LİSTAG ile Kurumsal Hibe Desteğimiz Kapsamında Yürütecekleri Çalışmaları Konuştuk

Lezbiyen Gey Biseksüel Trans Artı Bireylerin Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG), çocukları veya yakınları LGBTİ+ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) olan ailelere destek olmak amacıyla faaliyetlerini yürüten dernek, ailelerin LGBTİ+ çocuklarını ve/veya yakınlarını kabul etmeleri, sevmeleri, LGBTİ+’ların onurlu bir şekilde yaşamalarını sürdürmeleri ve toplumda kabul görmeleri için çalışmalar yapıyor. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonunun 2022 döneminde Turkey Mozaik Foundation eş finansmanıyla kurumsal hibe desteği sağladığımız LİSTAG, finansal sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çalışmalar yürütecek. LİSTAG hibe kapsamında, tam zamanlı Mali ve İdari İşler Sorumlusu istihdam edecek.

LİSTAG Eş Koordinatörü Neşe Tamer ve İletişim Koordinatörü Aslı Dülgeroğlu Meleş ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; derneğin yürüttüğü faaliyetler, LGBTİ+ ailelerinin oluşturduğu dayanışma alanının LGBTİ+ mücadelesine etkisi, yakın zamanda yayımladıkları Üç Kılavuz kitabı, Onur Ayı ve Onur Haftası’nın LGBTİ+ hareketi açısından önemi ve hibe kapsamında yürütecekleri faaliyetler hakkında konuştuk. 

LİSTAG, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu’nun 2022 döneminde vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Öncelikle Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu kapsamında LİSTAG’a vermiş olduğunuz destek için tekrardan çok teşekkür ederiz. 

LİSTAG çocukları, kardeşleri, akrabaları veya yakınları LGBTİ+ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks ve +) olan aile üyelerinden oluşan bir destek ve dayanışma derneğidir. 2008 yılında bir grup anne ve babanın Lambdaistanbul çatısı altında bir araya gelmesiyle yola çıkan LİSTAG, Mayıs 2019’da dernekleşmiştir. Bizler tüm insanların cinsel yönelimlerini, cinsiyet kimliklerini ve cinsiyet ifadelerini özgürce beyan edebildiği, değer verildiği ve saygı duyulduğu bir geleceğini hayalini kuruyoruz. Bu vizyonumuzu gerçekleştirmek için de LGBTİ+ ailelerini ve yakınlarını bilgilendirerek destek oluyor; LGBTİ+ların karşılaştıkları özel sorunlar ve zorluklarla ilgili hem üyelerimize hem de sivil toplum örgütlenmelerine ve kuruluşlarına danışmanlık hizmeti veriyor; LGBTİ+ların tam eşitliğe ulaşabilmesi için gerekli kanunların ve politikaların yaratılması, toplumumuzda bu konuda farkındalık yaratılması ve bir tutum değişikliğinin sağlanması için savunuculuk faaliyetleri yürütüyoruz. 

Bu çalışmalar ile toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli farklılıklardan doğan ön yargıları kırmak, ayrımcılıkla mücadele etmek ve insanları doğru bilgilendirmek amacıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu amaçlar doğrultusunda her fırsatta sesimizi duyurmak, görünürlüğümüzü arttırmak ve farkındalık yaratmak için çalışıyoruz. LISTAG’dan yedi ebeveynin hikayelerinden oluşan “Benim Çocuğum” adlı belgeselimiz bu farkındalığı artırmamızda oldukça önemli rol oynuyor. Aynı zamanda her ay Antalya, Ankara İstanbul ve İzmir’de Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği’den (CETAD) gönüllü ruh sağlığı uzmanlarının desteğiyle, bilgilendirme ve paylaşım toplantıları düzenliyoruz.

LGBTİ+ların ailelerinin ve yakınlarının arayabilecekleri ve destek alabilecekleri Danışma Hattımız da (0546 484 82 85) pazar günleri hariç her gün 10.00-19.00 saatler arasında hizmet veriyor. 

