
Kadın ve çocuk hakları alanlarında çalışmalar yürüten Ordu Kadını Güçlendirme Derneği (ORKAGÜDER), Çocuk Fonu’nun 2020 döneminde Turkey Mozaik Foundation finansal desteği ile hibe verdiğimiz Oyunlarla Çocuk Hakları projesini tamamladı. Proje kapsamında Oyunlarla Çocuk Hakları Eğitim Modülü’nü geliştiren ORKAGÜDER, COVID-19 salgını sürecinde alınan önlemler nedeniyle projenin saha faaliyetleri yerine çocuk hakları konusunda oyunlaştırılmış dijital bir içerik olan Plüton Çocuk Haklarını Öğreniyor Dijital Modülü’nü tasarladı. ORKAGÜDER Genel Sekreteri Aysun Aydın ile Oyunlarla Çocuk Hakları projesini, Ordu’daki mevsimlik göçün çocuklar üzerine etkilerini ve ilk kez dijital bir içerik geliştiren derneğin bu süreçteki deneyimlerini konuştuk.
Çocuk Fonu’nun 2020 döneminde hibe desteği sağladığımız Oyunlarla Çocuk Hakları projesini yakın zamanda tamamladınız. Projenin amacını ve COVID-19 salgını sebebiyle projede yaptığınız değişiklikleri bizimle paylaşır mısınız?
Oyunlarla Çocuk Hakları projesi ile hak temelli bir çocuk hakları oyun modülü oluşturmayı ve Ordu’da 9-12 yaş aralığında 400 çocuk ile hak temelli oyun atölyeleri gerçekleştirmeyi amaçlıyorduk. Projemiz başta tam anlamıyla bir saha projesiydi. Ancak, COVID-19 salgını sebebiyle bazı değişiklikler yapmamız gerekti. Sahaya inmenin mümkün olmaması ve derneğimizin daha önce başka bir yolla hedef kitleye ulaşma tecrübesi bulunmaması sebebiyle bu hibeyi bir kurumsal destek olarak kullandık. Bu sebeple hem sahada hem de dijital platformlarda yaygınlaştırabileceğimiz çocuklara yönelik hak temelli bir eğitim modülü oluşturmaya karar verdik. Sivil Toplum İçin Destek Vakfı da bize bu değişiklikte hem gerekli esnekliği sağladı hem de fikir ve destek verdi. Bu sayede de evlere kapanıp tüm faaliyetlerimizi durduracağımız bu zor zamanlarda aksine, çalışma ve üretme fırsatı bulabildik. Bu nedenle Sivil Toplum İçin Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation’ın bu desteği derneğimiz açısından çok değerli bir öneme sahip.
Bu değişiklikle birlikte ilk olarak, Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi ışığında çocuk hakları, çocuğa yönelik ayrımcılıkla mücadele ve çocuk işçiliği gibi konuları içeren bir oyun modülü geliştirdik. Geliştirdiğimiz modül, yani Oyunlarla Çocuk Hakları Eğitim Modülü , üç parçadan oluşuyor. Bunlardan ilki sahada çocuklarla birebir çalışacağımız Çocuk Hakları Bulutu. Çocuk Hakları Bulutu, içeriği tamamen oyunlardan oluşan bir eğitim kiti. Çocukların temel haklarını oyunlarla öğrenebileceği, nefret söylemi ve çocuk işçiliği konularında temel bir farkındalık geliştirebileceği bir yapıya sahip. Modülün ikinci parçası, çocukların interaktif katılıma açık olarak hazırladığımız Plüton Çocuk Haklarını Öğreniyor Dijital Modülü. Burada, çocukların kendi haklarını yine çocuklardan öğrendiği bir yöntem ile oluşturduk. Bunun için de Oyunlarla Çocuk Hakları Projesi kapsamında modülümüze özel bir karakter yarattık. Karakterimizin adı Plüton! Plüton gezegeninin boyutları sebebiyle gezegen kategorisinden çıkarılması üzerinden bir hikaye kurguladık ve Plüton’u Dünya’daki çocuklarla bir araya getirerek, küçük olmak ve bunun getirdiği sonuçları birlikte konuşmalarını sağladık. Oyunlarla Çocuk Hakları Eğitim Modülünün üçüncü ve son parçası ise yine Plüton Çocuk Haklarını Öğreniyor Dijital Modülünün bir çizgi film uyarlaması oldu. Bu çizgi film üzerinden de yine çocukların Plüton’la tanışmasını ve çocukların dilinden çocuk haklarını öğrenmesini hedefliyoruz. Çizgi filmimiz Ordu Kadını Güçlendirme Derneği’nin Youtube kanalında mevcut. Dileyen herkesin erişimine ve paylaşımına açık durumda.
