Ekosfer Derneği (Ekosfer), insan kaynaklı iklim değişikliğini durdurmak için gerekli politikaların uygulanması, biyo-çeşitliliğin bozulmaması ve ekolojik dengenin korunması amacıyla çalışmalar yapıyor. European Bank for Reconstruction and Development (EBRD)ve Turkey Mozaik Foundation işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz Çevresel Sürdürülebilirlik Alanında Dijital Dönüşüm Fonu kapsamında kurumsal hibe ve kapasite gelişim desteği sağladığımız Ekosfer, savunuculuk kampanyalarını, iletişim faaliyetlerini ve kaynak geliştirme çalışmalarını dijitalde daha etkili bir şekilde yürütebilmek amacıyla internet sitesini güncelledi.
Ekosfer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Barış Eceçelik ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle beraber Türkiye’yi bekleyen değişiklikler, dijital çağda iklim aktivizmi, derneğin 2022 planları ve hibe kapsamında yürüttükleri çalışmalar hakkında konuştuk.
Geçtiğimiz dönemde dernek olarak “Türkiye Paris Anlaşması’nı imzalasın” kampanyasının yürütücülüğünü yaptınız. Kasım ayı itibari ile Paris Anlaşması Türkiye’de yürürlüğe girdi. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile bizleri ne tür değişiklikler bekliyor?
Paris Anlaşması’nın onaylanması, Türkiye’nin iklim krizine katkısının netleşmesi ve politik bir zemine sahip olması bakımından kritik bir öneme sahipti. Anlaşmanın onaylanmasıyla Türkiye uluslararası müzakerelerin yürütüldüğü sürecin içinde kaldı. Türkiye için de Paris Anlaşması bir yol haritası olacak. Bu uzun, ince bir yol ve fazla zamanımız yok. Türkiye’nin anlaşmadaki 1,5 derece hedefine bağlılığı ve onay sürecinde telaffuz ettiği “2053 net sıfır emisyon” hedefi önemli. Ancak yapılması gereken işler bunlarla sınırlı değil. Paris Anlaşması sonrası yapılması gerekenleri öneren beş maddelik bir liste hazırladık. Bu adımlar ivedilikle atılırsa iklim krizi konusunda Türkiye’nin politikası netleşir ve ilgili alanlarda uzun zamandır beklediğimiz değişiklikler gerçekleşebilir. Hedeflerin güçlülüğü değişimin hızını da belirleyecek. Önceliklendirdiğimiz 5 madde şöyle:
– Ulusal Katkı Beyanı’nın güncellenmesi
– Kömürlü termik santrallerin kapatılması için bir takvim belirlenmesi ve yeni inşaatların
durdurulması
– Enerji tüketimini azaltmak için başta enerji verimliliği olmak üzere gerekli politikaların
hayata geçirilmesi
– Rüzgar, güneş, elektrikli araçlar ve yeşil hidrojen gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı teknolojilerin tercih edilmesi; fosil yakıtlar ve nükleer enerji gibi kaynaklara verilen teşviklerin durdurulması
– Kentlerin iklim krizine uyumlu ve hazır hale getirilmesi. Ulaşımda hava ve karayolu
yerine demiryolu, toplu taşıma ile bisikletin öne çıkarılması
Dünyanın ilk dijital grevi COVID-19 salgının başında iklim krizi üzerine gerçekleşti. Aynı zamanda iklim değişikliğine ve çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla birçok hashtag kampanyası düzenleniyor. Dijital çağda iklim aktivizmi yürütüyor olmanın olumlu ve olumsuz yanlarından bahsedebilir misiniz?
Dijital araçların yoğun olarak kullanılmasının iklim ve çevre hareketi dahil sivil topluma ve savunuculuk kampanyalarına olumlu birçok katkısı olduğunu düşünüyorum. Sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanarak daha fazla insana ulaşmak, imza kampanyaları, e-posta yönlendirme gibi dijital aktivizm araçlarını kullanarak karar vericilere ulaşmak ve üzerlerindeki baskıyı artırmak sayılabilecek en önemli avantajlar. Bunun yanı sıra pandeminin de etkisiyle birlikte birçok şey tamamen dijitale kaymışken sokak hareketi ve eylemliliğin önemini de pas geçmemek gerektiğini düşünüyorum.