Bahsettiğim bu faaliyetlerin yanı sıra özellikle son dönemlerde açılma yaşının giderek düşmesiyle beraber LGBTİ+ların ailelerine yönelik toplumsal cinsiyet temelli bilgilendirme ve bilinçlendirme atölyelerinin yer aldığı yaz ve kış kampları ve webinarlar düzenliyoruz.  

Kurulduğumuz günden beri “başka bir ailenin mümkün olduğunu” başarıyla gösteriyoruz. Binlerce LGBTİ+ ailenin çocuklarını kabul etmeleri, sevmeleri ve çocuklarını onurlu bir şekilde yaşamaları ve toplumda kabul görmeleri için destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz.

LİSTAG olarak 14 yıldır LGBTİ+’ları ve mücadelelerini desteklemek amacıyla çalışmalar yürütüyorsunuz. Aradan geçen 14 yılı düşündüğünüzde LGBTİ+ ailelerinin örgütlenerek bir dayanışma alanı oluşturmasının Türkiye’deki LGBTİ+ mücadelesine nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

Türkiye’de yaşayan LGBTİ+ aileleri olarak bir araya gelerek içinde yaşadığımız toplumun LGBTİ+’lar için daha eşit ve özgür bir hale gelmesi, ayrımcılık ve nefret söylemlerinin ortadan kalkması için mücadele ediyoruz. 2008 yılında LİSTAg’ın kurulmasıyla beraber bu mücadele daha örgütlü bir şekilde verilmeye başlandı. İstanbul’da başlayan örgütlü mücadelemiz sırasıyla Ankara, İzmir, Antalya ve Denizli’ye yayılarak büyüdü ve büyümeye de devam ediyor. 

Cinsiyete ve cinsel yönelime dayalı ayrımcılık ve eşitsizliğin ürettiği şiddet önemli bir toplumsal sorun. Bu şiddete maruz kalan her birey aslında toplumsal hayatın işleyişini de etkiliyor. Bugün aile ve devlet arasındaki ilişkide devletin nasıl olmasına karar verdiği aile işleyişini çeşitli sosyal ve söylemsel politikalarla kontrol etmeye, ona yön vermeye çalıştığını görüyoruz. Eğer toplumda demokratik bir yönetim biçimi olacaksa aile de bu yönetim biçimine göre örgütlenmelidir. Modern aile kavramı ile toplumsal cinsiyet rollerinin, kadın-erkek ayrımının ve ataerkil düşünce yapısının sorgulanması sürecinde LİSTAG, asıl aile diye bir şeyin olmadığının, farklı farklı ailelerin, diğer bir deyişle başka bir ailenin mümkün olduğunun altını çiziyor.                            

LGBTİ+ ailelerinin ve yakınlarının sayıları bir yandan artarken ne yazık ki bir yandan da bilinçli bir şekilde kendilerini görünmez kılıyorlar. Bu nedenle de etkili olamıyorlar. Dolayısıyla aile kurumunun yeniden örgütlenmesi için gerekli mücadele ve özgürlük taleplerimizin LGBTİ+ mücadelesi içinde olmazsa olmaz bir yeri ve ağırlığı var. Toplumsal cinsiyet eşitliği tam da bu noktada LGBTİ+ çocuklar ile ilgili damga ve ayrımcılığın değişmesi, ayrımcılığa, şiddete ve nefrete maruz kalmamaları, aynı şekilde LGBTİ+ olmayan insanların da değişip dönüşmesi, doğru bilgilendirilmeleri için hayati önem taşıyor. 

Tek tip aile anlayışına uygun olmayan bireyler, vatandaşlığın gerektirdiği tüm yükümlülüklerden sorumlu oldukları halde haklardan yararlanma konusunda kısıtlamalarla karşılaşıyorlar. LGBTİ+ hakları aynı zamanda insan haklarıdır. Vatandaşlık ve insan hakları devletin bir lütfu değil, mücadele alanıdır. LİSTAG olarak biz bu anlayışın 2008 yılından beri tüm toplumda yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz.  

