Sosyal İklim Derneği ile Doğa için Genç Çözümler: Naturethon Projesi Kapsamında Yapacakları Çalışmaları Konuştuk

Sosyal İklim Derneği gençlerin, çocukların ve kadınların sivil topluma ve sosyal hayata katılımını arttırmak, çevre bilincine sahip bireyler yetiştirmek, iklim değişikliğinin önüne geçmek ve etkilerini azaltmak, eğitimde dezavantajlı çocukların ve gençlerin kapasitelerini geliştirmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Vakfımız yürütücülüğünde Pegasus Hava Yolları tarafından hayata geçirilen Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında Doğa için Genç Çözümler: Naturethon projesini hayata geçirecek olan Sosyal İklim Derneği proje ile İzmir yerelinde iklim kriziyle mücadele etmek için stratejilerin eyleme geçirilmesi, çeşitli eğitimler, atölyeler ile gençlerin ekolojik yaşam bilincinin güçlendirilmesi ve gençler arasında iklim savunuculuğunun yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Bu amaç doğrultusunda 30’ar kişilik 2 gruptan oluşan 60 genç ile temel iklim krizi, yerel savunuculuk, yerel kampanya ve politika geliştirme, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını yerelleştirme, proje yazma ve yönetimi eğitim ve atölyeleri gerçekleştirilecek.

Sosyal İklim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Tuğrulöz ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; derneği faaliyetleri, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı iklim mücadelesinin önemi, Türkiye’de gençlik alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) karar alma mekanizmalarına katılımı, gençlerin çevre ve iklim hareketinin geleceğinde nasıl bir rolü ve proje kapsamında yürütecekleri faaliyetler hakkında konuştuk. 

Sosyal İklim Derneği, Yarınlara Uçuyoruz Projesi hibe programı kapsamında vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın derneğinizi daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Sosyal İklim Derneği; doğayı merkeze alarak hak temelli çalışmalar yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Gençler arası diyalog kültürünü geliştirmek, gençlerin sosyal hayata ve sivil topluma aktif katılımını sağlamak amacıyla 2014 yılında İzmir’de kuruldu. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda; iklim krizi, çocuk hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve gençlik hakları konularında birçok program, proje, atölye ve eğitim gerçekleştirdi. Dernek çalışmaları ile doğrudan; ‘Nitelikli Eğitim’, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’, ‘Erişilebilir Temiz Enerji’, ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’, ‘İklim Eylemi’, ‘Sudaki Yaşam’, ‘Karasal Yaşam’ ve ‘Hedefler için Ortaklıklar’ amaçlarına etki etmektedir. Dernek çalışmalarında; hikayeleştirme, oyunlaştırma, akran eğitimi, atölye ve fikir üretme kamplarına yer vermektedir.

Türkiye’de gençlerin ve gençlik alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının karar alma mekanizmalarına katılımı ne ölçüde sağlanıyor? Gençlerin karar alma süreçlerine katılımını garanti altına almak ve güçlendirmek için neler yapılması gerekiyor?

Türkiye’de bu alanda çalışan birçok STK ve ağ var. Gençlerin katılımı için farklı mekanizmalar oluşturulmaya çalışılsa da bunu sağlamak kolay değil. Bizim de içinde bulunduğumuz, Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun yürüttüğü “Seçilmek İstiyorum” ve “Adayını Genç Seç” gibi kampanyalar ile seçilme yaşının 18’e düşürülmesi ve gençlerden alınan adaylık ücretlerinin azaltılması gibi süreçler kabul edilmiş olsa da bu alanda çok büyük ilerlemeler katledilemedi.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı iklim mücadelesi neden önemli? Bu iki alandaki mücadele birbiriyle nasıl kesişiyor ve birbirini nasıl güçlendirebilir?

