Çocuk Fonu‘nun 2020 döneminde Turkey Mozaik Foundation eş finansmanı ile hibe verdiğimiz Nirengi Derneği(Nirengi) istismar, akran zorbalığı ve flört şiddetinin önlenmesi ve sonuçlarıyla baş edilmesi için daha sistematik ve bütüncül bir anlayışın yaygınlaşması ve bu konuda uygulanabilir politika önerilerine dayalı adımlar atılması amacıyla çalışıyor. Dernek hibe kapsamında hayata geçirdiği İstismar Mağduru Destek Hattı projesi ile istismar mağduru 20 çocuğa ve/veya onların bakım verenlerine psiko-sosyal danışmanlık desteği verdi.
Nirengi Derneği Başkanı İdil Türkmen Ayaydınlı, Programlar Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Sanduvaç ile yaptığımız röportajda; istismar türleri, çocukların ve bakım verenlerin “onay” “bedensel söz hakkı” gibi sınır belirleyici kavramlar ile ilgili farkındalığı ve proje kapsamında yürüttükleri faaliyetler hakkında konuştuk.
Çocukların karşı karşıya kaldığı farklı istismar türlerinden ve belirtilerinden bahsedebilir misiniz?
İnsanın 0-18 yaş aralığını kapsayan “çocukluk dönemi”, gelişmeye ve öğrenmeye en yatkın olduğu dönemdir. Ancak bu dönem; aynı zamanda fiziksel, duygusal ve sosyal risklere de en açık olunan, yetişkinler ve diğer çocuklar karşısında en savunmasız kalınan bir dönemdir.
Çocuğun iyi olma halini ve gelişimini tehdit eden olguları içeren istismar kavramı; fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik istismar olmak üzere dört boyutta ele alınmaktadır. Kimi durumlarda istismarın farklı türleri birlikte görebilmekte, kimi zaman da ayrı olgular olarak karşımıza çıkabilmektedir.
İstismar türleri:
İstismar türlerini fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel istismar olarak dört grupta ele almak mümkündür. İstismar türlerine ait özellikler ve her bir istismar türünün fark edilmesi için sunulan önemli ipuçları aşağıda yer almaktadır:
-Fiziksel istismar: Çocuğun kaza dışı fiziksel açıdan zarar görmesi ve bedensel bütünlüğünün bozulmasıdır. Çocuğa/gence; tokat, yumruk veya tekme atmak, ısırmak, yakmak, saç ve kulak çekmek, çocuğu sarsmak, çocuğa belli nesnelerle zarar vermek (bıçak, kemer vb.), çocuğa eşya fırlatmak fiziksel istismar örnekleri arasındadır.
–Duygusal istismar: Çocuğun, kendini olumsuz etkileyen tutum ve davranışlarla karşılaşması ya da gereksinim duyduğu ilgi, sevgi ve bakımdan yoksun bırakılması, toplumsal ve bilimsel standartlara göre psikolojik zarara uğraması durumudur. Duygusal istismar, çocuğun duygusal bütünlüğüne ve kişilik gelişimine zarar veren her türlü davranıştır.
–Cinsel istismar: Çocuğun bir yetişkin veya cinsel açıdan olgun ergen tarafından cinsel uyarım ve doyum için kullanılmasıdır. Cinsel istismar, temas içeren ve temas içermeyen şekillerde olabilir. Temas içermeyen cinsel istismar örnekleri arasında; kişinin izni olmadan izlenip röntgenlenmesi, teşhircilik yapılması, çocuk/ergene pornografik öğeler içeren fotoğraf/video gösterilmesi, çocuğun/ergenin cinsel içerikli fotoğraf/videolarının çekilmesi veya pornografik amaçlı kullanılması yer almaktadır. Buna ek olarak karşıdaki üzerinde bıraktığı etkiye dikkat etmeden sözlü olarak taciz etme ve cinsel içerikli konuşmalar yapma da temas içermeyen cinsel istismar örnekleri arasındadır. Temas içeren cinsel istismar örnekleri arasında da cinsel dokunma/özel bölgelere temas içeren her türlü davranış, pornografi ve fuhuş yolu ile yapılan cinsel sömürü ve tecavüz yer almaktadır.