*Bahsi geçen eğitim modülünün belirli bölümleri önümüzdeki dönemde derneğin hazırlayacağı internet sitesi üzerinden yayınlanacaktır.
Proje kapsamında geliştirdiğiniz Çocuk Hakları Bulutu Eğitim Kiti’nin içeriğinden ve bu kiti yaygınlaştırmak için yapmayı planladığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Çocuk Hakları Bulutu, Ordu Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve aynı zamanda derneğimizin Yönetim Kurulu üyesi Tuğba Kontaş Azaklı’nın uzman desteği ile çocuk hakları, ayrımcılıkla ve nefret söylemi ile mücadele ve çocuk işçiliği konularında yereldeki çocuklara yönelik olarak oluşturuldu. Modül, sahada uygulanabilir oyun içerikli bir kitapçık ve interaktif kullanıma uygun dijital bir içerik olmak üzere iki parça olarak hazırlandı. Saha çalışmasına uygun, çocuklarla yüz yüze uygulanabilir olarak hazırlanan içerik 1 saat 40 dakikalık bir oyun modülü . Modül ile çocukların, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni öğrenmesi, temel çocuk haklarını ve tüm çocukların eşit haklara sahip olduğunu bilmesi, hakları konusunda örnekler geliştirebilmesi, karşılaşabileceği hak ihlallerini anlayabilmesi, hak kavramının kız ve oğlan çocukları için eşit olduğunu içselleştirmesi, çocuk işçiliği kavramını tanımlayabilmesi ve sorumlu kurum ve kuruluşları öğrenmesi amacıyla temel 12 kazanım üzerine kuruldu. Modül tamamlandığında, çocukların bu 12 kavramı oyunlar aracılığı ile öğrenmesi hedeflendi.
Sahada çocuklarla yüz yüze buluşmalarda kullanmak için tasarladığımız Oyun Hakları Bulutu’nun yaygınlaştırılması konusunda sosyal mesafelenme kuralları dâhilinde bu yaz için bir mini etkinlik yapmayı planlasak da vaka sayılarının artması sebebiyle şimdilik Eylül ayına kadar beklemenin daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte, dernek olarak ortaklıklar kurmayı çok önemsiyoruz ve bu açıdan sahada desteğini alabileceğimiz birçok aktör ile görüşme halindeyiz. Örneğin önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde Altınordu Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile çocuk işçiliği konusunda öğretmenlerle bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Bu şekilde Çocuk Hakları Bulutu’nu da ilk kez sahada öğretmenlerle birlikte uygulayabileceğiz. Ordu’nun diğer ilçelerinde de modülümüzü yaygınlaştırmak ve daha fazla çocuğa ulaşmak için diğer kamu kurumları ile görüşmeler yapıyoruz.
Plüton Çocuk Haklarını Öğreniyor dijital modül derneğinizin çocuklara yönelik olarak geliştirdiği ilk dijital içerik. Bu modülün içeriğinden ve bu süreçteki kurumsal öğrenimleriniz ile edindiğiniz deneyimlerden bahseder misiniz?
Plüton Çocuk Haklarını Öğreniyor dijital modülünde, Plüton isimli bir karakter oluşturduk. Plüton, boyutları yeterli olmadığı için gezegen olmaktan çıkarılması hikâyesini anlatarak dijital modülü başlatıyor. Ardından Dünya’ya gelerek buradaki çocuklarla “küçük olmanın” getirdiği dezavantajları konuşmaya başlıyor.
Plüton Çocuk Haklarını Öğreniyor dijital modülü ile çocuk hakları tablosu üzerinden çocuklara temel hakları anlatılıyor: sağlık, bakım, beslenme ve barınma haklarını kapsayan yaşama hakkı, anne – baba ilgisi ve sevgisi kapsayan gelişim hakkı, eğitim hakkı, oyun hakkı, bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişime destek hakkı, çocukların tehlikelerden korunmasını ve çocukların ihmal edilmemesini amaçlayan koruma hakkı , çocuklara evde, okulda ve toplumda söz hakkının verilmesi amaçlayan katılım hakkı ve çocukların kendini özgürce ifade edebilmesi.
