Karakutu Derneği ile COVID-19 Acil Destek Fonu Kapsamında Yaptıkları Çalışmaları Konuştuk

Toplumun, özellikle de gençlerin, egemen veya resmi olanlar dışındaki tarih anlatılarını duymasını mümkün kılmak ve tarihsel olgulara başka açılardan da bakılabilmelerini sağlamak amacıyla çalışan Karakutu Derneği (Karakutu), COVID-19 Acil Destek Fonu kapsamında Turkey Mozaik Foundation eş finansmanıyla sağladığımız kurumsal hibe desteğini insan kaynağı ve idari giderlerini karşılamak amacıyla kullandı. Karakutu Derneği Yönetim Kurulu İdari İşler ve Program Asistanı Hazal Şahin ile yaptığımız röportajda salgın sürecinde çevrimiçi olarak  gerçekleştirmeye başladıkları Adalet Arayışı Seminerleri ve Hafıza Yürüyüşleri’ni, sağladığımız hibenin çalışmalarına katkılarını ve 2021 yılı için planlarını konuştuk.

Karakutu Derneği’nin 2017’den beri yürüttüğü Adalet Arayışı Seminerleri salgın sürecinde  çevrimiçi mecralarda devam ediyor. Bize, bu seminerlerin  amaçlarından bahseder misiniz? Bu etkinlikleri çevrimiçi olarak gerçekleştirmenin olumlu ve olumsuz yanları neler oldu?

Adalet Arayışı Seminerleri, Türkiye’de geçmişle yüzleşme, toplumsal hafıza ve hatırlama alanına dair çalışmalar yapan akademisyenler, aktivistler ve araştırmacıların çalışmalarını sunduğu bir seminerler dizisi. Bu seminerlerde yakın tarihteki insan hakları ihlallerini ve bunlara karşı gelişmiş toplumsal hareketleri adalet arayışı bağlamında ele alıyoruz. Seminerlerimizde bu alanlara ilgi duyan herkesin ve özellikle genç gönüllülerimizin bilgi ve kapasitelerini geliştirmeyi amaçlıyoruz.

Seminerlerimizi çevrimiçi mecralara taşımanın en olumlu yönü daha fazla katılımcıya ulaşabilmek oldu. Önceden seminerlerimizi sadece belirlenen tarih ve saatte İstanbul’da olan katılımcılar izleyebiliyordu. Hatta İstanbul’da ulaşımın zorluğu da düşünüldüğünde katılımcının seminer mekanında fiziksel olarak bulunması oldukça zordu. Çevrimiçi yayınlarımızı ise Türkiye’nin hatta belki de dünyanın her yerinden isteyen tüm katılımcılar izleyebiliyor. Ayrıca konuşmacı çeşitliliğimiz de çevrimiçi seminerlerle arttı, artık İstanbul dışından ya da yurtdışından konuşmacıları da seminerlerimize davet edebiliyoruz. Ancak fiziksel olarak bir araya gelememenin “anda olma” halini azalttığını da düşünüyorum. Bu sebeple çevrimiçi seminerlerde katılımcılar ve konuşmacılar arasındaki etkileşim oldukça azalıyor. Katılımcıların birbirleriyle etkileşimi için de aynı durum geçerli. Yüz yüze gerçekleştirdiğimiz seminerlerde soru-cevap kısımlarında katılımcılar aktif bir katılım sağlarken çevrimiçi seminerlerde bu katılım daha düşük oluyor. Aynı zamanda yüz yüze gerçekleştirilen bir seminerde diğer katılımcılarda aralarda ya da seminer bitiminde iletişim kurup konuşup tartışabilirken çevrimiçi mecralarda böyle bir durum mümkün olmuyor. Bu da seminerin bir karşılaşma alanı olma özelliğini zayıflatıyor.