–Ekonomik istismar: Çocuğun gelişimini engelleyici, haklarını ihlal edici işlerde ya da düşük ücretli iş gücü olarak çalıştırılması veya çalışması ekonomik istismardır. Diğer bir deyişle, çocuk emeğinin istismar edilmesidir. İlköğretimi tamamlamamış ve 14 yaşını bitirmemiş çocukların çalıştırılması yasaktır. Ekonomik istismar olarak değerlendirilebilecek örnekler: Çocuğun çalışmak için okula gitmemesi, çocuğun dilendirilmesi, çocuğun Yönetmelikte yaş gruplarına göre belirtilen işlerde çalışmaması, çocuğun güvenlik, sağlık, bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyen işlerde çalışması, çocuğun çalıştığı işteki risklere karşı korunmaması, çocuğun kanunda belirtilen sürelerin üzerinde çalışması.
İstismar belirtileri:
Türü ne olursa olsun, istismar psikolojik, sosyal ve bilişsel gelişimi olumsuz etkiler.
ÖNEMLİ: Öğretmenlerin/sosyal çalışmacıların/ebeveyn ve bakım verenlerin ilk aşamada fark edebileceği belirtiler arasında; belirgin düzeyde üzgün, kaygılı, isteksiz, donuk veya öfkeli, saldırgan, tepkili ve huzursuz duygu durum yer alabilir. Huy değişimi ve çocuğun tanınan/
alışılagelen mizacının dışında davranması da ipuçları arasındadır. Günlük faaliyetleri sırasında uyuklama, günlük faaliyetlere karşı ilginin ciddi düzeyde azalması ve arkadaşlıklarda geri çekilme, bedenini gizleyecek şekilde mevsim şartlarına uygun olmayan giysiler giyme de dikkati çekecek belirtiler arasındadır.
Belirtileri somutlaştırmak gerekirse şu örneklere yer verebiliriz:
◊ Depresif duygu durum (aşırı üzüntü, değersizlik ve yetersizlik hissi, enerji kaybı, isteksizlik vb.)
◊ Kendine zarar verme, intihar düşünceleri ve/veya girişimleri (kesme, yakma gibi davranışlar sergileme) veya bu davranışları sergilemeye yönelik planlar yapma
◊ Travma sonrası stres bozukluğu (kaygı, panik, suçluluk, utanç duyguları, aşırı tetikte olma durumu, olay anını yeniden oluyormuş gibi hissetme ve tepkiler gösterme vb.)
◊ Odaklanma ve dikkati sürdürmede belirgin bozulma, öğrenme zorlukları yaşama
◊ Öfke nöbetleri ve davranış sorunları sergileme
◊ Aşırı uyku veya hiç uyumama
◊ Aşırı yeme veya az yeme/hiç yememe
◊ Kilo/beden görünümüyle ilgili takıntılı düşüncelere sahip olma ve kilo kontrolüne yönelik yeme sonrası kusma, aşırı spor, ilaç kullanımı gibi davranışlar sergileme
◊ Takıntıların oluşumu ve belirli konular özelinde (cinsellik, temizlik vb.) sürekli tekrarlayan düşünceler ve davranışlar oluşması
◊ Dissosiyatif bozukluklar (unutkanlık, amneziler (bellek kaybı), aşırı hayal kurma, andan kopmalar)
◊ Kişiler arası ilişkilerde bozulma (arkadaşlık, aile/bakım veren, öğretmenler vb.)
◊ Huy değişimi sergileme (içe dönük/sakin bir öğrencinin ani şekilde dışa dönmesi, çocuğun alışıldık yapısı ile örtüşmeyen ve bu yönüyle dikkat çeken bazı davranışlar sergilemesi, ilişkilerinde belirgin çatışmalar yaşama, olumsuz/riskli davranışlar sergileme durumu veya dışa dönük, hareketli bir çocuğun ani şekilde suskunlaşması, kendisini iletişime kapatması)
◊ Alkol veya uyuşturucu/madde bağımlılığı, sigara bağımlılığı oluşması
◊ Suç işlemeye yatkınlık, riskli davranışlarda artış gösterme
Sizce Türkiye’de çocuklar ve bakımverenleri “onay”, “bedensel söz hakkı” gibi sınır belirleyici kavramlar konusunda farkındalık ve bilgi sahibi mi? Çocukların bedensel söz haklarının ihmal edilmesinin ve istismara maruz bırakılmasının önlenmesi amacıyla ne tür çalışmalar yapılıyor?
Hem Türkiye’de hem de dünyada “onay”, “bedensel söz hakkı” ve hatta “kişisel alan farkındalığı” konuları başta olmak üzere sınır belirleyici kavramlar konusunda olumlu kazanımlar olsa da atılması gereken pek çok adım bulunuyor. Nirengi Derneği olarak çocuk koruma alanındaki çalışmalarımızın teorik arka planı sosyo-ekoloji modeline göre şekillenmiştir. Bütüncül bir çerçeve sunan bu modele göre çocuk merkez çekirdek halkada bulunuyor, bu halkanın hemen üzerinde okul ve aile, çevreleyen halkada toplum, bir üstünde çocukla ilgili kurum ve kuruluşlar ve onun üzerinde ise politikalar ve yasalar geliyor. Çocuk koruma alanındaki çalışmalarımızı bu beş halkanın da güçlenmesi ve bütüncül bir koruma sağlaması için koruyucu- önleyici aktiviteler, izleme ve değerlendirme aktiviteleri ve müdahale aktiviteleri şeklinde üç ana başlık altında sürdürüyoruz.
