Deprem Bölgesinde Geleceğin Işığı: Genç Kadın Mühendisler

Bulgurcu Vakfı (Bavak), üniversitelerin mühendislik bölümlerinde okuyan genç kadınların eğitimlerinin sürekliliğine katkı sağlayarak, kadınların mühendislik alanlarında kalma oranını artırmak amacıyla çalışmalarını yürütüyor.  Paribu mali desteği ve iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Gelecek için Dayanışma Fonu’nun 2024 döneminde desteklediğimiz Bavak, hibe desteğimizle Geleceğin Işığı: Kız Öğrencilerle İyi Yaşam Atölyesi projesini hayata geçiriyor. Buradayız Hatay Derneği iş birliğiyle gerçekleşen proje kapsamında, Hatay’daki lise öğrencisi kız çocuklarının ve deprem bölgesindeki üniversite öğrencisi genç kadınların kariyerlerini STEM (Bilim, teknoloji, matematik ve mühendislik) alanlarında planlayabilmesine katkı sağlıyor.

Bavak ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; proje kapsamında yürütülen faaliyetler, derneğin çalışmaları, depremler sonrası genç kadınların devam eden ihtiyaçları ve kız çocuklarının STEM alanlarına yönlendirilmesinin önemi hakkında konuştuk. 

Okuyucularımızın Bavak’ı daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

BAVAK olarak, mühendislik eğitimi alan kız öğrencilere geniş bir yelpazede destek vermeye gayret ediyoruz. Bursiyerlerimize sağladığımız destek yalnızca finansal yardımlarla sınırlı değil; mentorluk, staj imkânları, teknik geziler ve eğitim materyalleri gibi birçok alanda öğrencilerimizin yanındayız. Lisans düzeyindeki kız mühendislik öğrencilerinin eğitimlerinin sürekliliğine katkı sağlayarak, kadınların mühendislik alanında kalma oranını artırmayı hedefliyoruz. Genç kadın mühendis adaylarını destekleyerek, çevre bilinci yüksek, üretken, yenilikçi ve çağdaş bireyler olmalarını ve toplumun kalkınmasına katkıda bulunmalarını amaçlıyoruz.

Bu doğrultuda, Gözdelerimiz ve Sesini Duyan Var Burs programlarımız ile bursiyerlerimize kesintisiz ve sürdürülebilir burs desteği sağlıyoruz. FemVizyon Mentorluk programımız ile öğrencilerin iş hayatında alacakları önemli kararlarda veya karşılaştıkları zorluklar karşısında rahatlıkla danışabilecekleri bir yapı oluşturuyoruz. Geleceğin Bizde Kariyer Programı kapsamında ise bursiyerlerimizin istek ve ihtiyaçlarına göre, eğitim hayatlarına olumlu katkı sağlayacak iş ve staj imkânları sunuyoruz. BAVAK olarak, bursiyerlerimizin potansiyellerini etkin ve verimli bir şekilde kullanarak, ülkemizin geleceğine katkı sağlayacaklarına inanıyoruz.

“Deprem bölgesindeki kız çocuklarının daha fazla desteğe ihtiyaç var!” 

Deprem bölgesine dair izlenimlerinizi, kız çocuklarının ve genç kadınların devam eden ihtiyaçlarını paylaşır mısınız?

Nüfusun önemli bir kısmı konteyner kentlerde yaşamaya devam ediyor.  Bu tür izole yaşam koşulları, özellikle gelişim çağındaki gençlerde sosyal çekingenliğe yol açabiliyor. Kız çocukları ve genç kadınlar özelinde ise bu koşullar, iletişim becerilerinde zorlanmalara ve yeni ortamlara girdiklerinde sosyalleşme konusunda çekingenlik yaşamalarına neden olabiliyor. Ancak dikkat çekici bir şekilde, bu gençlere sağlanacak küçük bir destek, kendilerini ifade etme becerilerini ve sıcakkanlı yaklaşımlarını geliştirerek, bu engelleri hızla aşmalarını sağlayabiliyor. Dolayısıyla gözlemlerimiz, doğru yönlendirme ve sağlanacak imkanlarla kız çocukları ve genç kadınların potansiyellerinin açığa çıkmasına katkı sağlayabileceğimizi gösteriyor.

