bilişsek iyilik haline hitap edebildik. Farklı üniversitelerde okuyan gençlerin bir araya gelerek ortak hedefte takım olması aynı zamanda kırsalda yaşayan gençlerin akran öğrenmesi yoluyla diyalog kurması ile gençlerin sosyal iyilik halini destekledik. Ülkenin kalkınmada zorluk yaşayan bölgeleri/kuruluşları gözlemlemeleri, bunlara çıkış yolu sunmaları ve kendilerini geliştirerek, daha verimli işgücü haline gelmesini ve bunu bölgelerindeki kalkınmaya aktarmaları ise gençlerin duygusal iyilik hallerine hitap edebildi.

Projenin hedeflerinden birisi de gençlerin dijital okuryazarlık seviyesini artırmaktı. Eğitime katılan öğrencilerin geri bildirimlerini de düşündüğünüzde gençlerin dijital okuryazarlık seviyesinin gelişmesinin faydalarından bahseder misiniz?

Proje paydaşı 11 kooperatif ve Kekemeler Derneği tarafından önerilen 16-31 yaş aralığında 32 genç, kooperatifimiz tarafından hazırlanan dijital okuryazarlık eğitimine katıldı. Bu eğitimlerde, internet sitesinde bilgi aramaya, e-posta kullanımına, farklı işletim sistemleri ve programlara, bulut teknolojilerine, hesap ve tablolama programlarından sunu ve kelime işlemci programlarına çeşitli konularda bilgiler sunduk ve katılımcıların dijital okuryazarlık seviyelerinin artmasına katkı sunmaya çalıştık.

Eğitim öncesi gerçekleştirdiğimiz taramalarda, Excel, Word gibi Microsoft programlarında başarı oranı %30’lar seviyesinde, e-postaya imza ekleme becerisi ise %25 seviyesindeydi. Dördüncü haftanın sonunda bu seviyelerde ciddi bir iyileşme sağladık. Ayrıca programın esnek olabilmesi, katılımcıların kendi istediği zaman ve hızda eğitim almaları için asenkron programlar hazırladık. Konu sonu testleri ile kazanımları belirleyebildik. Bir katılımcının “Uygulamalar konusunda çok eksiğim vardı onları gerçekten öğrendim. Düşündüğüm kadar yorucu değildi, tam istediğim gibi geçti.” yorumu sonrası dijital okuryazarlık konusunda verilen eğitimlerin ve formatın hedef kitle ile uyumlu olduğunu anladık.

Teknoloji ve dijitalleşme hayatın her yerinde var. Gelecekte teknoloji çok daha fazla hayatın içinde yer alacak bu nedenle kendimizi, gençleri ve de çocukları teknolojiyle buluşturup yakınlaştırmamız gereken alanlar oluşturmalıyız. Sadece dijital okuryazarlık olmak ya da kullanıcı olmak değil aynı zamanda teknolojiyi üreten kişiler haline gelmemiz de çok önemli. Bunu da eğitimlerle, kendimizi ve çevremizi geliştirerek yapabileceğimize inanıyoruz.

2000’li yıllar, dijital çağ olarak adlandırılmakta ve bu dönemde rekabet, dijital teknolojilerin kullanımında yaşanmaktadır. Bilginin gücü ön plana çıkıyor, veri en önemli varlık haline dönüşüyor. Bu varlığı en iyi şekilde yönetip süreçlerine aktarabilen kurumlar, etkinliklerini ve verimliliklerini güçlendirerek rakiplerinin önüne geçmekteler. Dijital çağın ve sunduğu fırsatların kaçırılması durumunda, kuruluşların hiper rekabet ortamında stratejik olarak güçlü olmaları artık pek mümkün değil. Yerel kalkınma için yerel kurumların ve kuruluşların, ki buna kooperatifler de dahildir, küresel pazarlarda daha rekabetçi bir pozisyon elde etmesi gerekiyor.  Rekabet seviyelerini güçlendirebilmek için kooperatiflerin de operasyonlarında ve şirket kültürlerinde teknolojik gelişmeleri takip etmeyi, süreçlerine dijitalleşmeyi dahil etmeyi odak haline getirmelerini öneriyoruz.

Pegasus Havayolları tarafından finanse edilip, Sivil Toplum için Destek Vakfı tarafından koordine edilen Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 sadece araştırma yapan ve eğitim sunan bir proje değildir aynı zamanda üniversite öğrencileri, kırsalda yaşayan gençler ve de yerel ekonomik yapının güçlerinden olan kooperatiflerin kendi kaynaklarını güçlendirerek teknoloji yaratır hale gelmelerini hedefleyen bir çalışmadır. Güçlü bir altyapının ve eğitimin gerekliliği konusunda farkındalık yaratan, tüm bu paydaşların dijitalleşmeye yeni bir pencereden bakmasını sağlayan bir teknoloji ve dijital dönüşüm projesidir.

Hibe desteğimizle Teknolojide Gelecek Biziz Koop 4.0 Yeren Dijital Olgunluk Modeli ve Dijital Olgunluk raporunu yayımladınız. Raporun öne çıkan bulgularından ve sunduğunuz önerilerden bahseder misiniz?

Toplumsal kalkınma rollerinin yanı sıra ürün ve hizmetleriyle piyasada yerel, ulusal veya çok uluslu şirketlerle rekabet eden kooperatifler de dijital teknolojiyi etkin kullanıp rekabet avantajı yaratmaya ihtiyaç duymaktadır. Ölçekleri, en geniş anlamıyla kaynaklarını verimli ve etkili kullanma hedefleri, beşerî ve mali sermayeleri ile finansal durumları değerlendirildiğinde kooperatiflerin, dijital dönüşüme uyum için güçlü bir desteğe ve rehberliğe ihtiyaçları olduğunu çok net şekilde görüyoruz. Pek çok akademisyen ve danışman firma tarafından özel ve kamu sektörüne yönelik çalışmalar ortaya konmuş ve bu sektörlerin ilerlemesine katkı sağlanmıştır. Ancak kâr amacı gütmeyen kooperatiflere yönelik dijital yetkinlik değerlendirme çalışmaları yetersiz kalmıştır. Bu da kooperatiflerin dijital rekabette ihtiyaç duydukları dijital danışmanlıktan mahrum kalmalarına sebep olmuştur.

Bizler de bu mahrumiyeti, Ege Bölgesinde, farklı coğrafyalarda ve farklı iş kollarında faaliyet gösteren 11 kooperatif ile gerçekleştirdiğimiz pilot çalışmamızda tespit ettik. Dijital varlıklarına baktığımızda, kooperatiflerin %82’sinin bir internet sitesine, %91’inin Instagram hesabına ve %82’sinin Facebook hesabına sahip olmasına karşın yalnızca üçte birinin bir e-ticaret platformu ile anlaşması olduğu gördük. Bununla birlikte, dijital kabiliyetleri değerlendirdiğimizde, kooperatiflerin ofisinde çalışan kişilerin %100’ünün internet, %69’unun e-posta sistemleri, %35’inin Microsoft uygulamaları ve %29’unun bulut sistemleri kullanabilme becerisi olduğu gözlemledik.  Buna ilave olarak, kooperatiflerin %60’ının yeni teknolojilere yatırımı konusunda bütçe kısıtları olduğu belirtti. Bu açıdan baktığımızda, kooperatiflerin dijital okuryazarlık seviyesinin güncelleştirilmesi ve kooperatiflerin iş birliği içinde dijitalleşme yolculuğunda birbirlerini desteklemelerine olanak veren programların hayata geçirilmesini öneriyoruz. Kooperatif yöneticilerine yönelik periyodik teknolojik toplantıları programa dahil edilebilir. Bu toplantılarda yerel ve küresel kooperatifler tarafından uygulamaya alınan çeşitli dijital uygulamalar tanıtılabilir, örnek uygulamalar konusunda bilgi paylaşılıp kooperatiflerin sorunlarına yönelik teknolojik yenilikler tartışılabilir. Birlikte geçirilen verimli zamanların ve bilgi paylaşımının, kooperatifler arası işbirliği yaratmak üzerine bir avantaj sağlayacağını da öngörüyoruz.

