Monthly Archives

Mayıs 2017

İstanbul Koruyucu Aile Derneğine Ziyaret

By | Vakıf Haberi | No Comments

1 Haziran itibariyle, kurumsal hibe destek programından yararlanacak olan İstanbul Koruyucu Aile Derneğini 10 Mayıs Çarşamba günü, bağışçıların katılımıyla ziyaret ettik.

İstanbul Koruyucu Aile Derneği, devlet koruması altındaki çocukların koruyucu ailelere yerleştirilerek bakılması ve onlara böylelikle daha iyi bir gelecek sağlanması için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu alanda hem ailelerle hem de kamu kurumları ile ortak faaliyetlerde bulunmaktadır. 

Barış için Müzik Vakfı Ziyareti

By | Vakıf Haberi
Barış için Müzik Vakfına, 11 Mayıs Perşembe günü bağışçılarımızın da katılımıyla gerçekleşen bir ziyarette bulunduk.
Müzik ve sanat eğitimi ile çocukları bir araya getiren, onları ortak bir paydada toplayarak, dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin, dezavantajlı çocuklara sanat ile destek olan, onların sosyalleşmesinde büyük rol olan Barış İçin Müzik Vakfı, 1 Haziran itibarıyla Kurumsal Hibe Destek Programından da yararlanıyor olacak.

İstanbul Koruyucu Aile Derneğine Kurumsal Hibe Desteği

By | Kurumsal Destek Fonu | No Comments

İstanbul Koruyucu Aile Derneği, devlet korumasındaki çocukların personel eliyle bakımı yerine koruyucu ailelerin yanına yerleştirilerek bir aile ortamında yetişmelerine olanak sağlamaya çalışıyor. Ülkemizde bu alanda gelişme ve genişleme faaliyetlerini sürdüren dernek, devlet korumasına alınan bireylerin topluma kazandırılması için tanıtım çalışmaları sürdürüyor ve böylece tanınırlığı %30’lara ulaşan koruyucu aile sistemini, en az gelişmiş ülkelerde olan %80’lere ulaştırmayı hedefliyor.   

Dernek, aynı zamanda hem koruyucu aile hem de çocukların yararlanabileceği psikolojik destek ağı oluşturarak, ailelerin sorunlarını konuşabildikleri bir ortam sağlıyor. Böylece aileler ve çocuklar bu süreçte destekleniyor ve yalnız kalmıyor.

Sivil Toplum için Destek Vakfı, İstanbul Koruyucu Aile Derneğinin büyüyerek daha fazla çocuğa ve aileye ulaşma vizyonuna ve çalışmalarına katkı sağlamak için hibe desteği sağlıyor. 

Barış İçin Müzik Vakfına Hibe Desteği

By | Kurumsal Destek Fonu | No Comments

Barış için Müzik Vakfı, sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı gençlere ve çocuklara sanat eğitimini ücretsiz hale getiriyor. Eğitim programlarına katılan öğrenciler, uzman öğretmenler eşliğinde vakfın ücretsiz olarak temin ettiği enstrümanları kullanmayı öğreniyor. Ayrıca yurt içi ve yurt dışında gerçekleşen konser, kamp ve ustalık sınıfı gibi çeşitli faaliyetlere katılma şansı bulup ufuklarını genişleten deneyimler yaşıyorlar.

Dil, din, ırk ayırt etmeksizin bütün öğrencilerin katılımına büyük önem gösteren Barış İçin Müzik Vakfı, çocukları çeşitlilik ve farklılıkları ile dışlamak yerine çocuklara kapsayıcı bir zihniyet ile yaklaşarak fırsat eşitliğini sağlamayı hedefliyor.

Sivil Toplum için Destek Vakfı da Barış için Müzik’in -vakfın daha fazla çocuğa ulaşmasına da katkı sağlamak için- kaynak geliştirme ve finansal sürdürülebilirliğine için hibe desteği sağlıyor.

Psiko-Sosyal Travmalara Müdahale Çalışmaları ve Hibenin Etkisi

By | Röportaj | No Comments

Türk Psikologlar Derneği / https://www.psikolog.org.tr

Sivil Toplum İçin Destek Vakfından Kurumsal Program dahilinde hibe desteği alan Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi, hibe sürecini ve bu süreçteki deneyimlerini anlattı. Röportajın tamamını aşağıda okuyabilirsiniz.

Sivil Toplum için Destek Vakfı (DV): Sivil Toplum için Destek Vakfının sağladığı hibe desteği kapsamında TPD İzmir’in 10 gönüllü psikoloğunun EMDR eğitimi (göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) alması sağlandı. Kısaca EMDR eğitiminden ve saha çalışmalarınıza sağladığı etkiden bahsedebilir misiniz?

