Tiyatro sanatının kamusal bir hizmet olduğu ön kabulüyle, sektörel sorunlara kalıcı çözümler bulmak ve özel tiyatroların sesi olmak amacıyla savunuculuk ve kapasite güçlendirme çalışmaları yapan Tiyatro Kooperatifi’ne Kültür Sanat Fonu’nun 2022 döneminde Turkey Mozaik Foundation eş finansmanıyla hibe desteği sağladık. Hibe desteğimizle Tiyatroların Erişilebilirliği projesini hayata geçiriyor. Proje kapsamında Erişilebilir Her Şey sosyal girişimi işbirliğiyle, Tiyatro Kooperatifi ortağı 9 tiyatronun yönetici ekiplerine ve saha çalışanlarına 5 saatlik tiyatroda erişilebilirlik, farkındalık ve iletişim eğitimleri verilecek. 6 tiyatro mekânı için fiziksel erişilebilirlik tavsiye raporu hazırlayacak. Ayrıca Türkiye’deki tüm tiyatroların kullanımına açık bir erişilebilirlik kontrol listesi hazırlanacak ve yaygınlaştırılacak.
Tiyatro Kooperatifi Genel Koordinatörü Fisun Eşki ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; özel tiyatrolarının finansal sürdürülebilirliğini desteklemek için yapılması gerekenler, ekonomik krizin özel tiyatrolara etkileri, dijitalleşmenin tiyatrolara etkisi ve proje kapsamında yürütecekleri çalışmalar hakkında konuştuk.
COVID-19 salgınının neden olduğu zorlukların etkisinin devam ettiği bir ortamda kültür-sanat kurumları ve tiyatrolar ekonomik krizin getirdiği zorluklarla da başa etmek zorunda kalıyor. Tiyatro Kooperatifi üyesi özel tiyatroların bu süreçten nasıl etkilendiğinden ve sektörün mevcut durumundan bahseder misiniz?
Kültür-sanat, genel olarak ekonomik ve sosyal krizlere karşı kırılgan bir alan. Pandemi öncesinde de varlıklarını güçlükle sürdüren özel tiyatroların mevzuat uyarınca tacir statüsünde olması, sürdürülebilirlik açısından büyük bir sorun teşkil ediyordu. Fakat salgın süreci var olan sorunları çok daha hayati bir noktaya taşıyarak tiyatrolara ekonomik ve psikolojik olarak büyük hasar verdi. Bu zorlu süreçte kapalı olmalarına rağmen finansal yükümlülükleri devam eden tiyatrolar, büyük bir borç yükü ile karşılaştı. Özel tiyatrolara birtakım kamu destekleri verildi ancak bu desteklere başvuru yapabilmek için “vergi borcunun olmaması” şartı arandığından dolayı pek çok özel tiyatro bu imkânlardan faydalanamadı. Pek çok ortağımız sahnesini, ofisini, atölyesini kapatmak zorunda kalırken, çok sayıda tiyatro profesyoneli hayatlarını sürdürebilmek için başka mesleklere yöneldi. Tiyatroların pandeminin yaralarını sarmak için mücadele verdiği bu dönemde, ekonomik krizle birlikte tüm bu sıkıntılar daha da derinleşti. Bu nedenle biz de Tiyatro Kooperatifi olarak, özel tiyatroların yasal statüsünün değiştirilmesi için yaptığımız savunuculuk çalışmalarımıza öncelik veriyoruz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre 2021 yılı itibariyle Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne kayıtlı 608 özel tiyatrodan 503’ü faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı. Özel tiyatro sahnelerinin ayakta kalmasını sağlamak ve finansal sürdürülebilirliğini desteklemek için neler yapılması gerekiyor? Tiyatro Kooperatifi olarak bu konuda çalışmalarınız bulunuyor mu?
Özel tiyatroların yaşadığı sorunların önemli bir kısmı ekonomik sebeplere dayanıyor. Biz de bu gerçekten yola çıkarak dayanışmamızı bir sosyal kooperatif olarak yapılandırdık ve ortağımız olan tiyatrolar için ekonomik ve sosyal fayda yaratmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Alanımızdaki köklü sorunların çözülebilmesi için kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, akademi ve özel sektör ile işbirlikleri kurarak ilerliyoruz. Mevcut durumda özel tiyatrolar, gelirlerinin % 90’ını bilet satışlarından elde ediyor ve bu, sürdürülebilirlik açısından büyük bir sorun. Örneğin, pek çok özel tiyatro görünürlük konusunda sıkıntı yaşıyor fakat tanıtım ve pazarlama çalışmalarına ayırabilecekleri kaynaklar çok kısıtlı. Tiyatrolara bu konuda destek sağlanması adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) katılımcı bütçe programı “Bütçe Senin” için önerdiğimiz “İstanbul Tiyatrolarının Görünürlüğü Projesi” İstanbulluların oylarıyla İBB 2023 bütçesine girmeye hak kazandı. Bu proje ile kamusal bir faaliyet yürüten İstanbul’daki tüm özel tiyatroların tanıtım ve pazarlama ihtiyacının kamu kaynaklarıyla karşılanması sağlanacak.