Yarınlara Uçuyoruz projesinden aldığınız hibe desteğinin kooperatifinize ve çalışmalarınıza ne tür katkıları oldu? Gençlik alanında yapılan çalışmaların farklı bağışçılar tarafından desteklenmesi sizce neden önemli?

Yaren Kooperatif olarak, kuruluşumuzdan bugüne üniversitelerin farklı bölümlerinde okuyan gençler arasında sosyal, kültürel ve akademik bağ kurmaya çalıştık ve bunu yaparken farklı toplumsal sorunlara çözüm sunmayı amaçladık.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi’nden aldığımız hibe desteği, kooperatifimize ve yürüttüğümüz çalışmalara büyük ölçüde katkı sağladı. Bu destek sayesinde gençlik alanındaki çalışmalarımızı daha etkili ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirme imkanı elde ettik. Projeden elde ettiğimiz hibe desteğinin bize sağladığı avantajların en öne çıkanları, fikrimizi uygulamaya geçirecek finansal destek elde etmek, üniversiteli gençler ve farklı kooperatifler ile ağ oluşturmak ve yeni projeler için fikri ve beşerî altyapı güçlendirmek en önemli kazanımlarımız oldu.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi’nden aldığımız hibe, kooperatifimizin bütçesine önemli bir katkı sağladı. Bu, gençlik projeleri ve etkinlikleri düzenlerken daha fazla kaynağa sahip olmamızı sağladı ve böylece daha geniş katılımlı ve nitelikli etkinlikler düzenleme imkânı elde ettik. Gönüllülerimiz, sundukları hizmet karşılığında eğitimlerine destekleyecek finansal kazanıma da sahip oldu. Projeden aldığımız destek aynı zamanda kooperatifimizin kapasite gelişimine de yardımcı oldu. Dünyada bir ilk ölçek ortaya koyabildik, eğitimler, atölyeler ve danışmanlık hizmetleri gibi kaynaklar sayesinde, gençlere daha iyi hizmet sunma becerilerimizi artırdık. Bu da gençlerin kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağladı. Son olarak, projede bizimle çalışan 11 farklı kooperatif ortakları ile bağlantılar kurma fırsatı bulduk. Bu ağ, deneyimlerimizi paylaşmamıza, işbirlikleri yapmamıza ve en iyi uygulamaları öğrenmemize olanak tanıdı.

Gençlik alanındaki çalışmaların farklı bağışçılar tarafından desteklenmesi son derece önemli buluyoruz. Her şeyden önemlisi, farklı bağışçılardan gelen destekler, projelere ve organizasyonlara finansal çeşitlilik sağlayabiliyor. Farklı bağışçılardan elde edilen bu maddi ve manevi destekler ek bir kaynağa bağımlı olmadan çalışılmasına imkân verirken, projelerin sürdürülebilirliği artırıyor ve olası mali sıkıntıların etkilerini azaltıyor.

Farklı sivil toplum kuruluşlarının (STK) hedef kitleleri, öncelik verdiği toplumsal sorunlar ve sunabildikleri çözüm önerileri oldukça farklılaşıyor. Tıpkı farklı STK’lar gibi, farklı bağışçılar da gençlik projelerine farklı bakış açıları ve öncelikler getirebilir. Bu da projelerin daha kapsayıcı ve geniş kitlelere hitap eden şekillerde tasarlanmasını sağlıyor. Şunu da burada belirtmeliyiz ki farklı kesimlerden gelen destekler, toplumun geniş bir kesimi tarafından desteklendiğini gösterir ve uygulamacı kuruluş ve gönüllülerinin motivasyonunu artırıyor. Ayrıca, birden fazla bağışçıdan gelen destek, bir bağışçının desteğini kaybetme riskini azaltarak projelerin uzun vadeli hedeflere odaklanmasını sağlıyor.

Sonuç olarak, gençlik alanındaki çalışmaların farklı bağışçılar tarafından desteklenmesi, projelerin daha güçlü, etkili ve sürdürülebilir olmasını sağlar, gençlerin yaşamlarına olumlu katkılar yapar ve toplumsal gelişime önemli bir ivme kazandırır.

Yaren Kooperatifi’nin gelecek dönemde yapmayı planladığı çalışmalardan ve önceliklerinden bahseder misiniz?

Biz Yarenler, toplumsal sorunların çözümüne destek sunmak amacıyla çalışıyoruz. Önceliklerimiz, eğitim, kültür, sanat ve yerel kalkınma. Her zaman geleceği gelenekle harmanlayan dost mottosu ile çalışıyor, geleneksel olarak elde edilen bilgi ve kültürü geleceğe aktarıyoruz ve aktarmaya devam edeceğiz.

Bu amaçla, üniversite öğrencisi gönüllülerimizin sayısını ve onların kapasitelerini güçlendirmek üzerine önemli çalışmalar sürdürüyoruz. Kapasite geliştirme programlarımız sürekli olarak devam ediyor ve sosyal ağımız içinde yer alan diğer kuruluşlar ile işbirliğini artırarak devam ettiriyor, kapasitemizi çok yönlü geliştirmeye çaba sarf ediyoruz.

Üniversite işbirliklerini çok önemsiyoruz. Gelecek etkinliklerimizde üniversite – Yaren Kooperatif işbirliklerini daha da artırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla, sosyal girişimcilik, proje döngüsü yönetimi, finansal okuryazarlık ve farkındalık yaratma ile dijital tanıtım konularında hem kendimizi güçlendiriyor hem de üniversiteli gençlere yönelik eğitim ve atölye programları hazırlıyoruz. Kısa süre sonra, bu konuda bizi farklı bölgelerdeki üniversitelerde atölyelerde görebileceksiniz.

Sürdürülebilir ve geniş kapsamlı çalışmaların güçlü bir ağ ile yaratılacağını biliyoruz. Bu sebeple, ağ oluşturma çalışmalarımıza da başlamak istiyoruz. Özellikle kültür-sanat üreten kuruluşlar arasında güçlü bir bağ kurulmasını ve bilgi oluşturma ve paylaşımı için platformlar oluşturulması üzerine fikir üretiyoruz. Ülkemizde ve dünyadaki farklı sosyal ağlar ile ilişkilerimizi güçlendiriyor ve onlara dahil olarak birlikte etkin projeler ortaya koymaya çalışıyoruz.

6 Şubat Kahramanmaraş depremleri, yıkıcılık ve coğrafi açıdan oldukça geniş etkileri olan doğal bir afetti. Sadece binalar değil, mevcut ticari ve sosyal hayat ve geleceğe yönelik beklentilerde de kırılmalara sebep oldu. Bu kırılmalar, toplumdaki ekonomik, kültürel ve sosyal farklılıkları daha da arttırdı. Bu sebeple, bölgeye sunulması gereken programların, sosyal kültürel olduğu kadar ekonomik dayanışmaya ve güçlenmeye katkı sağlaması gerekiyor. Depremin ardından Kahramanmaraş ve civar illerde yaşanan toptan bölgesel yıkım, yerel ve bölgesel düzeydeki ortaklık imkanlarını sekteye uğratıp bölge dışından işbirlikleri yeniden inşa sürecinde zorunlu hale getirmiştir. Yaren Kooperatif olarak bizler, geçmiş yıllarda benzer alanlarda tamamladığımız projelerle hali hazırda belli bir bilgi ve tecrübe birikimine sahibiz. Gerekli imkanlar ve ortaklıkların sağlanması ile bu tecrübeyi bölgeye taşıyabileceğimizi ve bölgede iyi halin ikamesine katkı verebileceğimizi düşünüyoruz. Bu amaçla çeşitli kurumlarla işbirlikleri ve finansal destek konusunda görüşmelerimiz sürdürüyoruz.

