Risk altındaki çocukların ve çevresindeki yetişkinlerin; sosyal, kültürel ve ekonomik alanda nitelikli ve sürdürülebilir gelişimlerini sağlamak, psiko-sosyal iyi oluş hallerini desteklemek ve bu alanlardaki ihtiyaçlarını tespit etmek amacıyla çalışmalarını yürüten Önemsiyoruz Derneği, Çocuk Fonu 2020 döneminde Turkey Mozaik Foundation eş finansmanı ile sağladığımız kurumsal hibe desteği kapsamında derneğin kurumsal kapasitesini güçlendirmek amacıyla bir çalışan istihdam etti. Aynı zamanda, hibe desteği kapsamında Matters Dijital İstihdam Platformu projesi kanalı olan dijitalistihdam.org internet sitesini tamamlanarak faaliyete geçirdi.
Önemsiyoruz Derneği Genel Koordinatörü Melike Çorlak ve Proje Koordinatörü Hilal Ilgaz Saçar ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; risk altındaki çocuklar, yakın zamanda yayımladıkları Yetişkinler ve Çocuklar için Afet Rehberi ve hibe sürecinde yürüttükleri faaliyetler hakkında konuştuk.
COVID-19 salgının etkisi ile risk altında yaşayan çocuklar tanımlamasına uyan çocuk sayısı her geçen gün artıyor. Çocukların risk altında olarak değerlendirilmesine neden olan etkenler nelerdir? Türkiye’de yaşayan risk altındaki çocukları desteklemek amacıyla ne tür çalışmalar yürütülüyor?
COVID-19 küresel çapta bir salgın olmasına rağmen en çok “kırılgan grupları” etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Kırılgan grup olarak adlandırdığımız habitatta çocuklar da yer alıyorlar. Salgın sürecinde bir başkasının bakımına, desteğine ihtiyaç duyan çocuklar biz yetişkinlerin dahi anlam veremediği bir gerçekliğin içinde kaldı. Neden maske takıldığı ya da neden evlerde kalmak zorunda olduğumuza ilişkin basit soruları bile yanıtlamakta zorlandık. Çünkü yetişkinler olarak bu bizim de hazırlıklı olmadığımız bir durumdu. Bu duruma adaptasyonda bireylerin sosyo-kültürel seviyelerinin de oldukça etkili olduğunu söyleyebiliriz. Yani bakım verenlerin farkındalık seviyeleri çocukların salgın şartlarından etkilenme derecelerini de belirledi. Bu durum çocuğun ihtiyaçlarının görülemediği noktaları doğurdu. Çocukların parkta, okulda sosyalleşmelerinin yanı sıra temel ihtiyaçlarının karşılanamadığı durumlar da meydana geldi. Bu da sosyo-ekonomik seviyeye bağlı olarak salgının boyutunun farklı şekillerde hissedilmesine sebep oldu. Evlerde yaşanan karantina süreci bakım verenin eve ekonomik getirisini etkilerken bu getirinin düşmesi beslenme ögelerinin kalitesini de etkiledi. Çocuk, ihtiyacı olan temel besin kaynaklarından mahrum kaldı. Bu durum çocuğun risk altında olarak değerlendirilmesinin nedenlerinden biri olarak kabul edilebilir. Aile içi ihmal ve istismara maruz kalan çocuğun istismarcısı ile pandemi öncesine göre görece daha fazla aynı ortamda kalması gibi durumlar da yine çocuğun risk altında olarak değerlendirilme nedenleri arasında yer alabilir. Yukarıda belirttiğimiz örnekler risk altındaki çocuk tanımlanmasına neden olan etkenlerden bazıları. Bu örnekler elbette çoğaltılabilir. Fakat genel itibari ile toparlayacak olursak; çocuğun temel ihtiyaçlarından yoksun bırakılması, gereksinimlerinin göz ardı edilmesi; ihmal ve istismara maruz kalma oranının görece daha fazla olması bu tanımlamaya girmeye neden olabilir.
Sadece pandemi süreci içinde değerlendirecek olursak; yerel yönetimler risk altındaki bu grubun ihtiyaçlarını karşılamak için birtakım hamlelerde bulundu. Bu hamlelerden birisi de Süt Kuzusu Projesi. Projenin hedef kitlesi 1-5 yaş arası çocuklar. Proje kapsamında, 1-5 yaş çocuk bulunan hanelere aylık 8 litrelik süt dağıtımı yapılıyor. Sivil toplum kuruluşları (STK) ise pandemi şartları nedeni ile çocuğa doğrudan ulaşma imkânı bulunmadığı için, çocuk ile temasta olan kilit aktörlerin güçlenmesine yönelik faaliyetler yürütmeyi tercih etmek zorunda kaldı. Ebeveyn ve bakım verenlerin bilgi ve farkındalık seviyelerini arttıracak ve salgın döneminde iyi oluş hallerini destekleyecek faaliyetlere yöneldiler. Özellikle sosyal medya platformları aracılığı ile ebeveynlere ulaşan uzmanlar, bilgilerini daha fazla erişime sunmaya başladılar.