Karakutu Deneği olarak bu yıl Adnan Ergeç Fonu’nun 5. dönemini hayata geçiriyorsunuz. Ayrıca yakın zamanda Nurcan Z. Çarıkçı Engizek Genç Kadın Fonu’nun çağrısını da yayınlandınız. Bu fonları hangi amaçlarla hayata geçiriyorsunuz ve alanda nasıl bir ihtiyaca cevap verdiğini düşünüyorsunuz?

Adnan Ergeç Fonu, Türkiye ile ilişkili toplumsal hafıza, geçmişle yüzleşme, toplumsal barış ve eşitliğin inşası, ayrımcılığın önlenmesi alanlarında araştırmaları ya da kültür-sanat projeleri yapan genç araştırmacıları desteklemek için kuruldu. Nurcan Z. Çarıkçı Engizek Fonu ise Türkiye ile ilişkili kadın hakları, toplumsal cinsiyet, hayvan hakları, çevre ve toplumsal hafıza alanlarında çalışmalar yapan genç kadın araştırmacıları desteklemek amacıyla 2020 yılının ilk aylarında kuruldu. Bu yıl destekleyeceği ilk kadın araştırmacıları belirleyecek. Her iki fonu da gençlerin kendi araştırmalarını geliştirip yürütmesi adına çok önemli buluyoruz. Özellikle Türkiye’de bu alanda çalışan araştırmacıların pek çok yönden olduğu gibi maddi kaynak açısından da desteğe ihtiyaçları var. Bu tür fonlar gençlerin fikir ve üretimlerini görerek, takdir ederek ve destekleyerek onları bu alanlarda çalışmaya, araştırmaya ve üretmeye teşvik ediyor. Böylelikle gençler araştırma fikirlerini hayata geçirmek için daha fazla motive oluyorlar. Bu fonlar ile gençlerin fikirlerinin genelde daha az önemsendiği alanlar olan akademi ve kültür-sanat alanlarında proje ve araştırma üretmek isteyen gençlere bir nebze nefes aldıracak kaynaklar sağlamayı hedefliyoruz.

Karakutu Derneği’nin ana faaliyetlerinden biri olan Hafıza Yolculuğu programı kapsamında birlikte çalıştığınız Genç Anlatıcıların sayısının artması, yeni rotaların oluşturulması ve hafıza mekanlarının keşfedilmesi için çeşitli eğitimler ve kapasite geliştirme atölyeleri düzenliyorsunuz. Genç Anlatıcıların rolünden ve birlikte yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Genç gönüllülerimiz, Karakutu çalışmalarının temelini oluşturuyor diyebiliriz. Hafıza Yolculuğu Programı kapsamında Başlangıç Eğitimi’ne katılan gönüllülerimiz eğitim sonunda üzerine çalışmak istedikleri bir hafıza mekanı seçiyorlar. Mentörleri ile birlikte seçtikleri mekan üzerine çalışmaya başlıyorlar. Bu süreçte de kapasite geliştirme eğitimleri, seminerler ve atölyelerimize katılmaya devam ediyorlar. Seçtikleri hafıza mekanı üzerine çalışmaları bittiğinde ise o mekanın anlatıcısı oluyorlar ve hafıza yürüyüşlerinde mekanın hikayesini genç katılımcılara aktarıyorlar.

Kapasite geliştirme atölyelerimizde  yineinsan hakları ve geçmişle yüzleşme çerçevesinde katılımcıları düşünsel ve metodolojik olarak besleyecek konular üzerinde çalışıyoruz. Atölyelerimizi çeşitli uzmanların bilgi ve birikimlerini aktardığı ve aynı zamanda genç gönüllülerimizin de aktif olarak katıldığı interaktif modeller kullanarak gerçekleştiriyoruz.

Gönüllülerimiz, araştırmacı ve anlatıcı olmanın dışında kendi ilgi alanlarına göre de derneğin çalışmalarına yardım edebiliyorlar. Tüm etkinliklerimizin en temel kaygısı gençlerin görüşlerine ve ihtiyaçlarına alan açmak. Tüm çalışmalarımızı, etkinliklerimizin parçası olan her gencin güvenli bir alanda kendini rahatça ifade edebilmesini temel alarak katılımcı ve gönüllülerimizden gelen geri dönüşlerle sürekli olarak yeniden düzenlemeye ve güncellemeye çalışıyoruz.