 

Yaren Kooperatif ile Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 Projesi Kapsamında Yapacakları Çalışmaları Konuştuk

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

S.S. Yaren Fikri Mülkiyet Hakları ve Proje Danışmanlığı Kooperatif (Yaren Kooperatif) kısa ve uzun vadede öncelikle Ege Bölgesi, daha sonra Türkiye genelinde sürdürülebilir eğitim ve kalkınma projeleri oluşturmak, eğitimdeki kültürel, sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri en aza indirerek toplumun tüm kesimlerinde sosyal dengeyi sağlayacak projeler yaratmak ve sürdürmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Vakfımız yürütücülüğünde Pegasus Hava Yolları tarafından hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projesini hayata geçirecek olan Kooperatif; İzmir, Manisa ve Aydın’da sürdürülecek olan pilot proje kapsamında üniversite gençleri ile kırsalda yaşayan gençler arasında teknolojik bilgi aktarımı yoluyla bağ kurulması amaçlanıyor. Türkiye’nin önce gelen üniversitelerinde eğitim gören 8 üniversite öğrencisi tarafından hazırlanacak Küçük İşletmeler Dijital İhtiyaç Analizi Raporu çerçevesinde kırsalda yaşayan 19-25 yaş arası 50 gence üniversite öğrencileri tarafından 3 aylık eğitim verilecek.

Yaren Kooperatif ortaklarından Özgür Topaç ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; kooperatifin faaliyetleri, geliştirdikleri işbirlikleri, dijitalleşen dünyada çocuklara geleneksel kültürü aktarırken yaşadıkları deneyimler, kırsalda yaşayan gençlerin öne çıkan ihtiyaçları ve proje kapsamında yürütecekleri faaliyetler hakkında konuştuk. 

Yaren Kooperatif, Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Kâr amacı gütmeyen sosyal bir kooperatif olan Yaren Kooperatif, yasal adı ile SS Yaren Fikri Mülkiyet Hakları & Proje Danışmanlığı Kooperatifi, toplumsal kalkınmaya destek vermek amacı ile 14 Şubat 2020 tarihinde İzmir’de kuruldu. Yıllar boyu bireysel olarak halk bilimi çalışmalarında yer almış 8 Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) mezunu “yaren” olan bizler, çocuklarımıza ve gençlerimize yapılan her yatırımın kelebek etkisiyle ailelere ve oradan da topluma yayılması hayalini taşımaktayız. 

Biz Yarenler, bu kuruluş amacı ile özellikle kültür, sanat, eğitim ve teknoloji alanlarında projeler üretmekteyiz. Projelerin kurgulanması, planlanması, uygulanması ve raporlanmasını içeren her aşamada, farklı disiplinlerden pek çok akademik danışman ve sayıları elliyi geçen üniversiteli gönüllümüz ile birlikte çalışıyoruz. Uyguladığımız bu iş modeli ile günceli yakalama imkanına kavuşuyor, gençlerin önemli tecrübeler elde etmesine olanak sağlıyoruz.

Pandeminin hemen başında, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) işbirliği ile Türkiye’de ve dünyada ilk defa ulusal çapta çevrimiçi kültür-sanat-teknoloji eğitimi veren kooperatifimiz, iki yıl içinde Edirne’den Van’a 30 üniversiteli gönüllüsü ile beraber, yine bu geniş coğrafyadaki 500’ün üzerinde çocuğumuza halk bilimi, müzik, resim, teknoloji, ekoloji, kodlama konularında çevrimiçi eğitimler sundu. Bu tecrübe ile İzmir bölgesindeki farklı sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) işbirliğine giderek, hazırlamış olduğumuz çevrimiçi etkinlikleri yerelde zenginleştirme olanağı elde ettik. Proje kapsamında çocuklar tarafından yapılan resimleri çevrimiçi ortama taşıyarak ülkemizin ilk çocuk resimleri çevrimiçi sergisini ortaya çıkardık.

Farklı kültürlerden gelen çocukların kültürel farklılıkları anlamasını ve birbirlerine yakınlaşmasını sağlama hedefiyle gerçekleştirdiğimiz “Aynada Aynı” adlı projemizde ise, farklı kültürlerden gelen çocukları yine kültür ve sanat platformunda bir araya getirerek, kültürel farklılıkların farkındalığını yaratmada, gelenekleri ve kültürün zenginliğini kullandık. Bu proje sonunda, bugüne kadar 4 temsili yapılan ve mülteci bir çocuğun başından geçenleri anlatan “Allı Turna” adlı çocuk oyununu ortaya çıkarmış olmaktan dolayı son derece mutluyuz. 

Sunduğumuz eğitimlerde, çocuklara yönelik halk bilimi referans kitabı eksikliğini hissettik. Konusunda uzman bir kadro danışmanlığında ve güçlü bir gönüllü ekibi ile Anadolu’nun zengin gelenek ve kültürünün, halk müziğinin ve halk danslarının anlatıldığı “Rengarenk Anadolu” adlı kitap setini ortaya çıkardık. Bugüne kadar yaklaşık 200 köy okulu kütüphanesine bağışladığımız bu resimli çocuk kitapları seti, Rengarenk Anadolu Kültür Balonu, Notalarla Yolculuk ve Halk Dansları Treni adlarıyla kitapevlerinden de temin edilebilir.

Yaptığınız çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarıyla ve yerel işletmelerle çeşitli iş birlikleri yapıyorsunuz. Bu iş birliklerinin kapsamından ve çalışmalarınıza katkılarından bahseder misiniz?

Kooperatiflerin amacı, ortakların bilgi ve becerilerini doğru yönlendirmek, daha etkin ve verimli hizmet ve ürün elde edilmesini sağlamak ve bu sayede ortakların refahına katkıda bulunmaktır. Biz her ne kadar sekiz ortak olarak çalışmalarımızı yürütüyor görünsek de daha önce de belirttiğimiz şekilde danışman ve gönüllü kitlemizin genişliği ve zenginliği sayesinde derin etkiler yaratan, toplumsal kalkınmamıza güçlü etkiler sunan projeler planlayıp sunabiliyoruz.

Proje üretimimizde, bizler ile benzer hayale sahip ve benzer yollarda yürüyen STK’lar ile sürekli iletişim halinde kalıyor, onların ihtiyaçlarına birlikte çözüm bulmaya çalışıyor, birbirimizin kaynaklarını kullanarak daha geniş kitlelere etkin erişim imkânı sağlayabiliyoruz. Bu amaçla, ÇYDD ile gerçekleştirmiş olduğumuz ulusal çaptaki işbirliğinin kooperatif ortaklarımızın bakış açısında hızlı bir değişim yaşattığını ve yerelden başlayarak topluma erişme hayalimizde çok büyük bir sıçrayış yarattığını belirtmek isteriz. İzmir Bölgesindeki Ege Çağdaş Eğitim Vakfı (EÇEV), Cevdet İnci Eğitim Vakfı gibi farklı eğitim STK’ları ile işbirliklerimiz ile karşılıklı olarak birbirimiz destekliyor, hedef kitlemizi genişletebiliyor ve birbirine entegre edebiliyoruz.

Ülkemizde engelli bireylerin pek çok kurumun ortaya koyduğu etkinliklerde sınırlı bir şekilde yer aldığını görmemizden sonra, engelli çocuk ve gençlerimizi de projelerimize dahil etme kararı aldık. Kekemeler Derneği, Engelli Olan Bireyler ve Aileleri Gelişim Merkezi Derneği (EBAGEM) gibi engellilere yönelik çalışma yapan dernekler ile işbirliklerimizi sürdürüyoruz, onların yön göstericiliğinde eğiticilerimize eğitimler aldırıyor ve engelli bireylerimizi de projelerimizde yer alma konusunda cesaretlendiriyoruz. 

Kültür ve sanat üreticisi olan kooperatifimiz, yerel yönetimler tarafından onların bu konulardaki ihtiyaçlarında çözüm ortağı olarak görülüyor. Özellikle halk biliminin alt dallarından gelenekler, halk dansları ve halk müziği konusunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi gibi farklı yerel yönetimler ile danışmanlık ve proje üretimi konusunda ortak çalışmalara devam ediyoruz. 3-5 İzmir Günleri kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi için hazırlamış olduğumuz ve IzmirTube kanalında çevrimiçi canlı yayınlanan “İzmirli Zeybekler” adlı programımız, hemşerilerimiz ve halk bilimi camiası tarafından ilgi ve beğeni ile izlenmiştir. Bizler de belediyemizin doğru işler ortaya koymasında onlara destek verdiğimiz için gururluyuz.