Geçtiğimiz dönemde Yetişkinler ve Çocuklar için Afet Rehberi’ni yayımladınız. Rehberin öne çıkan başlıklarından ve sunduğunuz çözüm önerilerinden bahsedebilir misiniz?
Kasım ayında yayımladığımız Yetişkinler ve Çocuklar için Afet Rehberi’nde öncelikle doğal afetlerden ve doğal afetlerin nedenlerinden bahsettik. Arkasından rehberimizi yetişkinlere ve çocuk/ebeveynlere yönelik olarak iki kısma ayırdık. Yetişkinler için sunulan rehberin ilk kısmında; afetlerin yaratacağı travma etkisinden ve travmanın ruhsal olarak organizmada nasıl karşılandığı konusunda uzmanlarımız detaylı bilgiler verdi. Bu bilgiler içerisinde travmanın her zaman her koşulda olumsuz yönde etkili olmayacağı, bazı durumlarda “travma sonrası büyüme”nin de gerçekleşebileceği bilgisi oldukça dikkat çekiciydi. Bu sayede insanlara travma sonrasında ruhsal organizmanın krizi fırsata çevirme işlevinden de bahsedilmiş oldu. Aynı zamanda, travma bilgisinden sonra psikolojik ilk yardımın nasıl yapılacağı ve afete maruz kalmış insanlara, afetin travma sonrası stres bozukluğuna sebep olmaması için olay anında ve hemen sonrasında yapılması gerekenler listelendi. Rehberde bu bilgiye detaylı şekilde yer verilmesinin sebebi, kriz durumlarına maruz kalanın yanında bulunanları, yani ikincil kişileri bilgilendirerek neler yapılabileceklerini hap bilgi şeklinde sunmaktı.
Çocuklar için düzenlenen rehberin ikinci kısmı ise üç ayrı bölüme ayrıldı: Afet öncesi, sırası ve sonrası. Bu kısımda oyun ve etkinlik önerilerine ve süreci çocuklara anlatılırken nelere dikkat edilmesi gerektiğine yer verdik. Özellikle somut ve net davranış örneklerine yer verilmiş olması ebeveynlerin konuyu özümsemesi için oldukça önemliydi.
Çocuk Fonu’un 2020 döneminde Vakfımızdan aldığınız kurumsal hibe ve kapasite gelişim desteği ile hangi alanlara odaklandınız? Bu kapsamda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Fon sayesinde Matters Dijital İstihdam Platformu projesine başladık. Proje kapsamında kadın istihdamına ve kadınların istihdama giden yolda iyi oluş hallerinin desteklenerek mesleki bilgi ve becerilerinin arttırılmasına odaklandık. Projeyi biraz daha detaylandıracak olursak; Matters ile bağlayıcı nedenlerden dolayı evlerinden çıkmayan/çıkamayan kadınların hane içinde kendi belirledikleri zaman dilimlerinde çalışabilecekleri işlere erişimlerinde köprü görevi görmeyi ve bu yolda onların iyi oluş hallerini desteklemeyi amaçladık. 3 ayaklı olan proje, dijitalistihdam.org internet sitesi üzerinden katılımcı kadınların kayıtlarının alınması ile başlıyor. Kayıtlar alındıktan sonra, kadınların çağrı merkezlerinde çalışabilmesi için gerekli olan mesleki bilgi ve beceriler kazanması amacıyla eğitimler düzenleniyor. 6 modüllük içerikleri kapsayan bu eğitim serisi sonunda katılımcılar modül sonu sınavlara tabi tutuluyor. Bu sınavlardan geçer not alan kadınlar projenin 2. ayağı olan psiko-sosyal desteğe yönlendiriliyor. Burada hem bireysel hem de grup süpervizyonu alan kadınlar; istihdama giden bu süreçte karşılaştıkları güçlükleri ve yaşadıkları duyguları aynı yolu yürüyen diğer kadınlarla paylaşıyor. Böylelikle hem kadınların bir araya geldiği bir deneyim ağı yaratılmış olunuyor hem de doğrudan profesyonel destek sağlanıyor. Bu süreç Proje Koordinatörü Uzman Psikolojik Danışman Hilal Saçar Ilgaz tarafından yürütülüyor. Psiko-sosyal destek aşaması tamamlandıktan sonra kadınlar istihdama hazır bir noktaya gelmiş oluyor. Şu anda projenin 3. ayağı olan, katılımcıları istihdam edecek kurum ve kuruluşlarla işbirliği sağlama çalışmalarımıza devam ediyoruz. Fakat şunu da belirtmeliyiz ki proje sadece iş veren ile istihdama hazır personelin bir araya getirilmesini amaçlamıyor aynı zamanda kadınların istihdama katılım konusunda güçlendirerek, var olan potansiyellerini keşfetmelerine hizmet ediyor. Proje kapsamında aldıkları eğitim ve süpervizyon desteği sonrası kadınlar kendilerinin daha güçlü ve motive olmuş hissettiklerini dile getirdiler. Kendilerinde buldukları güç ile istihdamda yer alan kadınların var olduğunu bilmek projeye ve projenin sürdürülebilirliğine olan inancımızı arttırdı.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi paydaşlığında gerçekleştirdiğimiz bu proje ile kadın istihdamına ve güçlenmesine odaklanmanın yanı sıra, yerel yönetimlerle olan işbirliğini arttırmaya yönelik hedefimize de yönelmiş olduk. Kadınların güçlenmesi gibi sivil toplum ile yerel yönetimlerin dirsek temasında olmasını da önemsiyoruz.