TPD: Türk Psikologlar Derneği, toplumsal travmalara en hızlı tepki veren kurumlardan biridir. Bünyesinde bulundurduğu gönüllü sayısı da kayda değer bir seviyededir. TPD İZMİR Şubesinde, yaklaşık olarak 25 ile 30 arasında aktif gönüllü toplamda 40’ın üzerinde de olay bazlı çalışan gönüllümüz var.

Son yıllarda, travmaya müdahale alanında çokça kullanılan ve hızlı sonuç veren tekniklerden olması nedeniyle, bu tekniğin öğrenilmesi ekibimizin travmaya müdahale becerilerinin gelişmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca bu eğitim gönüllülerimiz için güdüleyici de olmuştur ve toplantı katılımlarına olumlu yansımıştır.

(DV): İzmir’de yaşanan Adliye patlaması sonrasında, dernek olarak psiko-sosyal destek çalışmaları gerçekleştirdiniz. Toplumsal travma müdahalelerinde -tecrübeleriniz doğrultusunda- en çok zorlandığınız konu nedir?

TPD: Toplumsal travma müdahalelerinde en çok zorlandığımız konu yardıma ihtiyacı olan kişilere ulaşmak diyebilirim. Travmaya maruz kalmış kişilere ilk önce bir bilgilendirme çalışması, yani psiko-eğitim semineri yapıyoruz ki bu çalışma travmanın etkilerini ciddi oranda azaltıyor. Bu çalışma için kişilere ulaşmak bizi zorlayan konulardan. Burada hem travmaya maruz kalanlara ulaşımımızı açacak yetkililere ulaşmak hem de direkt travmatik yaşantı yaşayanlara ulaşmak oldukça zor olabiliyor.

Bir zorluğumuz da travma alanında gönüllülerin yetiştirilmesi, hem teknik hem maddi olanakların kısıtlılığı, tüm ülke çapında yetişmiş gönüllü sayısının azlığını getiriyor.

(DV): Bahsedilen sorunun çözümüne dair Türkiye’de neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? Bu alanda finansal destek sağlanması çözümün parçalarından biri olabilir mi?

TPD: Bu sorunun çözümüne en büyük katkı en geniş kitlelere ulaşıp travma ve etkileri konusunda bilgilendirmek ve önleyici çalışmalar yapabilmektir. Bu amaç ile yerel yöneticiler, emniyet güçleri, kurumlarda çalışan yetkili kişiler ve aile hekimlerine travma eğitimleri verilmesi, önleme ve erken müdahale açısından önemlidir.

Nasıl ki depremler ve benzeri durumlar için belli önlemler var ve halk en azından belli bir oranda ne yapması, nerede toplanması veya nereye başvurması gerektiği hakkında fikir sahibi, psikososyal destek için de bu böyle olmalı. Böyle bir olay sonrasında, insanlar ne yapmaları gerektiğini hangi durumlarda psikolojik destek aramaları gerektiğini ve nereden arayacaklarını bilmelidirler. Ayrıca psikolojik destek aramanın olumsuz bir durum olmadığı ve travma karşısında verilen tepkilerin normal olduğu da anlatılmalıdır. En ideal olanı, aslında her ilde travma ve kriz merkezleri olması ve burada psikososyal müdahale yapabilen uzmanların görev almasıdır. Bu merkezler bir afet anında da psikososyal çabaları koordine etmek ve sivil toplumun vermek istediği destekleri gerekli yerlere ulaştırmak konusunda görev alabilirler. Tüm bunların hayata geçmesi içinde ciddi finansal desteğe ihtiyaç var tabii ki.

Dolayısı ile deneyimli olan gönüllüler her olaya yetişmekte güçlük çekiyor ve doğal olarak yorgun olabiliyorlar.

(DV): TPD İzmir’in gelecek dönem çalışmalarından bahseder misiniz?

TPD: TPD, üyelerine ve meslektaşlarına, akademi dışı, mesleki eğitimler sunma konusunda Türkiye’deki en köklü ve en eski kurumdur. TPD İzmir’de bu doğrultuda üyelerine yönelik eğitim organizasyonlarına devam edecektir.

TPD İzmir bu yönetim dönemine eğitim birimimiz hariç iki adet çalışma birimine sahip olarak başladı. Kısa zaman içerisinde travma, afet ve kriz birimi ve LGBTI çalışmaları birimine çocuk ve ergen birimi, kadın çalışmaları birimi ve AR-GE birimini ekledik. Bu birimlerin ve birimlerde çalışan gönüllülerimizin kapasitesini arttırmak ve bu birimlerin faaliyetlerini çoğaltmak ana hedeflerimizden.

