Çanakkale Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Derneği (ÇAKEV), devlet koruması altındaki çocukların aile temelli bakım altında yetişmesine katkı sağlamak, toplumun koruyucu aile konusunda farkındalığını arttırmak aynı zamanda sistemin tüm tarafları ile çalışmalar yaparak nitelikli koruyucu ailelerin sayısını artırmak ve mevcut koruyucu aileleri, evlat edinen aileleri ve çocuklarını desteklemek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Merve Üretmen, KRM Yönetim Danışmanlık ve Turkey Mozaik Foundation iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Koruyucu Aile Fonu kapsamında sağladığımız hibe desteğiyle Çocuğumla İlk Temas: Ebeveyn ve Öğretmen Eğitimi projesini hayata geçiriyor. ÇAKEV proje kapsamında farklı yaş gruplarındaki çocukların değişen ihtiyaçlarını göz önüne alarak koruyucu aile olmaya ya da evlat edinmeye karar vermiş ailelerin aynı zamanda çocuğun ekosistemi içerisinde yer alan öğretmenlerin tanışma sürecindeki farkındalıklarını arttırmak, çocukların uyum sürecine destek olmak ve çocuğun ekosistemi içerisinde yer alacak bireyleri bilinçlendirmek amacıyla çalışmalar yapıyor.
ÇAKEV ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; proje kapsamında yürütülen çalışmalar, çocuğun eğitim hakkının korunmasının önemi ve hibe desteğinin derneğe sağladığı faydalar hakkında konuştuk.
Çanakkale Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Derneği, Koruyucu Aile Fonu kapsamında Vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Eksiklikleri giderebilecek tek ortam sevgi dolu ve güvenli bir aile ortamıdır. Her çocuğun koşulsuz sevgi, destek ve güven hissetmeye ihtiyacı vardır. Hayatın her aşamasında herkesin bir ebeveyn desteğine ihtiyacı vardır. Hiç kimse aile ortamında büyüme şansından mahrum bırakılmamalı, gelecekte sorunlarla dolu bir dünyaya adapte olmamalı. Çocukların aile ortamında bedensel, eğitsel, psikososyal açıdan sağlıklı bir kişilik ve iyi alışkanlıklar kazanarak hayata hazırlanması temel bir hak olarak kabul edilmelidir.
Çanakkale’de temel hakları savunacak bir derneğin eksikliği aynı zamanda koruyucu aileliğin, evlat edinmenin ve gönüllülüğün daha geniş kitlelere ulaştırılması ve mevcut koruyucu ailelere destek sağlanması amacıyla ailelerle birlikte bir dernek kurmaya karar verdik. Çalışmalarımızın odak noktası, aile yanında bakımı teşvik etmek ve yaygınlaştırmak, çocuklara, evlat edinenlere ve koruyucu ailelere yönelik ortak faaliyetler düzenlemek. Bu çerçevede, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Milli Eğitim İl Müdürlüğü ile iş birliği yapıyoruz.
Türkiye genelinde 2022 yılı verileriyle:
Kuruluş bakımı altında bulunan çocuk sayısı | 14.141 |
Koruma altına alınmadan aile yanında destek verilen çocuk sayısı | 154.853 |
Aileye döndürülen çocuk sayısı | 4.250 |
Evlat Edindirilen çocuk sayısı | 556 |
Koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı | 9.011 |
Koruyucu aile sayısı | 7.439 |
Özel kreş ve gündüz bakım evlerinde ücretsiz bakılan çocuk sayısı | 2. 744 |
TÜİK, İstatistiklerle Çocuk, 2022 | 23.152 |
2022 yılı verilerine göre Çanakkale’de 54 koruyucu aile yanında 62 çocuğun bakımı sağlanırken, bugün itibariyle 63 aile yanında 69 çocuğun bakımı sağlanıyor. Halen 0-12 yaş grubunda 61 çocuğa çocuk evlerinde bakım sağlanıyor.
Koruyucu Aile Fonu kapsamında sağladığımız hibe desteğiyle Çocuğumla İlk Temas: Ebeveyn ve Öğretmen Eğitimi projesini hayata geçirdiniz. Projenin amacından ve proje kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan bahserder misiniz?