Şu anki öncelikli hedefimiz ise özel tiyatroların herhangi bir ticari işletmeden farklı olarak kamusal bir faaliyet yürüttüklerinin altını çizmek ve alana özgü bir statüyle tanımlanmalarını sağlamak. Bu amaçla hukuk ve mevzuat alanlarındaki mücadelemize ağırlık veriyoruz. Özel tiyatroların üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi ve sanat emekçilerinin sosyal güvencelerinin sağlanması gerekiyor. Öte yandan, özel tiyatroların sponsorluk ve bağışlarla desteklenmesinin önünü açacak yönetmelik düzenlemeleriyle alana kaynak aktarımının teşvik edilmesi de büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmaları etki alanımızı ve dayanışma gücümüzü artırarak sürdürüyoruz. 7 sosyal kooperatif ortaklaşarak temellerini oluşturduğumuz Kooperatif Birliği Girişimi, bugün 123 özel tiyatroyu temsil ediyor.
COVID-19 salgını tiyatronun da aralarında yer aldığı birçok alan ve sektör için dijitalleşmeyi zorunlu hale getirdi. Gün geçtikçe daha da dijitalleşen bir dünyada tiyatro nasıl bir dönüşüm yaşıyor?
Pandeminin ilk dönemlerinde yaşanan kapanmalarla birlikte sahne sanatları faaliyetleri de durdu. Fakat bu alanda çalışan bireyler ve kurumlar; dijital dünyanın sunduğu imkânlarla üretmeye, paylaşmaya, iletişim kurmaya devam etti. Özel tiyatroların bir kısmı dijital mecralarda çalışmalarına ve üretimlerine devam ettiler fakat bunlar için gerekli altyapıyı oluşturmak da oldukça maliyetliydi. Bu süreçte Tiyatro Kooperatifi olarak Google.org desteği ve Inogar Kooperatifi yürütücülüğünde hayata geçirilen Sahne 2.0 projesinin paydaşı olduk. Projenin ana amacı, alanımızda çalışan, üreten, düşünen tüm bireylerin dijital kapasitelerini güçlendirmek ve üretimlerini dijital platformda seyirciyle buluşturmalarını sağlamaktı. Proje kapsamında, alanında uzman eğitmenlerin katkılarıyla, sahne sanatlarına yönelik olarak hazırlanmış 5 modülden oluşan bir çevrimiçi eğitim programı sunuldu. Bu programı tamamlayarak kendi içeriklerini tasarlayan kullanıcılar fikirlerini hayata geçirmek için İstanbul’daki Sahne 2.0 stüdyosundan ücretsiz olarak faydalandılar ve üretimlerini projenin YouTube kanalında seyirciyle buluşturma imkânı elde ettiler. Fakat sizin de belirttiğiniz gibi dünya dijitalleşiyor, bu yalnızca pandemiyle ilişkili bir eğilim değil. Tiyatro eserlerinin dijital dünyanın imkân ve araçlarını kullanmasını çağın gerekliliği olarak yorumlayabiliriz. Tiyatro binlerce yıllık tarihi boyunca çok defa dönüşüm geçirdi ve şüphesiz günümüzün hızla değişen dünyasında da bu dönüşüm devam edecek.
Hibe desteğimizle Tiyatroların Erişilebilirliği projesini hayata geçireceksiniz. Projenin amacından ve bu kapsamda yapmayı planladığınız faaliyetlerden bahseder misiniz?