Teknoloji alanında her gün farklı bir yenilikle karşı karşıya geliyoruz. Çocuklara yönelik çeşitli kültürel aktarım faaliyetleri yürüten bir kurum olarak hızla değişen dünyada geleneksel kültürü çocuklara aktarırken yaşadığınız deneyimlerden bahsedebilir misiniz?

“Geleceği gelenekle harmanlayan dost” mottosu ile kültürel aktarımın önemine inanan Yaren Kooperatif, ilk hedef kitlesini çocuklar olarak belirlemiştir. Kültürel aktarımda oluşan kırılmaların önüne geçmek amacı ile kültürü önce araştırma, derleme, ardından kayıt altına alma, sunma ve nihayetinde bir sonraki nesle aktarmak üzerine çalışmaktadır. Kültürü, insanoğlunun yaratmış olduğu her şey olarak tanımladığımızda, gelenekler görenekler, müzik ve dansın kültürün alt bileşenleri olduğu kadar, yemek yapma, tarım, ekoloji, bilgi işlem, teknolojinin de bu alt bileşenlere dahil olduğunu düşünüyoruz.

Danışmanlarımızın, günümüz çocuklarının sabırsız ve hızlıca çözüme gitmek isteyen bireyler olduğunu belirtmesi üzerine, sonuca birkaç haftada erişilebilecek tohumdan bitki elde atölyemizi reçel yapma atölyesine çevirerek, hemen gün içinde kültürel aktarımın sonuçlarını sunmuş olduk. Ülkemizde imece adıyla anılan takım çalışmalarını desteklemek adına, farklı şehirlerde yaşayan çocukların, eğitimlerde verilen ödevlerini bir danışman eşliğinde çevrimiçi tartışarak tamamlaması için kooperatifimizin çevrimiçi iletişim platformunu çocuklarımıza açtık.

Ancak teknolojinin en önemli kazanımını, teknolojik gelişmelerin mekândan bağımsız işbirliklerine imkân vermesi ile yaşadık. Van’da, Ankara’da, Mersin’de, Kıbrıs’ta, İzmir’de, İstanbul’da üniversite okuyan gönüllü gençlerimiz ile çevrimiçi platformlarda proje planlamaları yapabildik.  Edirne’den Van’a, Samsun’dan Adana’ya çok geniş bir coğrafyada yaşayan çocuklarımıza kültürel eğitimlerimizi sunabildik ve coğrafi engelleri ortadan kaldırabildik. Avustralya’ya erişerek, orada yaşayan Türk çocuklarına, Anadolu kültürünü aktarabildik. Yine ülkemizin ilk çevrimiçi bayram kutlamasını biz gerçekleştirdik. Çocuklarımız, eğitmenleri eşliğinde konuşmalar, şiirler, türküler ve şarkılar hazırladılar, kukla oynattılar ve bu çevrimiçi etkinliğe katılanlara bayram havası yaşattılar.

Türkiye’de kırsal alanda yaşayan gençlere yönelik çeşitli projeler yürütüyorsunuz. Faaliyet yürüttüğünüz grup özelinde düşündüğünüzde kırsalda yaşayan gençlerin öne çıkan ihtiyaçları nelerdir?

Kırsala baktığımızda, kültür ve sanata olduğu kadar bilimsel ve teknolojik olanaklara erişimde de zorluklar yaşandığını gördük. Bunların bir kısmı coğrafi engeller olsa da maddi imkansızlıkların ve bu konuların önceliklendirilmemesinin ana engellerden olduğunu tespit ettik.

Ayrıca kırsalda yeterli eğitim/kişisel gelişim imkanlarına sahip olunamıyor, yüksek öğrenim fırsatı yakalanamadığı için beceri ve bilgi seviyesindeki sınırlar sebebi ile düşük katma değerli işlerde çalışmak durumunda kalınıyor ya da işsizlik sorunuyla karşılaşılıyor. Kırsalda yaşayan bu gençler, aldıkları eğitimin seviyesinden kaynaklı olarak teknoloji ve dijitalleşme çağının gereksinimleri olan teknolojik eğitim imkanlarına erişemiyor, uzaktan verilen eğitimlere yetersiz katılım sağlıyor, coğrafi ve/veya maddi zorluklar sebebi ile 21. yy. yetkinliklerine tam anlamıyla erişemeyerek kaliteli istihdam gücü haline gelemiyorlar. 

Projede hedef kitlemiz, istihdamın seviyesine artıracak olan teknolojik gelişmelere ve dijitalleşmeye eğilim gösteren, ilgisini yukarıda tutan ancak bu teknolojiyi yaratacak altyapıyı oluşturamadığından sadece teknoloji kullanır hale gelmiş kırsalda yaşayan gençler. Bu gençler, aile işletmelerinde veya yerel kooperatiflerde onlara sunulan düşük katma değerli işleri, maddi ve manevi olarak kendileri için yetersiz görmekte buna karşılık hayallerinde yer alan üst seviyede istihdama katılacak bilgi becerilerini güçlendiremeyerek, istihdam dışında kalmaktalar. Örneğin ailesi gibi süt üreticisi olarak bir süt kooperatifinin veya domates salçası üreterek üretim kooperatifin ortağı olmayı tercih etmemektedir. İşte bizim hedef kitlemizdeki bu gençler, proje kapsamında, yerel kuruluşların dijital ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı bir eğitime katılarak, bilgi ve becerilerini güçlendirecek, dijital okuryazarlığı kadar teknoloji üretir hale gelecekler, kendi katma değerlerini artırarak daha kalifiye bir birey olacak ve ekonomik olarak güçlenecekler. Kendi bölgelerindeki kooperatiflerin süt/salça üretici ortağı değil, teknoloji-dijital medya üretici ortağı olarak, hayallerindeki işleri yapabilir hale gelecekler. Bunun sonucunda da hem kendilerini güçlendirmiş hem de ortağı oldukları kooperatiflerin güçlenerek ekonomik faydalarını üst seviyeye taşıma fırsatı elde edecekler.

Hibe desteğimizle Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projesini hayata geçireceksiniz. Bu projenin amacından ve proje kapsamında yapmayı planladığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Gençlerin iyi olma halini desteklemek istediğimiz  Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projesiyle üniversite gençliği ile kırsalda yaşayan gençler arasında teknolojik bilgi aktarımı yoluyla bağ kurulmasını, dijital anlamda güçlenen kırsal gençliğin, daha katma değerli bir istihdam gücü haline dönüşmesini amaçlıyoruz. 

Farklı üniversitelerde ve disiplinlerde eğitim gören gençler, kendi ilgi alanlarına paralel dijitalleşme/teknoloji kullanımı konularında uygulamaya yönelik çalışmalar yapacaklar, kültürel farklılıkların olduğu bu ekipte gerçek hayat tecrübesi kazanacak ve önemli bir network oluşturacaklar. Bu işbirliği sayesinde toplumun ekonomik, kültürel ve sosyal durumu hakkında doğrudan gözlem yapma imkanı elde edecek ve gelecek dönemler için farklı vizyonlar elde edebilecekler.

Kırsalda yaşayan 18-25 yaş aralığındaki işsiz ya da düşük katma değerli işgücü olarak çalışan gençlerimiz ise, proje süresince kendilerine sunulan eğitimler sonrası teknolojik altyapılarını güçlendirebilecek ve kazandıkları meziyetleri kendi yörelerindeki iktisadi yapıya aktararak daha katma değerli işgücü haline gelebilmenin yolunu açmış olacaklar. Bu gelişimleri ile kooperatiflerin dijitalleşme sürecine destek sunarak onların daha verimi iş modelleri benimsemelerinde anahtar rol üstlenebilecekler.