Koruyucu önleyici olarak onay, bedensel söz hakkı, kişisel alan farkındalığı konularını da içeren Çok Geç Olmadan, Çocuk İstismarına Dur De ve Pozitif Gençlik Gelişimi başlıklı eğitimler düzenleyerek eğitim ve sosyal hizmet alanında çalışan profesyonel meslek elemanlarına, bakım verenlere, konuya ilgi duyan her kesimden kişiyle bir araya geliyoruz. 2021 yılı sonuna dek söz konusu eğitimleri 15.000’in üzerinde kişiye küçük gruplarla aktardık. Eğitimlerde teorik bilgilerin yanı sıra hazırladığımız Çocuklar için Pozitif Gelişim Etkinlik Kılavuzu ile meslek elemanlarının ve bakım verenlerinin çocuklara istismar, zorbalık vb. başlıkları aktarırken faydalanabilecekleri aktivite örneklerine de yer veriyoruz. Eğitimlerin yanı sıra toplumun her kesimine yönelik bilgilendirici içerikler üretmeye ve sosyal medya, internet sitesi gibi mecralarda yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. İçeriklerimize internet sitemiz, youtube.com/nirengidernegi ve instagram.com/nirengidernegi hesaplarından ulaşılabilinir.
Ayrıca savunuculuk alanında çalışmalar yürüterek paydaş toplantılarının çıktıları olarak oluşturduğumuz politika raporları ile ulusal ve uluslararası mevzuatların çocuk koruma bakış açısı ile güçlenmesine katkı sağlıyoruz.

Hibe desteğimizle gerçekleştirdiğiniz İstismar Mağduru Destek Hattı projesini yakın zamanda tamamladınız. Salgın sürecinde projede çeşitli değişiklikler yapmak zorunda kaldığınızı biliyoruz. Projenin amacından ve bu değişiklikler sonrasında gerçekleştirdiğiniz faaliyetlerden bahseder misiniz?
Çocukların her türlü şiddete karşı korunması uluslararası insan hakları anlaşmaları ve standartları tarafından güvence altına alınan temel bir haktır. Yine de şiddet, ekonomik ve sosyal durumları, kültürleri, dinleri veya etnik kökenleri ne olursa olsun, dünyanın dört bir yanındaki çocuklar için hem acil hem de uzun vadeli sonuçlarıyla hayatın fazlasıyla gerçek bir parçası olmaya devam ediyor. Ülkemizde şiddete maruz kalan çocuklar ve bakım verenleri için hem yasal danışmanlık hizmeti hem de eş zamanlı psikososyal destek hizmeti alabilecekleri sistematik bir mekanizma konusunda ciddi bir boşluk bulunuyor.
Mağduriyetin oluşmasını takiben şiddet mağduru çocuklar ve bakım verenleri yasal ve psiko-sosyal koruma hakları için nereye ve nasıl başvuracakları, başvuruyu takiben sürecin nasıl işleyeceği vb. konularında danışmanlık alma ihtiyacı içinde. Ayrıca, mağdur çocuk ve ailesinin özellikle adli süreçte karşılaştıkları sistemin işletilmemesinden kaynaklanan zorluklara karşı sağlam durmalarını desteklemek için de psiko-sosyal destek ihtiyaçları çok belirgin oluyor.
Nirengi Derneği olarak istismara uğrayan bir çocuğa ve bakım verenine ne kadar erken yasal ve psikososyal koruma desteği sağlanabilirse, çocuğun fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne gelecek zararların o ölçüde azaltılabileceğine, istismarın yarattığı olumsuz etkileri onarmanın ve şiddet döngüsünü kırmanın mümkün olabileceğine kuvvetle inanıyoruz. Bu çerçevede Türkiye’de istismara ve şiddete maruz kalan çocuklara yönelik hem yasal danışmanlığın hem de psikososyal desteğin eş zamanlı aynı çatı atında ücretsiz olarak sunulduğu tek destek hattı olan İstismara Karşı Destek Hattı’nı kurduk.