Birimlerimizin çeşitliliğinin ve gönüllü sayısının artması, duyulabilir olmak ve sürdürülebilir olmak gibi bazı temel çalışmalara bağlıdır. Mesleğe yeni katılacak öğrenciler dahil olmak üzere henüz üye olmamış meslektaşlarımıza da ulaşabilmek için çeşitli projeler gerçekleştireceğiz

Tüm bu çalışmalarımızda bize verdiğiniz hibe desteğiniz ile daha da güçlendik, teşekkür ederiz.

SPoD Çalışmalarını Yaygınlaştırma Adına Bir Adım Daha Attı

By | Röportaj | No Comments

Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği / www.spod.org.tr

Sivil Toplum İçin Destek Vakfından Kurumsal Program dahilinde hibe desteği alan SPoD hibe sürecini ve bu süreçteki deneyimlerini anlattı. Röportajın tamamını aşağıda okuyabilirsiniz. 

Sivil Toplum için Destek Vakfı (DV): Sivil Toplum için Destek Vakfından, Kurumsal Program dahilinde finansal sürdürülebilirliğinize katkı sağlamak amacıyla hibe desteği almıştınız. Hibe desteğinin, derneğinize nasıl bir katkısı oldu?

SPoD: SPoD, 2016 yılının başında Şişli’deki büyük ofisine taşındı ve LGBTI’lere yönelik etkinlikleri ofis salonunda düzenlemeye başladı. LGBTI’ler için sosyal ve kültürel bir merkez haline gelmesini istediğimiz bu ofisin gelecek yıllarda da kalıcı olabilmesi amacıyla Sivil Toplum için Destek Vakfından kurumsal destek aldık. Bu destek sayesinde mekanımızın sürdürülebilir şekilde açık kalması için çalışmalar yaptık. Proje bazlı hibeler haricinde kaynaklarımızı çeşitlendirmeye çalıştık. Güvenli bir çalışma ortamını sağlamamız için çok önemli olan bu destek sayesinde, kaynak geliştirme konusunda önemli adımlar attık. Diğer bir deyişle sürdürülebilir çalışmaları yapmamızın altyapısını oluşturmuş olduk. Şunu belirtmek gerekir ki, 2016 ve 2017 seneleri LGBTI derneklerinin ve örgütlerinin mekan bulmak anlamında ve güvenli yerlerde çalışmalarını sürdürmek anlamında zor yıllardı. SPoD’un bu yılları daha kolay atlatabilmesine Destek Vakfı da önemli bir katkı vermiş oldu.

DV: Hibe süresince gelir getirici etkinlikler, bireysel bağışlar ve ürün satışları ile kaynak geliştirme yollarını çeşitlendirmeye çalıştınız. Bu sürede zorlandığınız ve öğrendiğiniz noktalar nelerdir?

SPoD: Kaynak geliştirme iletişimle iç içe yürümesi gereken bir alan, fakat geçtiğimiz sene LGBTI örgütlerinin bunu uygulaması, doğru iletişim yöntem ve yollarını kullanması, bu sayede kaynaklarını geliştirmesi oldukça zordu. Aslında LGBTI hakları alanında çalışan bir örgüt olarak siyasi ve toplumsal baskılar altında kaynak geliştirmemizin önünde önemli engellerin olduğunun hep farkındaydık, fakat bunu daha zorlu şartlarda da deneyimlemiş olduk. Bununla birlikte umutlarımızı yeşertecek küçük ya da büyük birçok nedenimizin olduğunu gün geçtikçe daha çok gördük. LGBTI’lerin güvenli alanlarda eğlenmesi ve bir yandan da dayanışmamızı artırmak amaçlı yaptığımız birçok etkinliği iptal etmek zorunda kaldık. Ürün satışı ve bireysel bağışların da artacağını düşündüğümüz bu etkinlikleri, çoğu zaman gerçekleştiremedik. Fakat sosyal medya ve ofis görüşmeleri aracılığıyla, SPoD tasarımlı ürünlerimizi satmaya başladık. Ürünlerimizde gökkuşağının altında buluşma mesajını verdik. Yine aynı şekilde, LGBTI’lerin görünürlüklerinin ve taleplerinin arttığı bir alan olan özel sektörlere LGBTI farkındalık eğitimlerimizi bu dönemde geliştirdik ve yaygınlaştırmaya başladık. Özel sektörün gelecekte ana kaynaklarımızı önemli ölçüde etkileyecek bir alan olacağını düşünüyoruz.

DV: LGBTİ hakları açısından günümüz koşullarında en önemli gördüğünüz sorun nedir? Sizce bu sorun nasıl aşılabilir?