Dört yüz yüze ve iki çevrimiçi buluşma kapsamında, koruyucu ve evlat edinen ailelere çocukların ihtiyaçlarına duyarlı bir yaklaşım geliştirmeleri için bağlanma türleri ve güvenli bağlanmanın aşamalarını anlattık. Ebeveyn eğitiminin tüm aşamaları tamamlandı ve Ebeveyn Stres Ölçeği ile ailelerin stres seviyeleri ölçüldü. Öğretmen eğitimleri ise Nisan-Mayıs aylarında gerçekleştirilecek.
Ebeveyn eğitimlerindeki katılımcılardan gelen sorular ve Ebeveyn Stres Ölçeği’ne verilen yanıtlar;, ailelerin en büyük zorluklarının çocuklarıyla buluştuktan sonraki ilk altı ay ve çocuklarının ergenlik döneminde yaşadıkları olduğunu gösteriyor.
Ebeveyn eğitiminde elde edilen çıktılardan bazıları şunlar:
- Ailelerle çocukların ilk karşılaşmasından sonraki birkaç ayın ve sonraki zorlukların motivasyonu artırdığı,
- İlk aylarda çocuğun ailenin düzenine alışması ve yeni rutinler edinmesinin bağı geliştirdiği,
- Ailenin çocuk için kapsayıcı, şefkatli ve onu koşulsuz kabul eden ebeveynler olmasının çocuğun yeni koşullara uyumunu artırdığı,
- Çocuğun yeni ortamında günlük ihtiyaçlarını karşılarken ebeveynin yumuşak geçişlerle ona eşlik etmesinin çocuk-ebeveyn ilişkisini güçlendirdiği.
Ebeveyn eğitimlerinde çocukların okul ile olan ilişkilerine dair çıktılar da şöyle:
- Koruyucu ailelerin ve evlat edinmiş ailelerin çocuklarının okuldaki durumlarına ilişkin stres seviyelerinin yüksek olduğu,
- Koruyucu ailelerde ve evlat edinilmiş çocuklarda dikkat eksikliği, disleksi, hiperaktivite gibi tanılar olduğu ve bu durumların akademik becerileri ve davranışları etkilediği,
- Bu tanılardan kaynaklanan sorunlarla ebeveynlerin başa çıkmakta zorlandığı.
Ancak, ebeveynlerin geri bildirimlerinden anlaşıldığı kadarıyla, öğretmenin çocuğa olan yaklaşımı sınıf içinde çocuğun okul davranışlarını etkiliyor. Bu doğrultuda, önümüzdeki aylarda koruyucu aileler ve evlat edinen aileler ile öğretmenler arasında dört oturum gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Böylece, çocukların akademik ve sosyal becerilerinin daha fazla desteklenmesi ve okul sistemi içinde kendilerini daha iyi ifade etmelerini amaçlıyoruz.
Çocukların eğitim hakkının ihlal edilmesi, en yaygın çocuk hakları ihlallerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Eğitim haklarının korunması ve güçlendirilmesi için neler yapılabilir?
Çocuğun bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ahlaki gelişimi için eğitime gereksinimi var. Eğitim; çocuğun bilgi ve beceri kazanmasını desteklemenin yanında, kişisel ve sosyal gelişimlerine de katkıda bulunarak, arkadaşlık, iş birliği ve saygı değerlerini benimsemelerine destek olur. Her çocuğun eğitim öğretim hakkı, herhangi bir ayrım yapılmaksızın hukuksal olarak korunur. Ancak çocuğun bu haklardan en yüksek faydayı sağlayabilmesi, biyolojik ailelerin veya bakım sağlayan ailelerin bu konuda farkındalık sahibi olmaları ile mümkündür. Bu nedenle, özellikle ailelerin bilgilendirilmesi ve eğitim öneminin kavranması büyük önem taşıyor. Eğitim hakkının tüm çocuklara sağlanabilmesi için, erişilebilir ve kapsayıcı eğitim politikaları geliştirilmeli, günümüzde artan öğrenme güçlüğü olan çocuklara yönelik etkin programlar hazırlanıp yaygınlaştırılmalıdır.