İklim değişikliğinin içerisinde yer alan “İklim Adaleti” kavramı burada önemli bir yer tutuyor. İklim değişikliğinin nedeni olan kesim ile iklim değişikliğinden etkilenen kesim maalesef aynı kesim değil. Bu da iklim adaletsizliğini doğuruyor. Bu adaletsizlikten ise en çok etkilenen kırılgan kesimlerin arasında kadınlar yer alıyor. Ekofeminizm hareketi ile kadınların bu alanda güçlendirilmesi önem taşıyor. Bu yüzden yürütülen kampanyalarda sürekli kadınları görüyoruz. Kadınlar çevre sorunlarına ve iklim değişikliğine karşı erkeklerden daha duyarlı konumda.

İzmir yerelinde gençlerde iklim farkındalığını artırmak ve gençleri iklim krizi ile mücadeleye hazırlamak amacıyla çalışmalar yürütüyorsunuz. Bu deneyimler doğrultusunda, sizce gençlerin iklim krizi ile ilgili hassasiyetleri nasıl şekilleniyor? Gençlerin çevre ve iklim hareketinin geleceğinde nasıl bir rol oynamasını bekliyorsunuz? 

Yukarıda bahsettiğimiz gibi bu kırılgan kesimlerin içerisinde gençler de yer alıyor.
İklim krizinin sonuçları giderek artıyor ve bu sonuçlardan etkilenecek kesim şu anda gençler ve çocuklar gözüküyor. Bu nedenle, en çok gençlerin bu alanda aktivizme yönelmesi çok normal. Gençlerin dönüştürücü gücünü burada doğru şekilde kullanmamız gerekiyor.

Hibe desteğimizle Doğa için Genç Çözümler: Naturethon projesini hayata geçireceksiniz. Bu projenin amacından ve proje kapsamında yapmayı planladığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Doğa için Genç Çözümler: Naturethon Projesi ile İzmir yerelinde iklim kriziyle mücadele etmek için stratejilerin eyleme geçirilmesi ve gençlerin eğitim ve atölyelerle güçlendirilerek ekolojik yaşam bilinci ve iklim savunuculuğunun yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Gençlerin iklim krizi ve alt başlıkları ile ilgili farkındalık sahibi olarak konu hakkında teknik bilgi edinmeleri; gençlere yerel pratik ve uygulamalar oluşturma becerisi geliştirmek, yerel sorunlara yerel çözümler oluşturmak ve Kamu-STK- Genç Aktivistler işbirliği kapasitesi geliştirerek oluşan fikirlerin uygulanması hedefleniyor. Proje kapsamında 30’ar kişilik 2 grup olmak üzere 60 genç ile temel iklim krizi, yerel savunuculuk, yerel kampanya ve politika geliştirme,sürdürülebilir kalkınma amaçlarını yerelleştirme, proje yazma ve yönetimi eğitim ve atölyeleri gerçekleştirilecek. Atölyelerde özellikle belediyelerin yerel iklim eylem planı, yeşil eylem planı, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) ve yerel eşitlik eylem planlarının hedef ve göstergeleri ele alınacak ve bu hedeflerin gençlik ve eşit katılım ve temsiliyet rollerinin belirlenerek geliştirilmesi üzerine fikirler geliştirilerek uygulamalar planlanacak. Ayrıca genç katılımcılar yapılacak simülasyon çalışmaları ile karar verici konumuna geçerek farklı dinamiklerle karar alma sürecini deneyimleyecekler. Daha sonra gençler, 2 grup ile ayrı ayrı olmak üzere “İklim Krizi ile Mücadelede Yerel Eylem Geliştirme” konulu Naturethon (Fikir yarışması) ‘a takımlar halinde katılarak eylem önerilerini sunacaklar. Kazanan takımlara 3 haftalık hızlandırıcı programının sunulmasının ardından İzmir’de bulunan belediyelerin temsilcileriyle beraber gerçekleşecek demoday ile belediye temsilcileri – genç aktivist takımları eşleşerek uygulama takvimi oluşturulacak. 3 aylık uygulama sürecinin ardından her belediye ve grup ile değerlendirme toplantıları oluşturularak rapor haline getirilecek.