2008 yılında faaliyetlerimize başladığımızda LGBTİ+ aileleri olarak birbirimizi yargılamadan dinler, destek olur ve çağrıldığımız her yerde hikayelerimizi anlatırdık. Fakat bugün geldiğimiz noktada LİSTAG Derneği olarak LGBTİ+ İnsan Hakları konusunda ailelerin ve yakınların gözünden farkındalık çalışmaları yapmak için sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere ve şirketlere atölyeler ve eğitimler veriyoruz, insan hakları ile ilgili her platformda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz ve LGBTİ+ mücadelesindeki yerimizi alıyoruz.

Sonuç olarak LİSTAG, haklara ve hak savunuculuğuna bütüncül yaklaşarak genelde tüm insan hakları, özelde ise LGBTİ+ hakları alanında çalışmalar yürütüyor. LGBTİ+ ile erkek egemen toplum ve tek tip aile yapısı arasındaki bağların farkında olarak, toplumsal cinsiyet konularına da değinerek, Türkiye’deki LGBTİ+ mücadelesinde önemli bir mihenk taşı olma özelliğini taşıyor.

 

Yakın zamanda LGBTİ+ İnsan Hakları Farkındalık Atölyeleri Kolaylaştırıcı Kılavuzu, LGBTİ+ Aileleri için Danışma Hattı Kılavuzu ve LGBTİ+ Aileleri için Medya ve İletişim Stratejisi Kılavuzu başlıkları ile LGBTİ+ aileleri ve yakınları için üç kılavuz yayımladınız. Bu kılavuzların amacından ve içeriğinden bahsedebilir misiniz? 

“Lgbti+ İnsan Hakları Farkındalık Atölyeleri Kolaylaştırıcı Kılavuzu”, LGBTİ+ hakları ve LGBTİ+lara yönelik ayrımcılıkla mücadele eden LGBTİ+ ebeveynleri ve aileleri için hazırlandı. Aynı zamanda bu kılavuz ile LGBTİ+ haklarının birer insan hakkı olduğuna ilişkin mücadele yürüten ebeveyn gruplarının ve/veya derneklerinin bu alanda atölyeler planlama ve kolaylaştırıcılık becerileri kazanmaları amaçlandı. Bu sebeple kılavuzda hem uygulama hem de teorik bilgilere yer verdik. Kılavuzun içeriği Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Merkezi’nin 13 ebeveyn-katılımcı grupla gerçekleştirdiği çevrimiçi ebeveyn atölyelerinden oluşuyor.  Kılavuzda insan haklarına dair farkındalık oluşturulması düşünülen temel çalışma konularından “Toplumsal Cinsiyet”, “Ön yargı ve Ayrımcılıklar”, “LGBTİ+’ya Dair Yaygın Mitler” ve “Temel Kavramlar” üzerine odaklanıldı. Ebeveynlerin bu konularda temel farkındalık atölyeleri planlamaları ve yürütücü olmaları için ise eğitim türleri, öğrenme biçimleri ve farklılıkları ve kolaylaştırıcılık süreçlerine dair bilgiler yer aldı. Ayıca uygulamaya yönelik program tasarlama, konulara dair çevrimiçi ve fiziksel egzersiz önerileri, atölye esnasında çeşitli oyunlar ve değerlendirme araçlarına yer verildi. Kitapçık hem bu atölyelerde kolaylaştırıcılık deneyimleyen hem de deneyimlemek için hevesli tüm LGBTİ+ ebeveynlerine ve ailelerine yol gösterecek için olarak tasarlandı. 