Çocuğumla İlk Temas: Ebeveyn ve Öğretmen Eğitimi projesinin sonuçları, evlat edinme sürecindeki çocuk hakları perspektifini güçlendirmek ve gelecekteki benzer projeler için ne tür öneriler sunabilir?
Bu projeyle, ailelere psikolojik destek sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca, bireyler çocuklarıyla hayatlarını birleştirdiklerinde karşılaşma ihtimalleri bulunan zorluklara karşı donanımlı olmalarını ve psikolojik olarak güçlü olup ne yapmaları gerektiği konusunda bilgilendiriyoruz.
Ailelerden sonra çocuklarla en çok vakit geçirenler öğretmenler. Öğretmenler, zaman zaman koruyucu ailede yetişen ya da evlat edinilmiş çocuklara pozitif ya da negatif ayrımcılık yapabiliyorlar. Çoğu iyi niyetli olmakla birlikte, çocukların durumunu öğrendiklerinde nasıl yaklaşım gösterecekleri konusunda tereddüt ediyorlar. Literatürden edinilen bilgilere göre; bir gün ya da daha fazla süre kurum korumasında kalan çocukların ortak özellikleri terk edilme, istenmeme, yas gibi duygularla çok erken karşılaşmış olmaları ve bu duygularla baş etmeye çalışırken zaman zaman hırçınlaşıp uygun olmayan dışa vurumlara rahatsızlık yaratabilirler. Amacımız, bu ve buna benzer nedenlerle çocuklarımızın ötekileştirilmesini engellemek ve bu alanda farkındalığı artırmak. Evlat edinmenin de bir çeşit çocuk sahibi olma yöntemi olduğu ne kadar kabul görürse, o kadar normalleşecek ve bu sayede hem çocuklar hem aileler daha rahat edecekler. Bu normalleşme sürecine katkı sağlayacak her türlü bilinçlendirici ve bilgilendirici eğitime çok fazla ihtiyaç duyuluyor.
Çanakkale Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Derneği’nin gelecek dönemde yapmayı planladığı çalışmalardan ve önceliklerinden bahseder misiniz? Sağladığımız hibe desteği gelecekteki hedef ve projelerinizi nasıl etkiledi?
Aldığımız hibe desteği sürdürülebilirlik ve kapasite artırımı konularında derneğimize destek oluyor. Yönetimimize moral ve motivasyon sağlıyor. Bu projeyle birlikte derneğimizin zayıf yönlerini tespit ediyoruz. Üyelerimize yönelik savunuculuk, iletişim, sürdürülebilirlik, veri toplama, analiz teknikleri ve kapasite artırımı gibi konularda eğitim faaliyetleri planlıyoruz ve bu konuda fon verenlerle ortak projeler yapmayı hedefliyoruz. Kurum bakımında çocuk kalmaması, koruyucu ailelik konusunda farkındalık için etkinlikler yapılması, sosyal medyada görünürlüğün artırılması hedeflerimiz arasında yer alıyor. Sorunları daha açık, çözülebilir hale getirmek ve arzu edilen hedeflere ulaşmak için en iyi yolları bulmak amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile ortak çalıştay düzenliyoruz. Şefkat yorgunu ailelere yönelik psikoterapi projesi tasarlıyoruz. Çocuğumla İlk Temas Ebeveyn ve Öğretmen Eğitimi projesine katılan ailelerden edindiğimiz bilgiler neticesinde terapi de ihtiyaç olarak belirlendi. Bu proje de hedeflerimiz arasında.
Ancak derneklerin en büyük sorunu ekonomik yetersizlikler. Kapasite artırımı ve sürdürülebilirlik, bağışçıların katkısıyla mümkün oluyor. Biz de gerçekleştirdiğimiz proje ile aldığımız hibe sayesinde hedeflerimize ulaşmaya başladık. Yeni kurulan derneklerin tanıtımı ve sürdürülebilirliği için bağışçılara daha fazla ihtiyaç var.