Geleceğin Işığı: Kız Öğrencilerle İyi Yaşam Atölyesi projesinin amacından ve proje kapsamında hayata geçireceğiniz çalışmalardan bahseder misiniz?

Bulgurcu Vakfı ve Buradayız Hatay Derneği farklı amaçlarla kurulmuş olsalar da, aslında aynı amaca hizmet ediyorlar: Hep birlikte bir hayata dokunmak. Proje paydaşımız Buradayız Hatay Derneği ile, depremlerden etkilenen kız çocuklarının mühendislik mesleği ile tanışmalarını, mesleki farkındalıklarını keşfetmelerini, kariyer planlamalarını desteklemeyi ve yaşadıkları dezavantajlı durumu iyilik haline dönüştürmeyi amaçlıyoruz.

Hatay ve çevre illerde genç kadınlara yönelik düzenlediğimiz destekleyici oturumlarla, onların mesleki becerilerini güçlendiriyor ve birbirine bağlayacak bir ağ kurarak dayanışmayı artırıyoruz. Bu sayede, onlara hem mesleki hem de sosyal alanda kendilerini geliştirme fırsatları sunuyoruz.

Buradayız Hatay Derneği’nin bölgeyi derinlemesine tanıması, öğrencilerle kolayca iletişim kurabilmesi ve ev sahipliği yapacak bir merkeze sahip olması, çalışmalarımıza önemli katkılarda bulunuyor.

İstanbul’da faaliyet gösteren bir vakıf olarak, diğer illerdeki STK’lar ve STEM alanlarında çalışan farklı kurumlarla geliştirdiğiniz iş birliklerinden bahseder misiniz?

Türkiye’nin farklı bölgelerindeki sivil toplum kuruluşları ve üniversite kulüpleriyle iş birlikleri geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Özellikle mühendislik ve STEM odaklı üniversite kulüpleriyle ortak etkinlikler düzenleyerek, kız öğrencilerin bu alanlarda daha fazla temsil edilmesi için projeler yürütüyoruz.

Örneğin, Mardin/Nusaybin’deki sosyal girişim Stardust’ın kurucusu Fatma Dilan Güneş ile gerçekleştirdiğimiz ilk atölye çalışmamız, bu alandaki etkili iş birliklerinin güzel bir örneğini oluşturdu. Bu projeyi Hatay’daki gençler için sürdürülebilir kılmak adına çalışmalarımıza hızla başladık. Bu tür iş birlikleri, yerel topluluklarla daha güçlü bağlar kurmamıza ve STEM alanlarında genç kızların potansiyellerini ortaya çıkarmalarına destek oluyor.

“Deprem bölgesindeki kız öğrenciler, eğitimde sürekliliği sağlamakta büyük zorluklarla karşılaşıyor.” 

İstanbul ile deprem bölgesini kıyasladığınızda, kız çocukları ve genç kadınların eğitimi ile STEM alanına yönlendirilmesi konusunda ne tür farklılıklar gözlemliyorsunuz?

İstanbul’daki öğrencilerle deprem bölgesindeki kız öğrenciler arasında STEM alanına yönlendirme konusunda belirgin farklar gözlemledik. İstanbul’da farkındalık düzeyi ve imkanlar daha yüksekken, deprem bölgesindeki kız öğrenciler, öncelikli olarak temel ihtiyaçlarını karşılamak ve eğitimde sürekliliği sağlamak gibi ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Ancak bu engellere rağmen, deprem bölgesindeki gençler potansiyellerini gerçekleştirmek için büyük bir çaba harcıyor. 