Diğer kılavuzumuz olan “Lgbti+ Aileleri İçin Danışma Hattı Kılavuzu” LGBTİ+ aile gruplarındaki ebeveynlerin, Danışma Hattı’na bakabilecek yeterlilik ve donanıma sahip olabilmesi için hazırlandı. Danışma Hattımız LGBTİ+ların ebeveynlerine ve yakınlarına destek olmak için var. Danışma Hattımız için LİSTAG’ın olmazsa olmazı can damarıdır diyebiliriz. Danışma Hatları aile gruplarımız için önemli bir hayat kaynağı çünkü LİSTAG olarak bizler yeni ailelerle Danışma Hattımız sayesinde bağ kuruyor, yeni gönüllüler kazanıyor ve gruplarımızı bu şekilde genişletebiliyoruz. Bu kitapçık LGBTİ+ ailelerine önce kendilerini iyi etmeleri ve güçlenmeleri yolunda kılavuzluk ediyor. Kendi hikayesinin biricik olduğunu düşünen ebeveynlere yalnız olmadıklarını gösteriyor. Aynı zamanda ailelerin güçlenerek başka hayatların farkına varabilmesini ve o hayatlara dokunabilmesini, şifa olmasını sağlıyor. Danışma Hattı Kılavuzu’nun hedefi bu hatta bakacak donanımlı gönüllüler yetiştirmek olsa da bir yandan da gönüllünün nasıl ve nereden besleneceğinin tarifini veriyor. Herhangi bir karşılık beklemeden bireylerin yaşam kalitesini artırmak, karşılıklı deneyim paylaşmak, birlikte güçlenmek ve toplum yararına olduğu düşünülen hedefe ulaşmak için çalışan gönüllülerin Danışma Hattı’na en üst düzeyde faydalı olacaktır. Bu kitapçık gruba yeni katılan bir ebeveyn ile iletişim kurmanın yolları konusunda bir rehber olma özelliğini taşımaktadır. Kılavuzda, “Kimlikler ve Açılma”, “Danışma Hattı Gönüllüsü Olma”, “Gönüllü Olmak”, “Görüşme Teknikleri’’, “Danışma Hattına Gelen Sorular ve Yanıtlar”, “Canlandırmalar” üzerine odaklanılmıştır.  

Son olarak, medyanın hak mücadelesinde önemli bir rolü olduğu bilinciyle “Lgbti+ Aileleri İçin Medya Ve İletişim Stratejisi Kılavuzu”nu hazırladık. LGBTİ+ aileleri olarak sesimizi duyurabilmemiz ve hikayelerimizi anlatabilmemiz için geleneksel ve yeni medya araçları hayati bir yerde duruyor. Ancak LGBTİ+’lar medyada neredeyse görünmezler. Ayrıca, kanıksanmış ve normalleştirilmiş bir sansür sistemi bulunuyor. Ön yargı ve ayrımcılığı verili kabul eden, sorgulamayan bir anlayışla yazılan haberler ise nefret söyleminin ve cinsiyetçiliğin yaygınlaşmasına, kökleşmesine ve şiddet döngüsüne neden oluyor.  İşte tam da bu nokta, toplumsal farkındalığı artırmak, medyadaki bu negatif algıyı kırmak için gazetecilerin yanı sıra LGBTİ+ aile örgütlerinin de medyada görünür olması, kendi hikayelerini anlatması oldukça önem taşımaktadır. Bu kılavuz LGBTİ+ aile örgütleri özelinde medya ile görüşmelerde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bir rehber niteliğindedir. Kılavuz “Gazeteci Size Geldiğinde”, “Siz Gazeteciye Gittiğinizde” ve “Çeşitli Görüşme Türleri için İpuçları” bölümlerinden oluşuyor.

Haziran ayı itibari ile Onur Ayı’na giriş yaptık.  Onur Ayı ve Onur Yürüyüşü’nün LGBTİ+ hareketi açısından öneminden ve bu yıl bu kapsamda gerçekleşecek faaliyetlerden bahseder misiniz?