Çocuk Fonu desteği ile istismara maruz kalmış olan 20 çocuğa ve bakım verenine ücretsiz psiko-sosyal destek sağlandı. Ayrıca, psiko-sosyal destek verdiğimiz çocuklar ve bakım verenlerinin yanı sıra, toplumda istismar ve şiddet konularında bilgi ve farkındalık yaratmak, hak arama anlayışını güçlendirmek amacıyla çeşitli bilgilendirme içerikleri üreterek yaygınlaştırdık. Söz konusu içeriklere Nirengi Derneği sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir. Destek hattımızdan desteğe ihtiyaç duyan tüm çocuk ve bakım verenlerin haberdar olması amacıyla medya kanallarında (gazete, radyo, sosyal medya vb.) hattı tanıtan yayınlar gerçekleştirdik. Ek olarak, hattı tanıtan posterlerimizi gönüllülerimiz aracılığıyla tüm Türkiye’de yaygınlaştırmaya ve hattan tüm ihtiyaç sahiplerini haberdar etmeye çalışıyoruz.
Çocuk Fonu’nun 2020 döneminde aldığınız hibe desteğinin derneğinize ve çalışmalarınıza ne tür katkıları oldu? Çocuk Fonu’nu destekleyen bağışçılarımızla paylaşmak istediğiniz bir mesaj var mı?
Çocuk Fonu’nun 2020 döneminde aldığımız hibe desteğinin derneğimize ve çalışmalarımıza katkıları:
- Nirengi’nin çocuk koruma konusundaki çabalarının İstismara Karşı Destek Hattı ile görünür olmasına katkıda bulundu.
- İstismara maruz kalan çocuklar ve bakım verenleri için güçlü bir koruma merceğine sahip ölçeklenebilir ve tekrarlanabilir bir Destek Yardım Hattı’nın tasarlanmasına ve uygulanmasına katkıda bulundu.
- İstismara Karşı Destek Yardım Hattı aracılığıyla kamuoyunun çocuk istismarına olan ilgisinin artmasına katkıda bulundu.
- Değişen koşulların ve ihtiyaçların değerlendirilmesi, çok sektörlü bir sevk mekanizmasının geliştirilmesi dahil olmak üzere ilgili personel kapasitelerinin ve becerilerinin geliştirilmesine ve güçlendirilmesine katkıda bulundu.
Çocuk Fonu’nu destekleyen bağışçılarla paylaşmak istediğimiz mesajlar:
- Öncelikle Çocuk Fonu’nu destekleyen bağışçılara deniz yıldızı[1] örneğindeki gibi Nirengi’nin bu fon ile 20 istismara maruz kalmış çocuğa ve bakım verenine ulaşmasını sağladığı için teşekkür ederiz.
- Nirengi Derneği olarak, istismara maruz kalan çocukların ve bakım verenlerin adalet ve psikolojik desteğe ve bütüncül iyi olma hallerine ilişkin diğer hizmetlere erişiminde ciddi bir boşluk olduğuna inanıyoruz.
- Nirengi çocuk haklarına ilişkin kamu müdahale mekanizmalarındaki boşlukları dolduran ve uygulanabilir, ölçeklenebilir bir model öneren bir dernek olarak finansal desteğe ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, projemiz kapsamında sunduğumuz hizmetleri şiddete ve istismara maruz kalan çocuklara ve bakım verenlerine devam etmek için bağışçı desteği almayı umuyoruz.
Nirengi Derneği’nin 2022 yılı için öncelik vereceği alanlar ve çalışmalar neler olacak? Derneğin önümüzdeki dönem için planlarından bahseder misiniz?
Nirengi Derneği olarak 2022 yılı için öncelikli alanlarımızı geçmiş yıllarda olduğu gibi Çocuk Koruma, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Afet ve Acil Durumlar, Kapasite Geliştirme ve Farkındalık alanları olarak belirledik. Ek olarak pandemi ve iklim değişikliği alanlarını da bu alanlar ile kesişen alanlar olarak belirledik.
Öne çıkan çalışmalarımızdan, istismar ve şiddete maruz kalan çocuklara ve bakım verenlerine yönelik ücretsiz yasal danışmanlık ve psiko-sosyal destek sunduğumuz İstismara Karşı Destek Hattı Programımızın bilinirliğini ve kaynaklarını arttırarak daha çok ihtiyaç sahibine ulaşmak için hiç bir çocuğu geride bırakmama ilkesi ile 2022 yılında da devam edeceğiz.
[1] Gelgit sırasında kıyıya vuran ve yaşam savaşı veren her deniz yıldızını deniz ile buluşturarak, denize attığı deniz yıldızı için ‘fark yaratan’ kişinin öyküsü.
Son Yorumlar