Uçan Süpürge Vakfı, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında başta erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadele, kız çocuklarının eğitim hayatından uzaklaştırılması ve sinema sektöründe kadınların güçlendirilmesi ve görünürlüklerinin arttırılması olmak üzere pek çok alanda uzun yıllardır çalışıyor. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu’nun 2019 döneminde Turkey Mozaik Foundation desteğiyle sağladığımız kurumsal hibe ile iki çalışan istihdam eden Uçan Süpürge Vakfı, hibe sürecinde gönüllü programını yenileyerek ve çalışma alanında yeni işbirlikleri geliştirerek kurumsal kapasitesini güçlendirdi.
Uçan Süpürge Vakfı Genel Koordinatörü Cemre Öztoprak ile yaptığımız röportajda hibe kapsamında yaptıkları çalışmaları, COVID-19 salgını döneminde çevrimiçi gerçekleştirilen 23. Uçan Süpürge Uluslararası Film Festivali’ni ve Vakfın gelecek dönem için planlarını konuştuk.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu’nun 2019 döneminde sağladığımız hibe desteğiyle kurumsal kapasitenizi güçlendirmeye yönelik çalışmalar gerçekleştirdiniz. Bize bu çalışmalardan ve kurumsal hibe desteğinin Vakfınıza katkılarından bahseder misiniz?
Uçan Süpürge Vakfı olarak gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz her bir çalışmanın öncesinde kendi içimizdeki güçlenmeyi sağlamanın önemine yürekten inanıyoruz. Çünkü son üç yıldır kapasitemizi güçlendirmek ve iletişimi sağlamlaştırmak için düzenlediğimiz arama toplantıları, bize ideallerimizi gerçekleştirirken kilit değerlerin motivasyon ve dayanışma olduğunu gösterdi. Bu değerlerin daha sağlam temellerle hayata geçirilmesi noktasında ise ekibimizin bireysel ihtiyaçlarını sağlayabilmemize olanak tanıması yönüyle bu fon bizim için çok kıymetli oldu.
Bu fonun yardımıyla, kendi içimizdeki ifadesiyle “2.Dalga Uçan Süpürgeliler” ekibinin oluşması hızlandı ve yapılanmamız güçlendi. Hali hazırda yürütmekte olduğumuz “Şimdi Neyin Zamanı” gönüllü programının arka planını oluşturduk. Ayrıca dijital alanda güçlenme yönüyle teknik ekibimizin oluşmasını sağladık.
Hibe kapsamında yaptığınız çalışmalardan biri de arama toplantıları oldu. Bu arama toplantılarından ne tür çıktılar elde ettiniz? Arama toplantısından çıkan sonuçların Vakfınıza ve kadın hakları alanına nasıl katkılar sağlayacağını öngörüyorsunuz?
Bu süreçte dört arama toplantısı yaptık. Sonuçları detaylı olarak raporlandırıldı ve arşivimizde yerini aldı. Bu arama toplantılarında yerel yönetimler ile çalışma stratejilerine dair çıktılar elde ettik. Kendimizi Vakfın ve bölgesel kadın hareketlerinin güçlenmesi konusunda yeni ortamları okuma ve ortaklık kurmak fırsatı elde ettik. Sanatın adaleti üzerine çalışmaları planlama, Z kuşağı ve zoom toplantıları, çocuk yaşta erken ve zorla evlilikler konusunda stajyer avukatlar ile çevrimiçi eğitim gibi çeşitli konularda fikirler geliştirdik. Bunun dışında, bu toplantılar 23. Uluslararası Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nin çevrimiçi olarak gerçekleşmesi konusunda Vakfımıza katkı sağladı.
Yakın zamanda Vakfın medya ve iletişim, festival faaliyetleri, savunuculuk ve toplumsal cinsiyet çalışmalarına katkı sunmak üzere bir gönüllü programı çağrısı yayınladınız. Vakıf içindeki gönüllülük fırsatlarından ve gönüllülerle birlikte çalışma prensiplerinizden bahseder misiniz?
Tüm dünyada, başta salgın olmak üzere, yaşanan olumsuz deneyimler insanlar üzerindeki umutsuzluk ve isteksizlik halini artırmış vaziyette. Özellikle içinde bulunduğumuz belirsizlik halinin bireylerin gelecek kaygısını ve ümitsizliğini beslediğini görüyoruz. En çok ihtiyacımız olan şey ise dayanışma ve birlik beraberlik duygusunu yeniden uyandırmak. “Şimdi Neyin Zamanı?” sorusu bu şekilde aramızda konuşulmaya başlandı ve mevcut ihtiyacın etkisiyle 4 farklı alanda gönüllü programı çağrısına çıkmaya karar verdik.
Belirlenen bu 4 alan, vakfın çalışmalarını yapılandırmak ve güçlenmek üzere belli amaçlar doğrultusunda oluşturuldu. Bu programın en önemli kısmı karşılıklı olarak güçlenmeyi hedefliyor olması. Gönüllülerimizin değerli emeği ve bizim onların kapasitesini güçlendirmek adına planladığımız eğitimler eşzamanlı olarak ilerliyor.Bu program özelinde prensip olarak vakfın değerleri temel alındı. Bu değerlere dayanarak belirlediğimiz hak temelli, eşitliğe dayalı, bireyin güçlü yanlarını temel alan ve toplum temelli yaklaşım ise gönüllülerimiz ile gerçekleştirdiğimiz tanışma toplantısında detaylı bir şekilde açıklandı.