SPoD: LGBTİ’lerin bireysel ve toplu hakları halen tanınmış değil. Korunmayan ve özellikle de şiddete açık olan bizlerin öncelikle hakları tanınmalı ve yasal koruma altına alınmalıdır. Tüm LGBTİ örgütleri uzun yıllardır Anayasa’da eşitlik kampanyaları yürütüyor, bu kampanyalar desteklenmeli ve büyütülmeli. Eşitlik talebimiz her koşulda tüm gruplar tarafından dillendirilmelidir. Kısa vadede böyle bir yasal değişikliğin zor olacağını görerek aslında yapabileceğimiz diğer önemli mesele sosyal farkındalığın yükselmesini sağlamak olacaktır. LGBTİ’lere yönelik önyargılar nedeniyle hala büyük bir şiddet ve baskı altında yaşıyoruz. LGBTİ kişileri daha fazla tanıyabileceğimiz, bu kişilerin kimliklerini açıkça ve güvenli şekilde ifade edebilecekleri ortamları yaratmalıyız. Cinsiyet kimliklerimizi ve cinsel yönelimlerimizi konuşmalıyız ve bunları konuşabileceğimiz ortamlar yaratmalıyız. Farkındalık bu şekilde, yasal kazanımlar olmasa dahi yükselecektir. SPoD olarak temelde de bunu yapıyoruz, LGBTİ hakları konusunda farkındalığı artırmayı amaçladığımız alanlarda çalışmalar yapıyoruz. Ve biliyoruz ki herkesin yapabileceği çok şey var, biz sadece ‘Gökkuşağının Altında Buluşalım!’

DV: Önümüzdeki döneme ilişkin neler yapmayı hedefliyorsunuz? Yeni çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

SPoD: 2017 yılında LGBTİ’lere hukuki ve psikososyal destek vermeye devam edeceğiz, bu yüzden bu alanlardaki desteklerimizi daha kapsamlı hale getirmeye çalışıyoruz. Herkesin kolayca erişebileceği bir danışma hattı açtık, telefon üzerinden tüm Türkiye’ye danışmanlık vereceğiz. Mülteci LGBTİ’lerin sorunlarını hem bir yandan daha fazla araştırmaya devam ediyoruz, hem de bir psikolog ve proje koordinatörüyle psiko-sosyal desteklerimizi artırıyoruz. Amacımız tüm LGBTİ gruplarına erişen hizmetler üretmek aslında. Bu hedefle örneğin Sakat LGBTİ’leri de güçlendirmek için önemli etkinlikler yapacağız.

Tüm bunların yanında yerel yönetimlerde LGBTİ çalışmalarını yaygınlaştırma çalışmalarımız devam ediyor. Belediyelerle bir yandan görüşmeler yapıyoruz, eğitimler düzenliyoruz, bir yandan da bu sene ilk defa Belediye Eşitlik Endeksi’ni hazırlıyoruz. Bu endeks, hangi belediyelerin LGBTİ’ler için neler yaptığını bize gösterecek ve iyi örnekleri ortaya çıkaracak. Yıl boyunca da yerel LGBTİ örgütleriyle bu Endeks için çalışacağız, aynı zamanda da belediyelerle görüşmelere devam edeceğiz.

DV: Kurumsal destek konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce fon verenlerin dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?

SPoD: Türkiye’de fon kaynakları hala proje odaklı olmaya devam ediyor. Bu da örgütlerin temel ihtiyaçlarını karşılayamadan projelere odaklanmasına, aslında örgütsel sürdürülebilirliğini yaratmadan projeler üretmeye sevk ediyor. Yapılan çalışmalar ve projeleri de olumsuz etkileyecek bu durumu azaltmak için kurumsal ve teknik desteklerin verilmesi gerekiyor.

Karakutu Hibe Süreci Sona Erdi

By | Kurumsal Destek Fonu | No Comments

Kurumsal Program dahilide 12 ay boyunca desteklenen Karakutu Derneği, hibe sürecini tamamladı.

Hatırlamak ve sessizleştirilen hikayelerin görünürlüğünü arttırmak üzerinden toplumsal barışa ve demokratikleşme sürecine gençler aracılığıyla katkıda bulunmayı hedefleyen Karakutu Derneği, hibe kapsamında finansal sürdürülebilirliğiyle ilgili çeşitli çalışmalar gerçekleştirdi.

Dernek bu süreçte, Hafıza Yolculuğu ve Hafıza Yürüyüşleri ile ilgili yeni rotalar belirledi, farklı ortaklı projelere dahil oldu ve kapasite gelişimiyle ilgili temel adımlar attı. 

Sivil Toplum için Destek Vakfının hibe programlarından yararlanan STK’ların dilerlerse tekrar başvuru yapabiliyorlar.