Ülkemizin önde gelen üniversitelerinin özellikle teknik bölümlerinde okuyan gençler, pilot bölge seçtiğimiz İzmir, Aydın ve Manisa’daki toplam on kooperatifi ziyaret ederek, bu kooperatiflerin dijital olgunluk seviyesini ölçecek bir anket uygulayacak ve anket sonucunu Dijital İhtiyaç Raporu adıyla raporlayacaklar. Bu rapora uygun olarak üç odak konu üzerinde eğitim programı hazırlayıp, kooperatifler tarafından projeye dahil edilecek yaşları 18-25 arasında değişen elli gence bu eğitimleri çevrimiçi ortamda sunacaklar. Eğitimlerin ardından, üniversiteli gençler ve kırsalda yaşayan gençlerimiz bir takım halinde her bir kooperatife birer adet dijitalleşme projesi hazırlayacaklar. Böylece, on kooperatif için on farklı dijitalleşme projesi ortaya çıkarılacak.

Teknolojide Gelecek Biziz, Kooperatif 4.0 projesini pilot bir proje olarak hayata geçiriyoruz. Programın olumlu sonuçlar elde etmesi ile kolaylıkla yinelenebileceğini, coğrafi olarak farklı bölgelere adapte edilebileceğini öngörüyor ve etkisini rahatlıkla çoğaltabileceğini düşünüyoruz.

İzmir, Aydın ve Manisa’da sürdürülecek ‘’Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0’’ projesi akranlar arası aktarılan bilgilerin yerel kooperatiflerde uygulamasını, dijital farkındalık seviyesi artan bu yerel işletmelerin dijitalleşme yolu ile verimliliklerini güçlendirmesini hedefleyen pilot bir çalışmadır.

 

Sosyal İklim Derneği ile Doğa için Genç Çözümler: Naturethon Projesi Kapsamında Yapacakları Çalışmaları Konuştuk

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

Sosyal İklim Derneği gençlerin, çocukların ve kadınların sivil topluma ve sosyal hayata katılımını arttırmak, çevre bilincine sahip bireyler yetiştirmek, iklim değişikliğinin önüne geçmek ve etkilerini azaltmak, eğitimde dezavantajlı çocukların ve gençlerin kapasitelerini geliştirmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Vakfımız yürütücülüğünde Pegasus Hava Yolları tarafından hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında Doğa için Genç Çözümler: Naturethon projesini hayata geçirecek olan Sosyal İklim Derneği proje ile İzmir yerelinde iklim kriziyle mücadele etmek için stratejilerin eyleme geçirilmesi, çeşitli eğitimler, atölyeler ile gençlerin ekolojik yaşam bilincinin güçlendirilmesi ve gençler arasında iklim savunuculuğunun yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Bu amaç doğrultusunda 30’ar kişilik 2 gruptan oluşan 60 genç ile temel iklim krizi, yerel savunuculuk, yerel kampanya ve politika geliştirme, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını yerelleştirme, proje yazma ve yönetimi eğitim ve atölyeleri gerçekleştirilecek.

Sosyal İklim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Tuğrulöz ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; derneği faaliyetleri, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı iklim mücadelesinin önemi, Türkiye’de gençlik alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) karar alma mekanizmalarına katılımı, gençlerin çevre ve iklim hareketinin geleceğinde nasıl bir rolü ve proje kapsamında yürütecekleri faaliyetler hakkında konuştuk. 

Sosyal İklim Derneği, Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Sosyal İklim Derneği; doğayı merkeze alarak hak temelli çalışmalar yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Gençler arası diyalog kültürünü geliştirmek, gençlerin sosyal hayata ve sivil topluma aktif katılımını sağlamak amacıyla 2014 yılında İzmir’de kuruldu. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda; iklim krizi, çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve gençlik hakları konularında birçok program, proje, atölye ve eğitim gerçekleştirdi. Dernek çalışmaları ile doğrudan; ‘Nitelikli Eğitim’, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’, ‘Erişilebilir Temiz Enerji’, ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’, ‘İklim Eylemi’, ‘Sudaki Yaşam’, ‘Karasal Yaşam’ ve ‘Hedefler için Ortaklıklar’ amaçlarına etki etmektedir. Dernek çalışmalarında; hikayeleştirme, oyunlaştırma, akran eğitimi, atölye ve fikir üretme kamplarına yer vermektedir.

Türkiye’de gençlerin ve gençlik alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının karar alma mekanizmalarına katılımı ne ölçüde sağlanıyor? Gençlerin karar alma süreçlerine katılımını garanti altına almak ve güçlendirmek için neler yapılması gerekiyor?

Türkiye’de bu alanda çalışan birçok STK ve ağ var. Gençlerin katılımı için farklı mekanizmalar oluşturulmaya çalışılsa da bunu sağlamak kolay değil. Bizim de içinde bulunduğumuz, Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun yürüttüğü “Seçilmek İstiyorum” ve “Adayını Genç Seç” gibi kampanyalar ile seçilme yaşının 18’e düşürülmesi ve gençlerden alınan adaylık ücretlerinin azaltılması gibi süreçler kabul edilmiş olsa da bu alanda çok büyük ilerlemeler katledilemedi.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı iklim mücadelesi neden önemli? Bu iki alandaki mücadele birbiriyle nasıl kesişiyor ve birbirini nasıl güçlendirebilir?

İklim değişikliğinin içerisinde yer alan “İklim Adaleti” kavramı burada önemli bir yer tutuyor. İklim değişikliğinin nedeni olan kesim ile iklim değişikliğinden etkilenen kesim maalesef aynı kesim değil. Bu da iklim adaletsizliğini doğuruyor. Bu adaletsizlikten ise en çok etkilenen kırılgan kesimlerin arasında kadınlar yer alıyor. Ekofeminizm hareketi ile kadınların bu alanda güçlendirilmesi önem taşıyor. Bu yüzden yürütülen kampanyalarda sürekli kadınları görüyoruz. Kadınlar çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine karşı erkeklerden daha duyarlı konumda.

İzmir yerelinde gençlerde iklim farkındalığını artırmak ve gençleri iklim krizi ile mücadeleye hazırlamak amacıyla çalışmalar yürütüyorsunuz. Bu deneyimler doğrultusunda, sizce gençlerin iklim krizi ile ilgili hassasiyetleri nasıl şekilleniyor? Gençlerin çevre ve iklim hareketinin geleceğinde nasıl bir rol oynamasını bekliyorsunuz? 

Yukarıda bahsettiğimiz gibi bu kırılgan kesimlerin içerisinde gençler de yer alıyor.
İklim krizinin sonuçları giderek artıyor ve bu sonuçlardan etkilenecek kesim şu anda gençler ve çocuklar gözüküyor. Bu nedenle, en çok gençlerin bu alanda aktivizme yönelmesi çok normal. Gençlerin dönüştürücü gücünü burada doğru şekilde kullanmamız gerekiyor.

Hibe desteğimizle Doğa için Genç Çözümler: Naturethon projesini hayata geçireceksiniz. Bu projenin amacından ve proje kapsamında yapmayı planladığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Doğa için Genç Çözümler: Naturethon Projesi ile İzmir yerelinde iklim kriziyle mücadele etmek için stratejilerin eyleme geçirilmesi ve gençlerin eğitim ve atölyelerle güçlendirilerek ekolojik yaşam bilinci ve iklim savunuculuğunun yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Gençlerin iklim krizi ve alt başlıkları ile ilgili farkındalık sahibi olarak konu hakkında teknik bilgi edinmeleri; gençlere yerel pratik ve uygulamalar oluşturma becerisi geliştirmek, yerel sorunlara yerel çözümler oluşturmak ve Kamu-STK- Genç Aktivistler işbirliği kapasitesi geliştirerek oluşan fikirlerin uygulanması hedefleniyor. Proje kapsamında 30’ar kişilik 2 grup olmak üzere 60 genç ile temel iklim krizi, yerel savunuculuk, yerel kampanya ve politika geliştirme,sürdürülebilir kalkınma amaçlarını yerelleştirme, proje yazma ve yönetimi eğitim ve atölyeleri gerçekleştirilecek. Atölyelerde özellikle belediyelerin yerel iklim eylem planı, yeşil eylem planı, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) ve yerel eşitlik eylem planlarının hedef ve göstergeleri ele alınacak ve bu hedeflerin gençlik ve eşit katılım ve temsiliyet rollerinin belirlenerek geliştirilmesi üzerine fikirler geliştirilerek uygulamalar planlanacak. Ayrıca genç katılımcılar yapılacak simülasyon çalışmaları ile karar verici konumuna geçerek farklı dinamiklerle karar alma sürecini deneyimleyecekler. Daha sonra gençler, 2 grup ile ayrı ayrı olmak üzere “İklim Krizi ile Mücadelede Yerel Eylem Geliştirme” konulu Naturethon (Fikir yarışması) ‘a takımlar halinde katılarak eylem önerilerini sunacaklar. Kazanan takımlara 3 haftalık hızlandırıcı programının sunulmasının ardından İzmir’de bulunan belediyelerin temsilcileriyle beraber gerçekleşecek demoday ile belediye temsilcileri – genç aktivist takımları eşleşerek uygulama takvimi oluşturulacak. 3 aylık uygulama sürecinin ardından her belediye ve grup ile değerlendirme toplantıları oluşturularak rapor haline getirilecek.