Erişilebilir Her Şey işbirliğiyle kurguladığımız bu projeyle, özel tiyatro mekânları ve faaliyetlerinin daha erişilebilir ve kapsayıcı hale gelmesini ve engellenen bireylerin kültür-sanat hayatına aktif katılabilmesi için gerekli şartların sağlanmasını hedefliyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2011 yılı verilerine göre, Türkiye’de 4.9 milyon engellenen birey yaşıyor. Mevcut durumda elimizde tiyatroların erişilebilirliğine dair istatistiki bir veri yok ancak, hepimizin bildiği üzere, Türkiye’de farklı engel gruplarındaki bireylerin koşulları ve ihtiyaçları gözetilerek tasarlanmış tiyatro mekânları ve bu doğrultuda kurgulanmış tiyatro oyunları bulunmuyor. İstanbul’un farklı noktalarında her gün yetişkinlere ve çocuklara yönelik çok sayıda tiyatro oyunu sahnelenirken, engellenen bireylerin bu etkinliklere erişimi mümkün kılınmıyor. Biz Tiyatro Kooperatifi olarak sanatın kamusal bir faaliyet olduğunu savunuyoruz ve kültür-sanatın her birey için erişilebilir olmasını çok önemsiyoruz. Bu proje ile hedefimiz, bu fırsat eşitsizliğinin önüne geçecek bir adım atmak ve engellenen bireylerin bilgiye erişme ve kültür-sanata katılma haklarını kullanabilecekleri bir zemin hazırlamak. Hem tiyatro sahnelerinin fiziksel erişilebilirliğini hem oyunların içeriksel erişilebilirliğini hem de tiyatro çalışanlarının iletişimsel erişilebilirliğini sağlayacak adımlar atmayı amaçlıyoruz. Kalıcı bir fayda yaratmak için bilet almaktan, oyunları izlemeye ve geribildirim vermeye kadar farklı adımlar içeren erişilebilirlik döngüsünün tüm adımlarını gözetmek gerekiyor; bu sebeple, öncelikli olarak orta/uzun vadede erişilebilir gösterimlere ev sahipliği yapabilecek ve engellenen bireyler için sosyal buluşma noktaları haline gelebilecek tiyatro mekânlarının fiziksel erişilebilirlik uygulamaları için hazırlık yapılması önem taşıyor.
Proje kapsamındaki ilk faaliyetimiz, Tiyatro Kooperatifi ortağı 10 tiyatronun yönetici ekiplerine ve saha çalışanlarına erişilebilirlik, farkındalık ve iletişim eğitimleri vermek olacak. Yöneticilere yönelik eğitimi, engellilik algı ve farkındalığı konusunda temel kavramlar ve tiyatrolarda erişilebilirlik uygulamalarına odaklanacak. Saha çalışanlarına yönelik olan eğitimi ise iki oturumda gerçekleştireceğiz. Burada da hedefimiz, engellenen bireylerle ilk temas edecek grup olan tiyatro saha ekiplerinin engellilik konusunda farkındalık kazanmalarını ve kapsayıcı tutum geliştirmelerini desteklemek. Tüm eğitimler, daha önce de bu alanda çeşitli eğitimler vermiş olan Erişilebilir Her Şey ekibi tarafından yürütülecek.
Ayrıca, yine Erişilebilir Her Şey ekibi tarafından 6 tiyatro sahnesine gerçekleştirilecek ziyaretler sonucunda, mekânların fiziksel erişilebilirlik durumlarına dair bir tavsiye raporu hazırlayacağız. Edindiğimiz bilgileri Türkiye çapında yaygınlaştırmak ve tüm tiyatroların kullanımına sunmak üzere tiyatrolar için bir erişilebilirlik kontrol listesi yayımlamayı da hedefliyoruz. Bu listenin tüm ilgililere ulaşması için yerel yönetimler, akademi ve sendikalar gibi farklı kurumlarla iletişimde olacağız. Bu konuda yapacağımız iletişim ve görünürlük çalışmalarıyla projemizin ilk aşamasını tamamlamayı hedefliyoruz.
Tiyatroların Erişilebilirliği projesini daha erişilebilir bir yaşama adım atmak isteyen herkese koçluk ve eğitim hizmetleri ile çözümler sunan Erişilebilir Her Şey iş birliğiyle hayata geçiriyorsunuz. Bu iş birliğinin kapsamından ve çalışmalarınıza katkılarından bahseder misiniz?
Erişilebilir Her Şey, kurumlara erişilebilirlik üzerine danışmanlık ve eğitimler veren bir sosyal girişim. 2019’dan bu yana da kültür-sanat kurumları ile çalışmalar yapmaktalar. Ayrıca tüm bu süreçlerde katılımcılık ilkesini gözeterek doğrudan engellenen bireyler ile çalışmaktalar. Tiyatro Kooperatifi olarak, Erişilebilir Her Şey’i sadece bu projede değil, genel olarak çözüm ortağımız olarak konumluyoruz. Bu projenin her adımını Erişilebilir Her Şey ekibi ile birlikte kurguladık, tüm süreci aynı ekibin danışmanlığında ve birlikte yöneteceğiz. Bu işbirliği bizim açımızdan oldukça heyecan verici zira Türkiye’de tiyatroların erişilebilirliği adına yapılan çalışmalar ne yazık ki çok sınırlı. Biz Erişilebilir Her Şey ile işbirliği içinde yürüteceğimiz bu proje ile tiyatroların erişilebilirliği konusunda sürdürülebilir ve kapsamlı bir dönüşüm sürecinin ilk adımlarını atmayı hedefliyoruz. Nihai hedefimiz ve arzumuz, erişilebilirlik konusunda ülke genelinde tiyatrolar başta olmak üzere tüm kültür sanat kurumları için örnek teşkil edebilecek bir model oluşturmak.