COVID-19 Acil Destek Fonu kapsamındaki kurumsal hibe sürecini yakın zamanda tamamladınız. Bu hibe ile ne tür çalışmalar yaptınız? Bu çalışmaların derneğe nasıl katkıları oldu?

Bu hibeyi insan kaynağı ve bazı idari giderlerimizi dört ay boyunca karşılamak için kullandık. Çalışmalarımızın sürdürülebilirliği açısından insan kaynağı çok önemli bir faktör. Bu hibe desteğiyle insan kaynağımızı karşılayarak temel programımızın faaliyetleri, kaynak geliştirme ve kurumsal iş birlikleri alanında salgın döneminde gerileme yaşamamızın önüne geçmiş olduk. COVID-19 salgını nedeniyle azalan fon kaynakları, bireysel ve kurumsal bağışlar sonucunda insan kaynağı giderlerini karşılamak üzere mali kaynak bulmakta zorlandığımız  bu dönemde, hibe sayesinde temel giderlerimizi karşıladık ve öz kaynaklarımızı süregiden faaliyetlerimiz için kullanma olanağı elde etmiş olduk. Bahsi geçen faaliyetlerimiz arasında Genç Anlatıcılar için Başlangıç Eğitimi ve kapasite geliştirme atölyeleri, Adalet Arayışı seminerleri ve gençler ve yetişkinler için Hafıza Yürüyüşleri bulunuyor. Hibe kapsamında karşılanan temel giderlerimiz sayesinde dört ay boyunca bu çalışmaları gerçekleştirmeye devam edebildik.

Karakutu Derneği’nin 2021 yılında öncelik vereceği alanlar ve çalışmalar neler olacak?

Ana programımız olan Hafıza Yolculuğu Programımız ve bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalar yine önceliğimiz olacak. Salgın döneminde pek çok etkinliğimizi çevrimiçi mecralara taşıdık. 2021’de de çevrimiçi seminer, atölye ve hafıza yürüyüşlerimizi geliştireceğimiz yöntemler üzerinde çalışacağız. Özellikle Hafıza Yürüyüşlerimizi çevrimiçi olarak gerçekleştirmek konusunda epey tereddüt yaşamıştık. Hafıza mekanlarında fiziksel olarak bulunamamanın deneyimin özünü ve anlamını kaybettireceğinden korkuyorduk. Fakat hafta sonu yasaklarının başlamasıyla birlikte yürüyüşlerimizi çevrimiçi mecralara taşıdık. 2021 yılında bu yöntemimizi geliştirerek çevrimiçi etkinliği, mekanda birlikte bulunma deneyimine mümkün olduğunca yaklaştırmaya çalışacağız.

Adalet Seminerlerimize daha tematik ve modüller şekilde devam etmeyi planlıyoruz. Seminerlerimizin yanı sıra tematik seminer modülleri geliştirmek üzerine kafa yoruyoruz. Yine bu etkinlikleri çevrimiçi ortama en iyi şekilde adapte etmeye çalışıyoruz. Ayrıca yeni gönüllülerimiz ile tanışacağımız iki adet Başlangıç Eğitimi daha düzenlemeyi planlıyoruz. Karakutu’ya yeni katılan genç gönüllülerimiz ile birlikte yeni hafıza mekanları ve rotalar üzerine çalışacağız. Program kapsamında gönüllülerimiz için yapacağımız atölyelere de devam edeceğiz.

Tüm bunların dışında her zaman olduğu gibi bu yıl da çalışma alanlarımız olan insan hakları, geçmişle yüzleşme, toplumsal hafıza ve ayrımcılık gibi konular üzerine gençlerle birlikte ve gençler için yeni projeler üzerine düşünmeye ve üretmeye devam edeceğiz.