 

Dijital Bilgi Derneği ile Vikipedi’yi Yazıyoruz! Projesini Konuştuk

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

Dijital Bilgi Derneği, internette açık lisanslı eğitim içeriği ve bilgi paylaşımını geliştirmek ve zenginleştirmek, bilişim okuryazarlığını ve dijital becerileri artırmak, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimdeki ve bilgi paylaşımına katılımdaki toplumsal, bölgesel ve cinsiyete bağlı eşitsizliklerle mücadele etmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Vakfımız yürütücülüğünde Pegasus Hava Yolları tarafından hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi kapsamında Vikipedi’yi yazıyoruz! projesini hayata geçirecek olan dernek; hibe kapsamında, 15 farklı üniversiteden 500 gence ulaşacak. Dernek, aynı zamanda, Vikipedia ve kardeş projeler üzerinde çalışmak amacıyla düzenlenecek 5 Vikimaraton ile 100 kişiye ulaşacak. Son olarak 1 “photowalk” etkinliği düzenleyecek olan Dijital Bilgi Derneği, 10 kişi ile 400 özgür lisanslı fotoğraf üretecek.

Dijital Bilgi Derneği Proje Yöneticisi Başak Tosun ile yaptığımız röportajda; derneğin faaliyetleri, açık lisans kavramı, yanlış bilgi ile mücadelede açık lisans kaynakların önemi, bilişim okuryazarlığı ve dijital beceri kavramları ve proje kapsamında yürütülecek faaliyetler hakkında konuştuk. 

Dijital Bilgi Derneği, Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Derneğimiz, internet kullanıcısı herkesin dijital bilgi ve içerik üretimine katılabilmesini amaçlar. İnternet kullanıcılarının bilgi birikimlerini çevirimiçi ortamda paylaşmasına, herkesin serbestçe erişeceği nitelikli içeriklerin çoğalmasına destek vermek için çalışıyoruz.  Dernek olarak Türkiye’de Vikipedi başta olmak üzere wiki-tabanlı sitelere (Vikiveri, VikiSöz, VikiKaynak gibi) katkı veren, yazmayı, üretmeyi tutkuyla seven dijital bilgi gönüllüleri tarafından kuruldu. Çok sevdiğimiz bu uğraşı yaygınlaştırmak, dijital becerileri ve eleştirel okuma alışkanlıklarını geliştirmek için çalışıyoruz. Yoğun olarak yaptığımız çalışma; Türkiye’nin farklı illerinden üniversiteli gençlerle buluşarak onlara kitle kaynaklı mecralara nasıl katkı sağlayabileceklerini ve bu mecralardaki bilgileri tüketirken nelere dikkat etmeleri gerektiğini göstermek. Bu buluşmaları bazen gençlerin dersleri kapsamında bazen de ders-dışı aktiviteler aracılığı ile- Eğitimler, atölye çalışmaları vb.- yapıyoruz.  Bir diğer çalışmamız ise müzelerin, kütüphanelerin, arşivlerin dijital varlıklarının ve bilgi birikimlerinin wiki mecraları aracılığıyla daha geniş internet okuru kitlesi ile buluşmasına destek vermek. Sivil toplum kuruluşları (STK) ile ortak düzenlediğimiz ve Vikimaraton adını verdiğimiz etkinliklerde birlikte içerik üretiyor, STK’ların farkındalık yaratmak ve yaygınlaştırmak istedikleri konuları görünür kılmaya çalışıyoruz. En çok, kadınların görünürlüğünü artırmak için kadın biyografileri oluşturmak ve cinsiyetçi ifadeleri ayıklamak üzere Vikimaratonlar düzenliyoruz. Madde yazma ve fotoğraf yarışmaları düzenliyor, açık lisansla paylaşılan kaliteli içeriklerin artması için uğraşıyoruz.

Açık lisans nedir? Çevrimiçi platformlarda karşılaştığımız içerikleri yeniden kullanmadan önce açık lisans olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?  

Açık lisans fotoğraf, yazı, video, grafik, veri seti gibi üretimlerin sahiplerinin bu ürünlerini başkalarının paylaşması, yeniden kullanması, uyarlamasına izin verdiğini açıkça belirtmesidir. Bir içeriği yeniden kullanmaya sahibinin izin verip vermediğini anlamak için sahibini bulmak, ona ulaşmak ve ondan yanıt almak kuşkusuz çok zor ve uzun hatta kimi zaman imkânsız. Ancak çevrimiçi ortamda paylaşılan bir içerik hak sahibi tarafından logo ve lisans kodları ile yerleştirilmiş ise içeriğin kullanımına izin verilip verilmediği, izin verildiyse hangi şartlarda verildiği gibi lisans durumunu özetleyen o ifadelere ve kodlara bakarak açık lisans olup olmadığını anlarız. Eğer sitenin altında “Her hakkı saklıdır.” yazıyorsa açık lisans olmadığı anlaşılır. Ne yazık ki ülkemizde hemen her internet sitesinin altına bilinçsizce “Her hakkı saklıdır.” ibaresi yerleştiriliyor.  Bu yüzden, sitede paylaştığı içeriklerin başkalarınca kullanılıp yaygınlaşmasını aslında sahibi arzuluyor olsa bile içeriğin yeniden kullanılması yasadışı hale geliyor. “Her hakkı saklıdır.” ifadesinin bulunmaması da o içeriğin açık lisanslı olduğunu ifade etmez.  Paylaşıma izin verildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Örneğin Vikipedi sitesinde sayfanın altında CC-BY-SA 3.0 lisansı ile lisanslanmış olduğu yazar. Bu da atıf vermek ve aynı lisansla paylaşmak şartı ile içeriği paylaşmakta ve uyarlamakta herkesin serbest olduğunu ifade eder.

Özellikle COVID-19 salgını ile beraber dezenformasyon, mezenformasyon, yanlış bilgi gibi kavramlar yeniden tartışılmaya başlandı. İnternet kullanıcılarının açık bilgi üretimine katılması amacıyla çeşitli eğitimler düzenleyen bir kurum olarak sizce açık lisans yanlış bilgi ile mücadelede etkili bir yöntem olabilir mi?

Açık lisans, yanlış bilgi ile mücadelede etkili bir yöntem olabilir. Günümüzde bilgi üreticisi olan, bilgiyi saklayan ve sunan kurumlar çalışmalarını dijital ortama aktarmak için büyük emek ve zaman harcıyorlar. Ancak dijitalleştirmek yetmiyor. Bu birikimlerin ve hızla değişen bilgilerin, yanlış bilgiden çok daha büyük hızla yaygınlaştırılması gerekiyor ki kullanılabilsin ve insanlar tüketim tercihlerini, siyasi kararlarını vs. bu bilgilere dayanarak yapabilsin. Bilgiyi dijitalleştirip bir internet sitesinde yayımlamakla onu herkes için erişilir kılmış olduğu varsayılamaz. Bu şekilde bilgiyi dipsiz bir kuyuya atmış gibi olursunuz; ama açık lisanslarla paylaşmışsanız internet kullanıcılarının çoğaltıp yaygınlaştırması mümkün olur ve yanlış bilginin yayılma hızına yetişme şansı doğar. 