Çocuk Fonu’ndan aldığınız hibe desteğinin derneğinize ve çalışmalarınıza ne tür katkıları oldu? Fonu destekleyen bağışçılarımızla paylaşmak istediğiniz bir mesaj var mı?
Matters Dijital İstihdam Platformu Projesi için proje koordinatörü istihdam ederek kurumsal insan kaynağı kapasitemizi arttırmış olduk. Aynı zamanda hibe desteği ile projenin iletişim kanalı olan dijitalistihdam.org internet sitesini tamamlayarak faaliyete geçirdik. İnternet sitesinde yer alacak modüller ve modüllere bağlı eğitim içeriklerinin hazırlanması, eğitmen videoların çekilmesi ve prodüksiyon ile ilgili işlerin yapılması da aldığımız fon desteği sayesinde tamamlandı. Pilot projesini Çocuk Fonu sayesinde gerçekleştirdiğimiz bu proje pek çok kadının hayatına dokundu. Çok yönlü gerçekleşen içeriklerimizle yaratmayı amaçladığımız çarpan etkisi kadınların yanı sıra kadınların temas halinde olduğu kişilere de (aile bireyleri, komşular, akrabalar vb.) pozitif etki sağladı. Kendilerini iyi ve güçlü hisseden kadınlar bu hissiyatlarını temas halinde oldukları kişilere de yansıtabildiler. Pilot uygulama olarak gerçekleşen bu projenin başlangıç tohumunda bizleri destekleyen tüm destekçilere teşekkür ederiz.
Önemsiyoruz Derneği’nin 2022 yılı için öncelik vereceği alanlar ve çalışmalar neler olacak? Derneğin önümüzdeki dönem için planlarından bahseder misiniz?
Topluluk oluşturma ve ekip çalışması başlıkları üzerinde yoğunlaşmak öncelikli hedeflerimiz arasında olacak. Önemsiyoruz gönüllü koordinasyonunu komiteler aracılığı ile sağlıyor. Komitelerin nasıl daha iyi işleyebileceğine ve topluluğun çevrimiçi platformda nasıl daha aktif ve etkin kılınabileceğine yoğunlaşmaya gayret edeceğiz. Kurumsal yapının yanı sıra yerel kurumlarla işbirliği kurma konusuna daha fazla ağırlık vermeyi planlıyoruz. Yerel yönetimleri sivil toplum ile işbirliğe daha fazla dahil ederek paydaşlarımız arasına katmak hedeflerimiz arasında. Böylelikle kadın ve çocuk odaklı gerçekleşen faaliyetlerimizle yerel yönetimlerin bu alandaki farkındalığı arttırarak kadın odaklı ve çocuk dostu belediyecilik anlayışını benimsemelerine teşvik etmek istiyoruz. Sadece yerel yönetim değil, finansal sürdürülebilirliğimizin sağlanması için özel sektörle de ortaklık kurma konusunda çalışmalarımıza başladık. Hedeflerimiz arasında yer alan bu işbirliklerini daha kurumsal kılabilmek adına kurumsal prosedür ve politika belgelerimizi oluşturmaya devam edeceğiz. Çocuk Fonu sayesinde pilot uygulamasını gerçekleştirdiğimiz Matters Dijital İstihdam Platformu projemizin de yeni dönem katılımcıları ile uygulamaya devam edeceğiz.
Son Yorumlar