COVID-19 salgını hayatın diğer alanlarında olduğu gibi sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarında da değişikliklere sebep oldu. Uçan Süpürge Vakfı da bu dönemde ilk kez Uçan Süpürge Uluslararası Film Festivali’ni çevrimiçi olarak gerçekleştirdi. Bu süreçteki deneyimlerinizi bizimle paylaşır mısınız? Önceki yıllarla kıyasladığınızda çevrimiçi festivalin olumlu ve olumsuz yanları neler oldu?
Bu sene festivalimizi, salgın nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştirdik. Bizim için yepyeni olan çevrimiçi festival deneyiminin çoğunlukla olumlu yanları oldu. Festival sürecinde açılış gecesinin başında yaşadığımız kısa süreli aksaklık ve festival ekibinin uzakta olması sebebiyle ara ara yaşadığı iletişim problemleri haricinde olumsuz bir deneyim söz konusu olmadı.
“Doğa” olarak belirlediğimiz festival temasını “Evde Kaldık” olarak değiştirdik. Bu yeni tema sayesinde hem kadınlar ve kız çocukları üzerinde yapılan baskıya hem de salgın sürecine dikkat çektik. Bu festival sürecinde film gösterimlerinin yanı sıra; çocuklara ve yetişkinlere özel yaratıcı yazı ve film çözümleme gibi çeşitli konularda atölyeler gerçekleştirdik. Buna ek olarak, Türkiye’den ve yurtdışından yönetmenlerle söyleşiler gerçekleştirdik. Her bir çalışmanın en önemli çıktısı onlarca şehirden ve ülkeden insanlara erişim sağlayabilmemiz oldu. Bu festival sürecinde;
- 109 ülke tarafından ziyaret edilen internet sitemizde 341.521 kişi film izledi.
- Twitter içeriklerimiz 324.484,
- Instagram içeriklerimiz ise 332.118 görüntülendi.
- Söyleşilerimiz 52.608 görüntülenme sayısına ulaştı.
- Youtube videolarımızın izlenme sayısı ise 6.931 oldu.
Bunların yanı sıra dijital anlamda ciddi anlamda güçlenme sağladık. İnternet sitemiz ve sosyal medyamız teknik ekibin desteğiyle daha da güçlendi. Festivalimizin uluslararası kimliği yenilendi ve daha da geniş kitlelere ulaştı. Özetle, bu yılki festival ile hem vakfın dijital yönden güçlenmesini sağlamak hem de değerlerimizi çevrimiçi yollarla topluma yansıtabilmek yönünde ciddi kazanımlarımız oldu.
COVID-19 kapsamında alınan önlemler ve bu dönemde ortaya çıkan ihtiyaçlara paralel olarak bundan sonraki süreçte sivil toplum kuruluşlarının çalışma alanlarında ve iş yapma biçimlerinde değişiklikler yaşanması bekleniyor. Bu durumdan hareketle, Uçan Süpürge Vakfı önümüzdeki dönemde çalışma alanlarında, çalışma biçimlerinde ve birlikte çalıştığı hedef kitlelerle ilgili değişiklikler yapmayı planlıyor mu? Vakfın gelecek dönemde öncelik vereceği çalışmalar neler olacak?
2021 Uçan Süpürge Vakfı’nın kuruluşunun 25. yılı. Hali hazırda yürütmekte olduğumuz gönüllü programı tam da bu ihtiyaç doğrultusunda yenilendi. Çalışma alanlarımızı genişletmek ve daha sağlam temellere oturtmak için şu anki ekibimizi canlı ve dinamik tutmaya devam ediyoruz. Yenilenme ve çalışma alanlarımızı geliştirme sürecinde, Z kuşağı ve doğa özelindeki çalışmalara ağırlık vermeyi planlıyoruz. Stajyer avukatların eğitimi projemizi hayata geçirmek için ilk adımları attık. Bu eğitimle avukatların toplumsal cinsiyet perspektifini kazanarak meslek hayatlarına devam etmelerini öngörüyoruz. Eğitimlerimizin tarihi 22-23 Ağustos 2020 olarak planlandı.
Sivil Düşün’ün Bizi Bağlayan Şeyler fonu ile Youtube kanalımızda 12 program olacak şekilde “Kadınların Sineması” programına başlayacağız. “Kadınların Sineması” isimli Youtube programı, oluşturacağı içerikler ve uluslararası alandan konukları dahil etmesi ile bu sektörde yer almak isteyen ve bu sektörde yer almış kadınlara sağlayacağı ağlar, yeni ve farklı perspektifler ve motivasyonlar ile katkıda bulunmayı hedefliyor. Hedeflenen diğer amaçlar ise aşağıdaki gibi:
- Hedef grubumuzu oluşturan kadınların görünürlüğünü artırmak ve çalışmalarını tanıtmak
- Kadın sinemacılar arasındaki dayanışmayı geliştirmek
- Kadın sinemacılara uluslararası konukların desteğiyle yeni perspektifler ve ağ sağlamak
- Sinema ve iletişim alanındaki öğrenci kadınlara, genç kadın sinemacılara temsil alanı yaratmak ve görünürlüklerini artırmak.