Son dönemlerde sıklıkla karşımıza çıkan bilişim okuryazarlığı ve dijital beceri kavramları nedir? COVID-19 salgınının gençlerin bilişim okuryazarlığı ve dijital becerisi üzerindeki etkilerinden bahsedebilir misiniz? 

Bilişim okuryazarlığı, kişilerin yapmak istedikleri işleri bilgi teknolojisi araçlarını kullanarak yapabilmesi için gerekli bilgi ve becerilere sahip olmasıdır. Biz, eğitimlerimizde okurluk ve yazarlık kavramlarını ayrı ayrı ele alarak vurgulamayı önemli buluyoruz. Şöyle ki: E-ticaret sitelerinde istediğiniz seçip buluyor, satın alabiliyor, sinemada görmek istediğiniz filmle ilgili film eleştirilerini internette bulup okuyabiliyor, tanıdıklarınızın sosyal medya hesaplarını okuyor, yemek tarifi videoları izliyor, günlük haber sitelerini okuyor musunuz? Öyleyse siz bir “Dijital okursunuz”. E-ticaret sitesinde, satın aldığınız ürünle ilgili yorum yapıyor, izlediğiniz filmlerle ilgili tanıtım yazısı yazıp film sitesinde yayımlıyor, sosyal medyada başkalarına yorum yapıyor ve kendi hesabınızda paylaşımlar yapıyor, video çekip paylaşıyorsanız “Dijital okur yazarsınız.”.  Bizim yaptığımız da insanları hem okur hem yazar olmaya davet etmek. Herkesi internette ulaştığı bilgi ve içeriklerin sadece pasif bir tüketicisi olmamaya, eleştirel bir gözle değerlendirme ve içeriklerin üreticisi olmaya yüreklendirmek istiyoruz. COVID-19 salgını toplumda özellikle daha önce dijital becerilerini geliştirme ihtiyacı hissetmemiş, ileri yaştaki bireyleri etkiledi ve onları dijital becerilerini geliştirmeye yöneltti. COVID-19 salgını sırasında yüz yüze sosyalleşme imkanı bulamayan gençler, çevrimiçi platformlar aracılığı ile sosyalleşerek dijital ortamlarda sosyal normlar oluşturma ve uygulama becerilerini geliştirdi. Bu süreçte, dijital göçmenler video-konferans uygulamalarını açıp kapamayı öğrenmeye çabalarken, gençler çevrimiçi ortamdaki bir toplantıda söz alma-tepkisini ifade etme gibi konularda çok fazla yol aldı.

Hibe desteğimizle Vikipedi’yi Yazıyoruz! projesini hayata geçireceksiniz. Bu projenin amacından ve proje kapsamında yapmayı planladığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Vikipedi’yi Yazıyoruz! projesi, derneğimizin yürütmekte olduğu ve şimdiye kadar olumlu sonuçlar aldığı programları sürdüren bir devam projesi. Bu kapsamında; Vikipedi ve kardeş projelerine katkı verme yoluyla gençlerin yazma ve eleştirel okuma becerilerini, dijital yetkinliklerini geliştirme, açık bilgi kaynaklarına katkı verme kültürünü yaygınlaştırma ve Türkçe’de iyi kaynaklandırılmış kaliteli içeriklerin geliştirilmesini amaçlıyoruz. Proje kapsamındaki etkinliklerin bir bölümü üniversiteli gençleri ile yapılacak atölye çalışmalarını içeriyor. Atölyeler, katılımcıların akademik kaynaklardan yararlanarak, genel internet okurlarına hitap eden Vikipedi maddeleri üretmesini içeriyor. Katılan gençler böyle derslerinde öğrendiklerini, kendi kelimeleri ile ifade ederek açık bilgi kaynaklarına aktarma fırsatını elde edecek. Bu, dünyada çok yaygın bir uygulama, biz de şimdiye kadar uyguladığımız kurumlarda çok olumlu geribildirimler aldık. Proje kapsamında yürüteceğimiz bir diğer etkinlik ise sivil toplum, kültür ve araştırma kurumları ile düzenlenecek Vikimaratonları içeriyor. Vikimaratonlarda katılımcılar kısa bir eğitimin ardından önceden belirlenmiş bir tema ile ilgili madde içerikleri üreterek birkaç saat birlikte çalışıyor; o konuda farkındalığı artmasına ve internet kullanıcılarının zengin ve iyi kaynaklandırılmış Türkçe içeriğe ulaşmasına katkı veriyorlar; ortaklık yapan kuruluşun arşivindeki doküman ve görsellerin açık lisansla paylaşılıp kullanılması, görünürlüğünün artırılması sağlanıyor.

 

Yarınlara Uçuyoruz Projesi Fon Başlangıç Raporu Yayımlandı

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

18-29 yaş arası gençlerin toplumsal, ekonomik ve sosyal hayata katılımı alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışmalarını desteklemek amacıyla Vakıfımız yürütücülüğünde Pegasus Hava Yolları tarafından hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi fon başlangıç raporu yayımlandı. Fon kapsamında; Dijital Bilgi Derneği, Sosyal İklim Derneği ve S.S. Yaren Fikri Mülkiyet Hakları ve Proje Danışmanlığı Kooperatifi‘ne toplam 240.000 TL hibe desteği sağlıyoruz.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programının yapısı, desteklediğimiz STK’lar ve yapacakları çalışmalara dair bilgilerin yer aldığı raporumuza buradan ulaşabilirsiniz.

Yarınlara Uçuyoruz Projesine Yapılan Başvurularla İlgili Değerlendirme Metnimiz Yayımlandı

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

18-29 yaş arası gençlerin toplumsal, ekonomik ve sosyal hayata katılımı alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışmalarını desteklemek amacıyla Vakıfımız yürütücülüğünde Pegasus Hava Yolları tarafından hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi’nin başvuru ve seçim süreci tamamlandı.

STK’ların bu süreçte öne çıkan ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla Yarınlara Uçuyoruz Projesi için yapılan başvuruların yoğunlaştığı konulara, başvuru yapan kuruluşların genel durumu ve ihtiyaçlarına dair değerlendirmelerimizin yer aldığı açıklama metnine buradan ulaşabilirsiniz.

 

Yarınlara Uçuyoruz Projesi Kapsamında Desteklenecek STK’lar Belirlendi

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

18-29 yaş arası gençlerin toplumsal, ekonomik ve sosyal hayata katılımı alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışmalarını desteklemek amacıyla Pegasus Hava Yolları’nın Sivil Toplum için Destek Vakfı yürütücülüğünde ilerleyecek olan Yarınlara Uçuyoruz Projesi,  hibe programı kapsamında desteklenecek STK’lar belirlendi. Fon kapsamında 3 STK’ya toplam 240.000 TL hibe desteği sağlayacağız.

Desteklenen STK’lar ve çalışmaları ile ilgili ayrıntılı bilgileri aşağıda görebilirsiniz:

S.S. Yaren Fikri Mülkiyet Hakları ve Proje Danışmanlığı Kooperatifi (Yaren Kooperatif ): İzmir’de faaliyet yürüten Kooperatif kısa ve uzun vadede öncelikle Ege Bölgesi, daha sonra Türkiye genelinde sürdürülebilir eğitim ve kalkınma projeleri oluşturmak, eğitimdeki kültürel, sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri en aza indirerek toplumun tüm kesimlerinde sosyal dengeyi sağlayacak projeler yaratmak ve sürdürmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Kooperatif fon kapsamında sağladığımız 90.000 TL hibe desteği ile Teknolojide Gelecek Biziz: Kooperatif 4.0 projesini hayata geçirecek. İzmir, Manisa ve Aydın’da sürdürülecek olan pilot proje kapsamında üniversite gençleri ile kırsalda yaşayan gençler arasında teknolojik bilgi aktarımı yoluyla bağ kurulacak. Türkiye’nin önce gelen üniversitelerinde eğitim gören 8 öğrenci tarafından hazırlanacak Küçük İşletmeler Dijital İhtiyaç Analizi Raporu çerçevesinde kırsalda yaşayan 19-25 yaş arası 50 gence üniversite öğrencileri tarafından 3 aylık eğitim verilecek. Eğitimler sonucunda dijital anlamda güçlenen kırsal gençliğin daha katma değerli bir istihdam gücü haline dönüşmesi, akranlar arası aktarılan bilgilerin yerel kooperatifler ve küçük işletmelerde uygulaması, dijital farkındalık seviyesi artan yerel işletmelerin dijitalleşme yolu ile verimliliklerini güçlendirmesi amacıyla çalışmalar yürütülecek.