Geleceğin Işığı projesi kapsamında yaptığımız çalışmalarda, bu öğrencilerin STEM alanlarına ilgi duyduklarını ancak nereden başlayacaklarını bilmediklerini gözlemledik. Atölyeler sonrasında ise bu ilginin arttığını, öğrencilerin STEM’i eğlenceli bulduklarını ve bu alanda kendilerine bir gelecek hayali kurmaya başladıklarını fark ettik. Bu da doğru yönlendirme ve destekle, öğrenciler üzerinde büyük bir dönüşüm yaratılabileceğini gösteriyor.

Deprem deneyimi, bölgedeki bireylerin özellikle STEM alanlarında bilimsel çalışmalara yönelme ve çözüm üretme ihtiyacını belirgin şekilde artırdı. Bu nedenle, bölgeye sağlanan destekler, hem bireysel hem toplumsal dönüşüm için çok daha kritik bir etkiye sahip.

Şüphesiz, tüm kız çocuklarının hayalleri çok kıymetli. Ancak deprem bölgesinde yaşayan kız çocuklarının hayallerini gerçekleştirebilmeleri için hâlâ çok daha fazla desteğe ihtiyaçları var.

Projelerinizi yürütürken ve/veya yeni projeler hayata geçirirken karşılaştığınız zorluklardan bahseder misiniz? Vakıf olmak; kaynak yaratma ve faaliyetlerin yürütülmesi gibi konularda, sizi dernek ve diğer sivil kuruluşlarından nasıl ayırıyor?

Bavak olarak, daha geniş çaplı projeler geliştirmek için sürdürülebilir fon kaynakları yaratmak önemli önceliğimizden biridir. Bu önceliğimizi yerine getirmede bağışçılarımız ve kurumsal iş birliklerimiz büyük rol oynuyor. Büyük kurumlar ile çalışmak ve sürdürülebilir kaynak bulmak konusunda çalışmalarımız devam ediyor.

Vakıf olmamız, öncelikle faaliyetlerimizi daha uzun vadeli bir perspektifle planlamamıza olanak tanıyor. Vakıflar, belirli bir amaca hizmet etmek üzere tahsis edilmiş varlıklar ve kaynaklarla çalışır; bu da kaynak yaratma süreçlerimizi daha stratejik ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürüyor. Dernekler veya diğer tüzel kişilikler genelde üyelik tabanlı çalışırken, vakıf olarak biz amacımıza odaklanıyor ve bu doğrultuda projeler geliştiriyoruz. Ayrıca, kaynaklarımızı yönetirken şeffaflık ve kalıcılık ilkeleriyle hareket ediyor böylece sosyal faydayı artırmayı hedefliyoruz. Nihai olarak bu yapı, uzun vadeli etkiler yaratmamız için önemli bir farklılık oluşturuyor.

“Bavak olarak, kadın mühendislerin hayatın her alanında var olduğunu görmek ve onları bu yolda desteklemek amacıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz.” 

Size destek olmak isteyen kişi ve kuruluşlar için, birkaç cümle ile kendinizi nasıl anlatırsınız?   

Kadın mühendislerin, üniversitelerde aldıkları eğitime paralel şekilde iş hayatında da yer aldığını görmek bizim en büyük mutluluğumuz oluyor. Eğitimine destek olduğumuz bir mühendislik öğrencisinden ‘Ailem gibi oldunuz.’ sözünü duyduğumuzda ya da ‘Yıllardır kendimi Bulgurcu Vakfı’ndaymış gibi hissediyorum ve hiç yabancılık çekmiyorum.’ yorumunu aldığımızda yaptığımız işin ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Burs programlarımızdan yararlanan mezun bursiyerlerimizin, yaşadığı finansal zorluklara rağmen mezun olup bir teknoloji şirketinde mühendis olarak çalışması ya da yüksek lisans yaparak eğitim hayatına devam etmesi, Bavak olarak yarattığımız etkiyi gösteriyor.