28 Haziran 1969 tarihinde Stonewall Inn adlı gey barında meydana gelen ayaklanmalar, toplum içerisinde her zaman “öteki” olarak varsayılan LGBTİ+’ların, bu sisteme karşı ilk kitlesel isyanı ve açık direnişi olarak görülüyor.  Bu “onurlu” isyanın başlangıcından bu yana her yıl Haziran ayının son haftası dünya genelinde LGBTİ+ Onur Haftası olarak kutlanıyor.  Bütün aya yayılan kutlama ve etkinlikler nedeniyle de Haziran ayı Onur Ayı olarak adlandırılıyor. Her ülkede farklı tarihlerde de olsa Haziran ayının son haftası içinde, bütün LGBTİ+ topluluğunun katıldığı kalabalık ve şenlikli bir Onur Yürüyüşü yapılıyor. Onur Ayı ve etkinliklerinin ve yürüyüşünün amacını LGBTİ+ topluluğunun tüm dünyada görünürlüğünü arttırmak, hak mücadelesini ve dayanışmasını güçlendirmek ve paylaştıkları ortak tarihi kutlamak olarak özetleyebiliriz.

Ancak maalesef ülkemizde 2015 yılından itibaren şiddetli polis müdahalesine maruz kalan Onur Yürüyüşü, 2016’da İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı. Yine de Onur Yürüyüşü çeşitli illerde, polis müdahalesi ve yasaklara rağmen küçük gruplar şeklinde yapılmaya devam ediyor. Biz de LİSTAG olarak her sene Onur Ayı ve Onur Haftası’nı kutlayarak, bu coşkuyu ailelerimiz ile paylaşıyoruz. Öncelikle Onur ayı içerisinde LİSTAG aileleri ile birlikte buluştuğumuz ve Onur Ayı’nı kutladığımız yemekler düzenliyoruz. Konsoloslukların ve LİSTAG dostu firmaların Onur Ayı davetlerine katılıp, LGBTİ+ görünürlüğü ve hak mücadelesi için elimizden gelen desteği veriyoruz. Özellikle bu sene çevrimiçi medyayı daha efektif kullanarak, Onur Ayı’na özel bir çok içerik ürettik. Onur Ayı’na özel kampanyalar düzenledik, takipçilerimize hediyeler verdik, müzik listeleri hazırladık ve yine WhatsApp gibi sohbet uygulamalarında kullanılması için Onur Ayı temalı etiketler hazırladık. Onur ayı ile ilgili röportajlar gerçekleştirdik. Özetle sokaklarda çocuklarımız ile arzu ettiğimiz gibi yürüyemesek de Onur Ayı’nı ve Onur Haftası’nı coşku ile kutladık. 

Vakfımızın sağladığı kurumsal hibe desteğini hangi kurumsal gelişim alanında kullanacaksınız? Bu desteğin derneğinize nasıl bir katkı sunmasını bekliyorsunuz?

LİSTAG’ın kurumsal yapısını koruyarak LGBTİ+ ailelerini desteklemeye ve güçlendirmeye devam edebilmesi ve- örneğin Danışma Hattı, ruh sağlığı uzmanlarıyla yapılan bilgilendirme ve destek toplantıları- sabit maliyetleri (kira, genel idari giderler ve maaş bordroları vb.) karşılayacak kaynak bulması gerekiyor. İşte bu noktada, bu destek derneğimizin finansal sürdürebilirliği açısından oldukça önemli katkı sağlayacaktır.  

Bunun yanı sıra verdiğiniz destek sayesinde gerçekleştirmeyi planladığımız, LGBTİ+ların ailelerine yönelik uzmanlar eşliğinde yapılacak webinarlar, toplumsal cinsiyet temelli bilgilendirme ve bilinçlendirme atölyeleri ve bu atölyelerin bir kısmının da yer alacağı yaz kampı sayesinde LGBTİ+ ailelerine destek misyonumuzu gerçekleştirmeye devam edebileceğiz. 

LİSTAG olarak LGBTİ+ların görünürlüğünü ve farkındalığını arttırabilmek için  hem üyelerimize hem de diğer sivil toplum örgütlenmelerine ve kuruluşlara danışmanlık veriyoruz. Vereceğiniz destek sayesinde misyonlarımız arasında önemli bir yer tutan danışmanlık alanında da faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.