Modül interaktif bir yapıya sahip yani içerisinde çocukların dahil olmasını sağlayan interaktif bir harita bulunuyor. Bu harita yoluyla çocuklar dünyanın başka ülkelerinde yaşayan çocukların sorunlarını onların ağzından dinleyebiliyor. Ayrıca, modülün içinde 2adet değerlendirme aracı bulunuyor. Bu da bize çocukların modül ile edindiği kazanımları ölçme fırsatı veriyor. Son olarak da çocuklar modülü tamamlamadan önce daha iyi bir dünya önerilerini bizimle paylaşabilecekleri bir sistem de kurduk. Böylece, çocuklar çözümün de bir parçası olabiliyorlar.
Sizin de belirttiğiniz gibi bu derneğimizin ilk dijital çalışması. Bu süreç bizim için hem çok heyecan verici hem de çok öğretici oldu. Birçok şeyi ilk kez deneyimleme fırsatı bulduk. Öncelikle Oyunlarla Çocuk Hakları projesi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de olumsuz etkileyen COVID-19 salgını sürecine denk geldi. Birçok sivil toplum kuruluşu gibi bizim derneğimizin faaliyetleri de bu süreçten çok etkilendi. Sahaya çıkamadığımız ve etkinliklerimizi durdurduğumuz bu dönemde Sivil Toplum İçin Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation’ın desteği ile derneğimiz ilk kez dijital bir modül geliştirme fırsatı buldu. Üç aylık bir çalışma ve yaratım süreci sonunda şimdiye kadar sahada uygulama fırsatı bulduğumuz çocuk hakları çalışmalarımızı bir modül altında toplamanın yanı sıra, ilk kez çevrimiçi olarak yaygınlaştırma şansı bulabileceğimiz özgün bir dijital modül geliştirebildik. Daha önce dernek bünyesindeki gönüllü üyelerimiz ile geliştirdiğimiz hak temelli oyunlar hazırlama pratiğimizi uzman desteği ile geliştirme fırsatı bulduk. Bununla birlikte daha önce derneğimizin hiç tecrübe etmediği interaktif bir modül ile bu çalışmanın çocukların hak temelli gelişimini ölçebilecek etki değerlendirme araçları geliştirebildik. Hem sesli hem görsel hem de yazılı olan bu materyaller yoluyla Oyunlarla Çocuk Hakları Eğitim Modülü’nün yalnızca Ordu yerelindeki çocuklarla sınırlı kalmayacağına inanıyoruz. Türkiye’de birçok çocuk sosyal medya ve diğer dijital yollar ile modüle erişebilecek. Bu sebeple, salgın süreci devam etsin ya da etmesin geliştirdiğimiz hem saha hem de dijital modül ile daha fazla çocuğa ulaşabilecek bir hak temelli araca sahibiz ve bu bizim için çok değerli. Ayrıca, modül sayesinde etki alanımızın yalnızca yerel ile sınırlı kalmayacağını ve belki Türkiye’nin her şehrinde yaşayan çocuklara ulaşabileceğimizi biliyoruz.
ORKAGÜDER, 2019 yılından beri yürüttüğü “Yoksulluğun Mirası: Mevsimlik Tarım Göçü ile Fındık Hasadına Katılan Çocukların İyi Olma Halleri” araştırmasını Haziran ayında yayınlandı. Araştırmanın amacını ve öne çıkan sonuçlarını paylaşır mısınız?
Ordu Kadını Güçlendirme Derneği olarak, Çocuk Koruma Çalışmalarımız kapsamında 2012 yılından bu yana mevsimlik tarım göçü ve çocuk işçiliği konularında çalışmalar yapıyoruz. Bilindiği gibi Ordu Türkiye’nin en çok fındık üreten şehri. Bu aynı zamanda en çok mevsimlik tarım göçü alan şehir olduğu anlamına da geliyor. Bizim açımızdansa hem kadın hem çocuk çalışmalarımız için bir kesişme noktası. 2019 yılına kadar alanda yapılan birçok çalışmaya destek verdik. Ancak, Yoksulluğun Mirası raporumuz Ordu Kadını Güçlendirme Derneği olarak bizim mevsimlik tarım göçü konusunda yaptığımız ilk çalışma. Bu süreçte sahayı somut bir ölçekle ortaya koymak ve bu somut ölçek üzerinden çözüme katkı sunabilmek için bu saha araştırmasını yapmayı gerekli gördük.
