Temel İhtiyaç Derneği ile Sıfır İsraf Sıfır Yoksulluk Projesini Konuştuk

Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) desteklediği gıda bankaları ağı ile Türkiye’de hem gıda israfının önlenmesine yönelik çalışmalar yapıyor hem de dezavantajlı kesimlerin bu bankalardan yararlanmasına destek olarak farklı bir dayanışma modelinin yaygınlaşmasına katkı sağlıyor. Cemre Fonu kapsamında hibe verdiğimiz TİDER, bu destekle gıda bankacılığı ağının tedarik zincirini güçlendirmek amacıyla Sıfır İsraf Sıfır Yoksulluk projesini hayata geçiriyor. TİDER proje kapsamında gıda bankaları ağında yer alan İstanbul Küçükçekmece Belediyesi Gıda Bankası, Bursa Mustafa Kemal Paşa Belediyesi Gıda Bankası, İzmit Belediyesi Gıda Bankası, İzmir Karşıyaka Belediyesi iktisadi İşletmesi Gıda Bankası (Kent Market), Samsun Atakum Belediyesi Gıda Bankası, Adana Seyhan Gıda Bankası, Malatya Belediyesi Gıda Bankası ve Elazığ Belediyesi Gıda Bankası’ndan hizmet alan toplam kişi saysını (67.200) %20 oranında, bu gıda bankalarında sunulan ürün çeşitliliğini ise %100 oranında (9 temel ürünü 18’e çıkartmak için) arttıracak.

TİDER Genel Müdürü Nil Tibukoğlu ile yaptığımız röportajda gıda bankacılığını ve bu modelin yoksullukla mücadeledeki rolünü, COVID-19’un birlikte çalıştıkları hedef kitleler üzerindeki etkilerini ve Sıfır İsraf Sıfır Yoksulluk projesi kapsamında yapacakları çalışmaları konuştuk.

TİDER gıda bankacılığı konusunda Türkiye’de öncü bir rol oynuyor ve bir çatı kuruluş olarak da faaliyet gösteriyor. Bize gıda bankacılığı modelinden ve bu modelin yoksulluk ve israfla mücadeledeki rolünden bahseder misiniz?

2010 yılında gıda sektöründe çalışan ve gıda bankacılığının israf ve yoksullukla mücadelede önemli bir araç olduğuna inanan 9 kurucu üyemiz ile birlikte Gıda Bankacılığı Derneği adı altında faaliyetlerimize başladık. Gıda bankacılığı hakkındaki bilgi ve deneyimlerimizi yeni kurulan gıda bankalarına aktardık. Gıda bankalarını ve bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarını bağışlar ile destekledik.

2014 yılında insanların kendi yetkinlik ve yeteneklerine uygun işlerde çalışabilmesinin de en temel ihtiyaçlardan biri olduğundan hareketle çalışmalarımıza istihdam ve kalkınma projelerini de katarak Temel İhtiyaç Derneği adını aldık. Bununla birlikte küresel gıda bankacılığı ağı olan ve 44 ülkede faaliyet gösteren The Global Food Banking Network (GFN)’ün sertifikalı ve Türkiye’deki tek üyesi olarak dünyadaki gıda bankacılığı çalışmalarını ve deneyimlerini de ağımızdaki gıda bankalarına aktarıyoruz.

Gıda Bankası, ihtiyaç fazlası, satılabilir olmayan ve diğer herhangi bir şekilde bağışlanmış ve/veya satın alınmış gıda, hijyen, temizlik ürünleri, kıyafet ve yakacak ürünlerini toplayan ve bu ürünleri düşük gelirli kişilere, ailelere ve/veya ürünleri ihtiyaç sahiplerine sağlayacak sivil toplum temelli yardım kuruluşlarına dağıtan kâr amacı gütmeyen bir yardım kuruluşudur. 

Gıda bankacılığı bir toplumdaki ya da ülkedeki israfa çözümde bir numaralı sırayı almakla birlikte yoksulluğun çözümü değil ancak büyük bir desteğidir. Toplumun üç farklı kesiminden kamu sektörü (devlet – tüm düzeylerde), özel sektör (iş çevreleri – gıda endüstrisi ve medya dahil) ve gönüllü sektör (STK topluluğu) önemli temsilcilerin, yalnızca dezavantajlı kişilerin gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik ciddi bir işbirliğini temsil etmektedir. 

Gıda bankacılığı modelinin tüm Türkiye’de gelişmesi amacıyla gıda bankası kurmak isteyen sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle işbirlikleri kurarak bu kurumlara çeşitli destekler sağlıyorsunuz. Bu çerçevede oluşturduğunuz gıda bankaları ağından ve desteklerinizin kapsamından bahseder misiniz?