Sosyal İklim Derneği: İzmir’de faaliyet yürüten dernek, gençler arası diyalog kültürünü geliştirmek, gençlerin sosyal hayata ve sivil topluma aktif katılımını sağlamak amacıyla faaliyetlerini devam ettiriyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda, iklim krizi, çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve gençlik hakları konularında birçok program, proje, atölye ve eğitim gerçekleştiren Sosyal İklim Derneği, doğayı merkezine alarak hak temelli çalışmalar yürütüyor. Sağladığımız 70.000 TL hibe desteği ile dernek; gençlerin iklim değişikliği ve alt başlıkları ile ilgili farkındalıklarının artması, iklim değişikliği hakkında teknik bilgi edinebilmesi, gençlerin yerel pratik ve uygulamaları oluşturma becerisinin geliştirilmesi, genç aktivistler ile kamu kurumları ve STK arasındaki iş birliği kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla Doğa için Genç Çözümler: Naturethon projesini hayata geçirecek. Proje kapsamında Sosyal İklim Derneği, 30’ar kişilik 2 gruptan oluşan 60 genç ile temel iklim krizi, yerel savunuculuk, yerel kampanya ve politika geliştirme, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını yerelleştirme, proje yazma ve yönetimi eğitim ve atölyeleri gerçekleştirilecek.

Dijital Bilgi Derneği: İnternette açık lisanslı eğitim içeriği ve bilgi paylaşımını geliştirmek ve zenginleştirmek, bilişim okuryazarlığını ve dijital becerileri artırmak, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimdeki ve bilgi paylaşımına katılımdaki toplumsal, bölgesel ve cinsiyete bağlı eşitsizliklerle mücadele etmek amacıyla çalışmalarını yürüten Dijital Bilgi Derneği sağladığımız 80.000 TL hibe desteği ile Vikipedi’yi yazıyoruz! projesine devam edecek. Açık bilgi kültürünün yayılması ve internetteki bilgilerin sorgulanarak okunması, açık lisanslı bilgi kaynaklarına yazma becerisinin gelişmesi amacıyla devam ettirilecek olan proje kapsamında dernek, gençlerle beraber Wikipedia ve Vikisöz, Vikikaynak, Vikiveri, Vikisözlük gibi Wikipedia’nın kardeş projelerinde çalışmalar yapacak.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi Başvuruları Sona Erdi

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

18-29 yaş arası gençlerin toplumsal, ekonomik ve sosyal hayata katılımı alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışmalarını desteklemek amacıyla amacıyla Pegasus Hava Yolları’nın mali desteği ve işbirliği ile hayata geçirdiğimiz Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programının başvuruları sona erdi.

Fona teknik kriterlere uyan toplam 49 STK başvuruda bulundu. Başvuruların 42’si dernek, 4’ü vakıf, 2’si kooperatif ve 1’i federasyon tüzel kişiliğine sahip kuruluşlar tarafından yapıldı. Fona Afyon, Ankara, Aydın, Bursa, Çanakkale, Denizli, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Mardin, Nevşehir, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Şırnak ve Tekirdağ olmak üzere 16 ilden başvuru alındı. Yarınlara Uçuyoruz Projesi’nden talep edilen toplam hibe tutarı 3.648.534 TL oldu.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi Başvuruları Açıldı

By | Yarınlara Uçuyoruz Projesi

18-29 yaş arası gençlerin toplumsal, ekonomik ve sosyal hayata katılımı alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) çalışmalarını desteklemek amacıyla amacıyla Pegasus Hava Yolları’nın Sivil Toplum için Destek Vakfı’nın yürütücülüğünde hayata geçirdiği Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programının başvuruları açıldı.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi’nde, COVID-19 salgını ve bunun sonucunda derinleşen ekonomik ve sosyal sorunların gençler üzerindeki olumsuz etkilerini göz önünde bulundurarak, gençleri doğrudan ilgilendiren 3 farklı tematik alanda gençlerin güçlenmesini hedefleyen projeler desteklenecek. Bu alanlar:

  • Çevreyi Koruma ve İklim Değişikliğine Karşı Mücadele: Küresel iklim değişikliği ve çevre sorunlarının olumsuz sonuçlarından genç kuşakların büyük ölçüde etkilenmesi bekleniyor. Bu kapsamda gençlerin bilgilendirilmesi, yaşam becerilerinin geliştirilmesi ve bu alandaki sorunlara yönelik çözüm geliştirme kapasitelerinin güçlendirileceği projeler desteklenecek.
  • Gençlerin İyi Olma Hali: İyi olma hali maddi durum, eğitim, sağlık, ilişkiler, çevre koşulları ve katılım gibi çeşitli alanlarda “iyi” olmayı hedefleyen ve kişilerin refahı ve gelişimini bütünsel olarak ele alan ve belirlenen göstergeler yardımıyla kişilerin yapabilirliklerini arttırmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Gençlerin iyi olma hali perspektifiyle gençlerin yaşamdan memnuniyet, eğitim, çalışma, sağlık, barınma gibi sosyal hak alanlarında öznel iyi olma haline dair proje fikirleri bu başlık altında desteklenecek.
  • Dijital Okuryazarlık ve Dijital Güvenlik: Bu başlık altında gençlerin dijital yetkinliklerinin artırılmasına, dijital dünyada güvenli olma konusunda bilgilerinin geliştirilmesine ve dijital şiddet ile mücadele projelerine destek verilecek.

Yukarıdaki içeriği tamamlayacak biçimde tüm başvurularda:

  • Projenin öncelik alanlarından en az bir tanesi ile doğrudan bağlantılı olması,
  • Gençlere yönelik somut bir fayda odağında kurgulanmış olması,
  • Gençleri ya da gençlerle çalışan uzmanları belli bir konuda güçlendirici faaliyetlerin yer alması,
  • Proje faaliyetlerinde hedeflenen kişi/grupların da dâhil olabilecekleri bir kurgunun yaratılması,
  • Salgın koşulları göz önüne alınarak yüz yüze ve çevrimiçi faaliyet alternatiflerinin düşünülmesi ya da faaliyetlerin dağılımında bu dengenin gözetilmesi,
  • Toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi için somut bir yaklaşım gözetilmesi gerekir.

Projeye başvuracak STK’ların ve yapılacak başvuruların aşağıdaki kriterleri sağlaması beklenir:

  • Tüzel kişiliğe sahip, kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olması (dernek, vakıf, kooperatif. vb.)
  • Başvuru sahibi ekibin gençlere yönelik çalışmalarda alanlarında deneyim, kurumsal kapasite ve vizyona sahip olması
  • 2021 yılı gelirleri 30.000 TL ile 2.000.000 TL arasında olması

Yarınlara Uçuyoruz Projesi kapsamında STK’lara dağıtılacak hibenin toplam tutarı en az 240.000 TL’dir. Başvuru yapan STK’lar hibe programından en fazla 80.000 TL talep edebilirler.

Projeye başvurmak isteyen kuruluşların başvuru formunu eksiksiz şekilde doldurarak 28 Şubat 2022 Pazartesi günü saat 15:00’e kadar göndermeleri gerekir.

Yarınlara Uçuyoruz Projesi hakkında detaylı bilgilere (başvuru koşulları, değerlendirme kriterleri ve proje takvimi) ve başvuru formuna buradan ulaşabilirsiniz.