Yuva Derneği, yetişkinlerin ve gençlerin okul dışı eğitimlerini ve yaşam boyu öğrenme yoluyla gelişimlerini desteklemek, çevreyle ilgili farkındalıklarını artırmak ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak amacıyla çalışmalar yürütüyor. Turkey Mozaik Foundation, Actecon ve 212 işbirliğiyle bireysel ve kurumsal bağışçıların finansal desteği ile hayata geçirdiğimiz Orman Yangınları Acil Destek Fonu kapsamında Yuva Derneği, İklim ve Doğa Okuryazarlığı projesini hayata geçirdi. Dernek proje ile iklim değişikliğinden kaynaklanan doğal afetler ve bu afetlere yönelik tedbir ve müdahale yöntemleri hakkında toplumun farkındalığını artırmak ve çevre dostu alışkanlıkların yer etmesini sağlamak amacıyla çalışmalarını yürüttü. Dernek bu kapsamda, farklı sosyo-ekonomik ve demografik özelliklere sahip kişilere yönelik İklim ve Doğa Okuryazarlığı eğitimleri düzenledi.
Yuva Derneği İklim ve Doğa Okuryazarlığı Proje Sorumlusu Selçuk Aslan ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; proje kapsamında yürütülen çalışmalar, dijital çağda iklim aktivizmi ve gelecek dönem planları hakkında konuştuk.
Hibe desteğimizle gerçekleştirdiğiniz İklim ve Doğa Okuryazarlığı projesini yakın zamanda tamamladınız. Proje kapsamında yürüttüğünüz çalışmalardan bahseder misiniz?
Projemizde Antalya ve Muğla illerinde orman yangınlarından etkilenen bölgelere yoğunlaştık. Bölgeye yaptığımız saha ziyaretlerinde orman bölge müdürlükleri, muhtarlar, imamlar, müftülükler, öğretmenler, sivil toplum kuruluşları (STK) ve belediyeler ile görüştük. Görüşmeler sonucu elde edilen bilgiler, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve uzman desteği ile orman yangınları ve afetleri ana eksene alan iklim ve doğa okuryazarlığı eğitim modülü ve eğitim kitapçığı hazırladık. Sonrasında bu eğitimleri görüşmeler sırasında kurduğumuz kontaklar ve açık çağrı ile çevrimiçi eğitimler düzenleyerek yaygınlaştırdık. Projemize, Sivil Düşün’den ek fon sağlayarak eğitim kitapçıklarını basılı halde katılımcılarımıza ulaştırdık.
İklim değişikliği, çevre gibi alanlarda yürütülen aktivizm çalışmalarında Z kuşağının daha görünür olduğunu görüyoruz. Beraber çalıştığınız gençleri göz önüne aldığınızda bu kuşağın çevre konusunda daha duyarlı olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu duyarlılıklarını hayat pratiklerine ne şekilde dahil ediyorlar?
Çevre alanındaki aktivizmin ne yazık ki sadece kısıtlı bir çevredeki gençler arasında popüler. Bu gençlerin sayısı Türkiye’deki genç nüfusuna oranlandığında çok az kalıyor. Ayrıca bu gençlerin sadece belirli bir alanda aktivizm yaptığını görüyoruz. Katılım mekanizmalarına dahil olarak ve yaşam alışkanlıklarında değişiklikler yapanların sayısı ise çok daha az. Türkiye’nin politik iklimi nedeniyle gençlerin örgütlü bir eylemin içerisine dahil olmakla ilgili çekinceleri olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle düzenlediğimiz eğitimlere ve gönüllü çalışmalara gençleri dahil etmeye ve onlara alan açmaya çalışıyoruz.
İklim değişikliğine ve çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla farklı dijital platformlar üzerinden kampanyalar düzenleniyor. Dijital çağda iklim aktivizmi yürütüyor olmanın olumlu ve olumsuz yanlarından bahsedebilir misiniz?
Dijital mecralarda düzenlenen kampanyalar sadece belirli bir kesime ulaşıyor. Bu nedenle bir süre sonra insanlarda harekete geçme konusunda yorgunluğa, umutsuzluğa ve eko-anksiyeteye yol açıyor. Bu kampanyalar eylem ve çözüm önerileri içeriyorsa olumlu sonuçları olabiliyor. Özellikle tek merkezden yürütülmeyen pek çok sivil toplum hareketinin dahil olduğu kapsayıcı kampanyalar başarıya ulaşıyor.
Orman Yangınları Acil Destek Fonu kapsamında aldığınız desteğin derneğinize ve çalışmalarınıza nasıl bir katkısı oldu? Fonu destekleyen bağışçılarımızla paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?
Hibe desteğiyle gerçekleştirdiğimiz eğitimler ve saha ziyaretleri, temasa ettiğimiz insanlar ile iklim değişikliği ve afetler hakkında bilgi paylaşımı yapabileceğimiz ortamların oluşmasını sağladı. Bu eğitimlere toplum liderlerinin katılmış olması hazırladığımız içeriklerin çarpan etkisini arttırarak daha fazla sayıda insana ulaşmamızı sağladı. Eğitimler sonrası kurduğumuz kapalı gruplarla iletişime devam ederek ortak eğitimler ve benzeri farkındalık faaliyetlerine yapıyoruz. Bu alanda çalışma yürütmemiz merkezi yönetim içerisinde hazırlanan strateji ve eylem planlarına da görüş bildirmemize vesile oldu. Yürüttüğümüz eğitim faaliyetleri modeli yeni oluşturulan iklim değişikliğine uyum strateji ve eylem planı içerisindeki farkındalık faaliyetleri ile ilgili bölüme ilham oldu.
Yuva Derneği’nin gelecek dönemde yapmayı planladığı çalışmalardan ve önceliklerinden bahseder misiniz?
Yuva Derneği olarak iklim ve doğa okuryazarlığı ile ilgili çalışmalarına edindiği deneyim ve oluşturduğu içerikler ile devam edeceğiz. Bu alanda çevre okuryazarlığı iletişim ağı kurduk ve savunuculuk çalışmaları yürütüyoruz. Hedefimiz bu ağı aktif tutarak diğer kuruluşların da katılımı ile bu alandaki çalışmaları ülke çapında sürdürmektir. Kapasite güçlendirme çalışmalarını Avrupa ülkelerinde de yaygınlaştırmak üzerine adımlar da atıyoruz.
Son Yorumlar