Vakfımızdan aldığınız hibe ve kapasite gelişim desteği ile Ekosfer Derneği’nin dijital dönüşümünü güçlendirmek için hangi alanlara odaklandınız? Bu kapsamda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Yürüttüğümüz kampanyalarda dijital araçları etkili bir şekilde kullanıp daha fazla insana ulaşmak bizim için çok önemli. Çevresel Sürdürülebilirlik Alanında Dijital Dönüşüm Fonu’nu derneğimizin dijital araçlarını geliştirmek için kullandık. Öncelikle derneğimizin internet sitesini yeniledik. Yeni sitemizde basın için ayrı bir bölüm oluşturduk. Yakın zamanda çıkarmayı planladığımız e-bülten için de ayrı bir bölüm ekledik. Sitemiz şu anda çok daha kullanışlı.
Buna ek olarak derneğimizin çalışmalarını uzun vadede büyük ölçüde etkileyeceğini düşündüğümüz iki çalışma daha gerçekleştirdik. Bunlardan ilki imza kampanyalarımız için oluşturduğumuz sistem. Oldukça hızlı bir şekilde etkili imza kampanyaları oluşturabileceğimiz bir sistem geliştirdik.
Son olarak bireysel destekler her sivil toplum kuruluşu (STK) gibi bizim için de oldukça önemli. Hali hazırda kullandığımız bağış sitesini çok daha etkili olacağına inandığımız, çeşitli testler gerçekleştirebileceğimiz, performansını daha yakından ölçebileceğimiz bir bağış sitesiyle değiştirmek için gerekli altyapıyı da oluşturduk.
Çevresel Sürdürülebilirlik Alanında Dijital Dönüşüm Fonu kapsamında aldığınız desteğin derneğinize ve çalışmalarınıza nasıl bir katkısı oldu? Fonu destekleyen bağışçılarımızla paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?
Fon kapsamında uzun süredir yapmak istediğimiz fakat kaynak yetersizliğinden dolayı yapamadığımız fikirlerimizi hayata geçirdik. 2022 yılında bu araçları etkin bir şekilde kullanmayı ve yeni kampanyalar başlatmayı hedefliyoruz. Bu sayede iklim kriziyle ilgili çalışmalarımızı daha fazla kişiye ulaştırabileceğiz, onların katılımı ve desteğiyle de kampanyalarımızı büyütebileceğiz. Dijital varlığın bu denli önemli olduğu günümüzde Dijital Dönüşüm Fonu’nun STK’lar için oldukça değerli olduğunu düşünüyorum.
Ekosfer Derneği’nin 2022 yılı için öncelik vereceği alanlar ve çalışmalar neler olacak? Derneğin önümüzdeki dönem için planlarından bahseder misiniz?
2022 yılında iklim krizine dikkat çekmek, gerekli politikaların özellikle Türkiye’de hayata geçirilmesini sağlamak yine önceliğimiz olacak. İçinde kömüre dair birçok yazı, rapor, STK’ların faydalanması için görsel arşiv ve haritanın olduğu Türkiye’de Kömür projemiz devam ediyor. Türkiye’de Kömür sitemizi yeniledik, kömür ve enerjiyle ilgili güncel bilgileri buradan paylaşacağız ama söyleşi ve güncel haberlerle siteyi daha aktif hale getireceğiz.
Gazeteciler için hazırladığımız iklim haberciliği eğitimlerimizi kapsamını genişleterek sürdürmeyi planlıyoruz. Fosil yakıtlardan çıkış, nükleer enerji, okullarda iklim eğitimi ve yeşil ulaşım gibi kendimize çalışma alanı seçtiğimiz konularda da yeni proje ve kampanyalar hazırlıyoruz.