AB Sivil Toplum Sektörü II. Dönem Hibe Programı tarafından desteklenen “Türkiye’de Gıda Bankacılığının Kapasitesinin Geliştirilmesi” başlıklı projemiz sonucunda 12 yeni gıda bankasının açılmasına öncülük ettik. Gıda bankacılığının Türkiye’de yaygınlaşması ve doğru şekilde yapılması ile ilgili çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’nin 7 bölgesinde 32 ilde desteklediğimiz 57 gıda bankası aracılığıyla yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların temel ihtiyaçlarına ulaşmalarını sağlıyoruz. Direkt israftan kurtardığımız, ayni bağış olarak aldığımız veya gelen fon ya da nakdi bağışlar ile bağış olarak almakta zorlandığımız için satın alımını yaptığımız temel ihtiyaç maddesi ürünlerini ağımızdaki gıda bankaları ile paylaşıyoruz. Sadece ürün desteği vermiyor aynı zamanda danışmanlık rolünü de üstleniyoruz. Yeni açılacak bir gıda bankası ise uygun mekanın tespitinden, gıda bankasının iç düzenlemesine, ihtiyaç sahibi tespit yönteminden, tüm stok ve lojistik yönetimine, doğru prosedür ve süreçlerin oluşturulmasına kadar danışmanlık desteği veriyoruz. Kurulu bir gıda bankası ise, süreçlerini geliştirmek ve daha işlevsel bir hale getirmek üzere destek sağlıyor ve bağış aldığımız ürünleri tüm gıda bankaları ile destek bulutu sistemimiz üzerinden paylaşıyoruz. 2020 verilerimize göre gıda bankacılığı sistemi ile bugüne kadar 4402 ton ürünü 626.280 ihtiyaç sahibi kişiye ulaştırdık.

COVID-19 salgını ve alınan tedbirler ile beraber dünya genelinde yoksulluk oranlarının arttığını görüyoruz. Bu bağlamda düşündüğünüzde, salgın Türkiye’yi nasıl etkiledi? Birlikte çalıştığınız hedef kitlenin sayısı ve ihtiyaçlarında bir değişim yaşandı mı?

Ağımızdaki gıda bankalarından aldığımız verilere göre başvuru yapan ihtiyaç sahibi sayısı neredeyse %100 arttı. Değerlendirme ve incelemeler sonrasında yararlanıcı sayısına dönüşenleri baz alırsak yaklaşık %40 oranında bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Tabii bu sayının artmasında küçük işletmelerin kapanması, kayıt dışı işsizlikte yer alan kişilerin de gündelik işlerde çalışamaması gibi sebeplerin etkisi oldu. Pandemi döneminde temel ihtiyaç maddelerine erişimin ne kadar önemli olduğu tüm kesimlerde hissedildi.  Bu da israfla mücadelenin sürekli kılınmasının açlık, yoksulluk ve hatta afet dönemlerinde ne kadar güçlü bir çözüm yolu olduğunu hepimize gösterdi.

Cemre Fonu kapsamındaki hibe desteğimizle Sıfır İsraf Sıfır Yoksulluk projesini hayata geçiriyorsunuz. Projenin amacından ve bu kapsamda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Bu projede öncelikli amacımız TİDER’in Gıda Bankacılığı Ağı’ndaki 8 gıda bankasının ürün çeşitliğini ve fayda sağladığı kişi sayısını artırmak. Projenin 1. yılında; hizmet alan 67.200 kişi sayısını %20 artırmayı ve gıda bankalarına yaptığımız ürün bağışlarının çeşitliliğini %100 artırmayı amaçlıyoruz. Projenin 2. yılında ise aynı 8 gıda bankasının ulaştığı kapasitede kalmasını sağlamayı ve hizmet alan kişi sayısını ve ürün çeşitliliğini kalıcı olarak artırmayı hedefliyoruz. Fonun sağladığı destek ile ekibimize katılan tedarik zinciri uzmanının çalışmalarıyla bağışçı ilişkilerimizi güçlendirmek ve yeni bağışçılar kazanmak için çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu kapsama ek olarak, Sivil Toplum için Destek Vakfı’nın verdiği kurumsal gelişim ve mentorluk desteği ile mevcut gönüllülerle çalışma kapasitemizi ve gönüllü sayımızı artırmayı hedefliyoruz.

Bu projenin Türkiye’de yoksullukla mücadele alanında yapılan çalışmalara ve derneğinize nasıl bir katkısı olmasını bekliyorsunuz? Cemre Fonu’nu destekleyen bağışçılarımızla bu bağlamda paylaşmak istediğiniz bir mesaj var mı?

Projedeki gıda bankalarını özellikle Türkiye’nin 7 farklı bölgesinden ve yeni kurulmuş gıda bankaları arasından seçmeye özen gösterdik. Söz konusu gıda bankaları yeni kurulmuş olmaları sebebiyle yoğun başvuru alıyor. Yine yeni oldukları için ürün miktarı ve çeşitliliğinde sıkıntı yaşıyorlar. Bu sıkıntı gelen başvurulara olumlu dönmelerine engel oluyor. Fon sayesinde verilecek destek ile bölgelerindeki yoksullukla mücadele çalışmalarına hız kazandırmış olacağız. Diğer yandan, bu destek sadece israftan kurtarılmış ürünlerle sağlanacağı için gıda bankacılığını anlatırken en fazla altını çizdiğimiz konulardan biri olan israfla mücadelenin yoksulluğun çözümüne ne kadar önemli bir destek olduğunun da örneğini sergilemiş olacağız. Projenin başarıyla tamamlanmasının, gıda bankacılığı sisteminin özel sektör tarafından daha fazla dikkate alınıp, desteklenmesine vesile olacağını umuyoruz.

Gıda bankacılığı sisteminin başarılı olabilmesi için kamu, özel sektör ve sivil topum kuruluşlarının işbirliği büyük önem taşıyor. Gıda bankacılığı sistemine, israf ve yoksullukla mücadelemize ve Temel İhtiyaç Derneği’ne inandığı ve desteklediği için tüm Cemre Fonu paydaşlarına çok teşekkür ederiz.