Araştırmamız daha yerel bir ölçekte mevsimlik tarım göçü ile fındık hasadı için Ordu iline gelen mevsimlik tarım işçilerinin 6-17 yaş arası çocuklarının iyi olma hallerinin belirlenmesi amacıyla yürütüldü. Bu raporun sonuç ve önerilerinin fındık hasadı için Ordu iline gelen gezici mevsimlik tarım işçileri ve onların çocuklarının yaşam koşullarının iyileştirilmesine ve iyi olma hallerinin desteklenmesine yerel düzeyde katkı sunmasını bekliyoruz. Araştırmanın bulguları, mevsimlik tarım göçüne katılan çocukların özellikle göç yolunda iyi olma hali ile ilgili yaşam koşulları, sağlık, eğitim, risk ve güvenlik alanlarında birçok göstergeye ulaşamadığını ortaya koydu. Göç yoluna her ne kadar aileleriyle birlikte katılmış olsalar da çocukların birçok temel haklarından mahrum kaldıkları görülüyor. Ayrıca, göçün çocukların şimdiki ve gelecekteki iyi olma halleri üzerine olumsuz etkilerini araştırmamızla gözler önüne sermeye çalıştık. Hasat döneminde Ordu’da 2 çocuğun, biri ırmakta boğularak biri de çalışmaya giderken trafik kazasında hayatını kaybettiği belirlendi. En başta temel yaşam hakkı olmak üzere çocukların, sağlık, eğitim, gelişim gibi pek çok hakları mevsimlik tarım göçüne katılmış olmaları sebebiyle ihlal ediliyor. Araştırmaya katılan çocuklar her ne kadar aileleri yanlarında olduğundan kendilerini güvende hissetseler de ebeveyn görüşmelerinden elde edilen bulgular ve araştırmacı gözlemleri çocukların güvenli bir alanda olmadıklarını gösteriyor.
Araştırmamızın sonunda fındığın tedarik zincirindeki tüm paydaşlar, kamu ve sivil toplum kuruluşları için öneriler sunduk. Ayrıca COVID-19 salgını sonrasında fındık hasadı için kısa bir bilgi notu hazırlayarak raporumuza ekledik.
COVID-19 kapsamında alınan önlemlerin ve bu dönemde ortaya çıkan ihtiyaçların bundan sonraki süreçte sivil toplum kuruluşlarının çalışma alanlarında ve iş yapma biçimlerinde değişikliklere neden olması bekleniyor. ORKAGÜDER önümüzdeki dönemde, çalışma alanlarında ve biçimlerinde değişiklikler yapmayı planlıyor mu? 2020 yılının kalanında öncelikleriniz neler olacak?
Kurulduğu günden bu yana kadın ve çocuk odaklı çalışmalar yürüten derneğimiz, çalışmalarını sahada, insanlarla bire bir ve yüz yüze çalışarak yürütüyor. Bu sebeple derneğin, tüm tecrübesi saha çalışmalarına yönelik. Salgın süreci ile başlayan bu yeni izole yaşam şekli derneğimizin tüm saha çalışmalarını sekteye uğrattı. İnsanların eve kapandığı bu süreçte, tek iletişim yolu dijital yöntemler ve sosyal medya haline geldi. Biz de bugüne kadar yalnızca duyuru amacıyla kullandığımız sosyal medya çalışmalarımıza artık daha fazla odaklanmaya başladık. Bunun için çeşitli destekler de alıyoruz. Ayrıca salgın sürecinde geliştirdiğimiz dijital modülümüz, bizim için yepyeni bir çalışma alanı açmış oldu. Bu yeni dijital kaynağı mümkün olduğunca yaygınlaştırmanın yanı sıra derneğimizin diğer çalışma alanı olan kadın çalışmalarımızı da dijital alana taşımayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra, vaka takibi de yapan bir derneğiz. Bilindiği üzere salgın sürecinde kadına ve çocuğa yönelik şiddet vakaları artmış durumda. Bu sebeple başvuruda bulunacak kişilerin bize ulaşmasını ve bizim bu vakaları takibimizi kolaylaştıracak yeni yöntemler geliştirme ve öğrenme sürecimiz hala devam ediyor. Şartların el verdiği ölçüde çalışmalarımızı sosyal medya ve dijital yöntemler ile sürdüreceğiz. Ancak yine de sahadan kopmamak için “yeni normal” diye adlandırılan dönemde sosyal mesafelenme kuralları dahilinde çalışmalarımıza devam etmeyi planlıyoruz.