Semaver Kumpanya Kurumsal Hibe Sürecini Tamamladı

S.S Semaver Kültür Sanat Eğitim Yayıncılık Hizmet Üretim Pazarlama ve İşletme Kooperatifi (Semaver Kumpanya), sanatsal üretimi ve aktiviteleri şehir merkezinden uzağa taşımak ve bu yolla sanata sınırlı erişimi olanların da sanatsal faaliyetlerden faydalanmalarını sağlamak amacıyla Kocamustafapaşa’daki sahnesinde tiyatro oyunları sahneliyor ve tiyatro atölyeleri düzenliyor. Kültür Sanat Fonu’nun 2020 döneminde kurumsal hibe desteği sağladığımız Semaver Kumpanya, hibe desteğini kira giderlerini karşılamak için kullandı ve bu sayede sanat üretimini salgın döneminde de sürdürülebilir kıldı.

Semaver Kumpanya’dan Volkan M. Sarıöz ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; salgının tiyatro sektörüne etkilerini, tiyatroda dijitalleşmeyi ve hibe kapsamında yürüttükleri çalışmaları konuştuk.

Kademeli normalleşme sürecinin başlaması ile tiyatro sahneleri Eylül ayı itibarıyla yeniden açıldı. Aradan geçen 5 ayda COVID-19 salgınının tiyatro sektörüne etkilerine dair gözlemlerinizden bahseder misiniz?

Salgın döneminde, salgına karşı en öncelikli savunmalarımızdan birisi fiziksel mesafeyi korumaktı. Bu nedenle, sosyalleşmenin yakınlığın gerekli olduğu faaliyetlerin pek çoğu durma noktasına geldi. Ne yazık ki bunlardan birisi de bizim de içinde bulunduğumuz tiyatrolardı. Bu dönemde, tiyatro kurumlarının bazıları geçici süreyle bazıları ise süresiz kapanmak zorunda kaldı. Varlıklarını sürdürebilen tiyatrolar ve ekipler ise hala bu sürdürülebilirlik sorunuyla uğraşmakta. Salgınla mücadele konusunda alınan kısıtlama kararlarının yanında, salgının bireyler üzerindeki psikolojik etkisini ve bu süreçte yaşadığımız ekonomik çökmeyi de düşünürsek, geçen bu sürede yaşadıklarımızın öyle bir iki yılla telefi edilemeyecek hasarlar bıraktığını söylemek kötümser bir yaklaşım olmaz diye düşünüyorum. Bu olumsuz tablo üzerine konuşmanın önümüzde bekleyen sorunların çözümüyle ilgili pek bir yararı olacağını sanmıyorum. Bunların yanında güzel şeyler de oluyor… Her birimizi yüreklendiren, ileriye doğru harekete geçmemiz için bize ihtiyacımız olan umudu ateşleyen şeylerin arasında bu zor günlerde birbirimize destek olmamız bizlere yalnız olmadığımızı gösterdi. Bu dönemde, birlikte olduğumuzu hatırlatan pek çok güzel şey yaptık. Yokluğumuzu varlığımızı paylaştık. Elimizdekilerin değerini, çalışmanın ve üretmenin ayrıcalığını özledik. Tiyatro seyircileri, çalışanları, sevenleri hepsi hep birlikte bugün hala hikayelerini anlatmayı sürdürüyor ve hiçbir oyun kendisini oluşturan öğelerin toplamıyla ölçülemez. O hep; onu paylaşanlar sayesinde daha büyüktür… İşte bu yüzden siz ve sizin gibi destekçiler bu süreçte yaptığınızdan çok daha fazlası oldunuz.

COVID-19 salgını ile birçok tiyatro çalışmalarını ve oyunlarını dijitale taşıdı. Tiyatronun geleneksel tanımı üzerinden düşündüğümüzde, dijital tiyatro olabilir mi? Gün geçtikçe daha da dijitalleşen bir dünyada tiyatro nasıl bir dönüşüm yaşıyor?

Evet bu oldu. Denendi, denenmeye devam ediyor. Ancak bunların yürümeyeceğini, yürümediğini düşünüyorum. Tiyatro dijital olamaz. Bunu kapalı ve muhafazakâr bir düşünce yapısıyla söylemiyorum. Bunu aksine tiyatronun geçmişinden geleceğine uzanan pek çok ilerlemenin ötesinde varlığını sürdüren gelişiminin teknolojiyle ölçülemeyecek bir ilerleme içerdiğini düşündüğümden söylüyorum. Daha yalın bir dille; tiyatro fiziksel temas ve şimdiki zamanın paylaşılarak çoğaltılan içeriğiyle vardır. Bunun dışında bir alanda salt kendisi değildir. Belki araç olarak kullanılmıştır ama artık adı başka bir işin adıdır. Tiyatro ise hep devam eder. İnsanı insana insanla insanca anlatırken; kanını, terini, gözyaşını, kahkahasını, bilincini ve kendini hep aşmaya çalışan zihnini dolaysız bir yolla paylaşmayı sürdürür. İnsanın en kadim ihtiyaçlarından biri olduğu için bunu yaparız.

 Kültür Sanat Fonu’nun 2020 döneminde Vakfımızdan aldığınız kurumsal hibe desteği ile yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Sivil Toplum için Destek Vakfı’ndan (STDV) aldığımız kurumsal hibe desteği ile tiyatromuzun bulunduğu alanın kirasının bir kısmını karşıladık. Bu da bizim için çok önemli oldu. Böylece; oynamakta olduğumuz “Cimri, Cardenio, Mağrur Fil Ölüleri, Masal masal içinde, Nasreddin Hoca oyunlarını koşullar gereğince sürdürdük. İki tane eğitim süreci gerçekleştirdik ve bir yeni oyuna başladık.

Kültür Sanat Fonu’nun 2020 döneminde aldığınız hibe desteğinin kooperatifinize ve çalışmalarınıza ne tür katkıları oldu? Kültür Sanat Fonu’nu destekleyen bağışçılarımızla paylaşmak istediğiniz mesaj var mı?

Kültür Sanat Fonu’nu destekleyen bağışçılarımıza çok teşekkür etmek istiyorum. Hepimiz için, mutlu, sağlıklı yarınlar diliyorum.