Category

Kurumsal Destek Fonu

İnsanın Doğayla ve Tüm Varlıklarla Barış İçinde Yaşamı!

By | Kurumsal Destek Fonu

Armaş Vakfı, gezegenin ekolojik sınırlarının aşılması ve iklim krizinin artan etkileriyle ortaya çıkan ekolojik ve çevresel sorunlara çözüm üretmek amacıyla çalışmalar yürütüyor. Dalyan Foundation ve Türkiye Mozaik Foundation iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 döneminde desteklediğimiz Armaş Vakfı, hibe desteğimizle iktisadi işletmesinin aktif hizmet sunması ve sürdürülebilir gelir modeli haline gelmesi amacıyla çalışmalar yürütüyor.

Armaş Vakfı ile gerçekleştirdiğimiz röportajda: kuruluş amacını, Kocaeli’nin ekolojik sorunlarına yönelik çözüm önerilerini, finansal sürdürülebilirliği sağlama yolları ile topluluk oluşturma ve ağ geliştirme konularındaki çalışmalarını konuştuk.

Armaş Vakfı Kapasite Güçlendirme Fonu kapsamında Vakfımızdan ilk kez hibe alıyor. Okuyucularımızın Vakfınızı daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Armaş Vakfı, insanın doğayla ve tüm canlı-cansız varlıklarla barış içinde yaşadığı bir dünya hayalini paylaşan dört kişinin bir araya gelmesiyle 2021 yılında kuruldu. Kurucularımızdan Sibel Asna Özesmi’nin uzun yıllardır düşlediği “okul” fikri, Uygar Özesmi’nin “sosyal değişim akademisi” vizyonu ile kesişti; bu hayale Turgay ve Selda Gönensin’in katılımıyla, etik değerlere, düşünceye ve öğrenmeye dayalı bir topluluğun temeli atıldı. Bugün bu hayal; Armaş Vakfı çatısı altındaki Armaş Akademi ve doğayla iç içe konumlanan Armaş Vakfı Mekânı ile hayat bulmuş durumda.

Vakıf olarak, birlikte adil bir yaşama katkı vermek için yola çıktık. İnsanın doğayla ve tüm varlıklarla simbiyotik bir ilişki kurması için çalışıyoruz. Gezegenimizdeki jeolojik ve biyolojik çeşitliliğin korunması, insanın evrendeki yerine ve farklılıklara dair sevgi ve saygının yeniden inşası Vakfımızın temel güdüsünü oluşturuyor. Bu doğrultuda, doğayla uyumlu bir varoluşu savunan kurum ve sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) iş birliği yapıyoruz.

Armaş Akademi ise Vakfımızın eğitim odağını temsil ediyor. Akademi; etik, adil ve sürdürülebilir bir gelecek üzerine düşünen, sorgulayan ve birlikte inşa eden bireyleri bir araya getiriyor. Eğitimler, atölyeler ve buluşmalar yoluyla yalnızca bilgi değil; birlikte üretim, entelektüel etkileşim ve kişisel dönüşüm için de doğal bir zemin sunuyor. Aynı zamanda kültürel belleği yaşatmayı önemsiyor; adını taşıdığımız Akmeşe’deki Ermeni kültürel mirasına saygıyla yaklaşarak, bu mirası bugünün etik değerleriyle buluşturmaya çalışıyoruz.

Kocaeli’de ekoloji temelli üretim ve öğrenme alanları oluşturmayı amaçlıyoruz”

Sanayi odaklı ve çevre kirliliği riski yüksek olan Kocaeli’de ekolojik ve çevre sorunlarına çözüm üretmek için çalışan bir vakıf olarak, kentteki sorunları ve bu sorunlara dair çözüm önerilerinizi paylaşır mısınız?  

Kocaeli gibi sanayi baskısının yoğun olduğu bir kentte, yalnızca ekolojik farkındalık yaratmakla kalmayıp, doğayla uyumlu yaşam pratiklerini ve üretim-tüketim modellerini somut olarak hayata geçirmek gerektiğine inanıyoruz. Armaş Vakfı olarak bu doğrultuda önerdiğimiz yaklaşımlardan biri, döngüsel ekonomi ilkelerini temel alan, yereldeki üretici ve tüketicileri, daha doğrusu türeticileri bir araya getiren, ekolojik yaşamı destekleyen deneyim ve paylaşım alanlarının oluşturulması. Bu doğrultuda, Good4Trust ağı ve Türetim Ekonomisi Derneği ile kurduğumuz ortaklıklar sayesinde, dönüşüm odaklı ve topluluk temelli modeller geliştirmeye çalışıyor; bu alanlarda etkimizi artırmak için fikir üretip, iş birlikleri kurarak çeşitli fon başvuruları gerçekleştiriyoruz.

Hem doğaya hem de topluma iyi gelen bir yaşam kültürünü, Kocaeli’nin kırsalında Armaş Vakfı Mekânı’nda örneklemeye çalışıyoruz. Ekoloji temelli üretim ve öğrenme alanları oluşturmayı amaçlıyor; ev sahipliği yaptığımız her etkinlikte yalnızca farkındalık yaratmayı değil, aynı zamanda doğayla uyumlu, şiddetten ve ayrımcılıktan uzak bir yaşam pratiğini birlikte deneyimlemeyi hedefliyoruz.

“Bu zorlu dönemleri aşmak için yerel ve uluslararası ağlardan beslenen çok yönlü kaynak hedefiyle çalışıyoruz.”

Son yıllarda sivil toplumun yaşadığı kaynak sorunu ve ekonomik koşullar sizi nasıl etkiledi? Bu süreçte kaynak yaratma ve kaynak çeşitlendirme konularında nasıl bir strateji izlediniz, neler yaptınız?  

2021’de kurulan Armaş Vakfı, ilk üç yıl boyunca kurucuların çabaları ile bireysel ve kurumsal bağışlarla vakfın ana faaliyet alanlarından biri olan Armaş Vakfı Mekânı’nın restorasyonunu gerçekleştirdi. Kurucular, bu mekânı yalnızca bir ofis ya da etkinlik alanı olarak değil, aynı zamanda Vakfın faaliyetlerini sürdürülebilir kılacak bir kaynak geliştirme aracı olarak tasarladı. Bu kapsamda, 2024’ün Kasım ayında Armaş Vakfı İktisadi İşletmesi kuruldu. Bu adım, hem Vakfın kendi gelir kaynaklarını çeşitlendirmesi hem de topluluk odaklı faaliyetlerini destekleyebilmesi açısından önemli bir gelişme oldu.

Aynı dönemde, Vakfın kurumsal kapasitesini güçlendirmek ve faaliyetlerini daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak amacıyla çeşitli fon başvuruları da yapıldı. Bu başvurular sonucunda, Kapasite Güçlendirme Fonu desteğiyle, hem Armaş Vakfı’nın kurumsal altyapısını geliştirmek hem de Armaş Vakfı Mekânı’nın tanıtımına yönelik çalışmaları yürütmek hedeflendi.

Kaynak çeşitlendirme stratejisinin bir parçası olarak, ortak değerleri paylaştığımız farklı kurum, dernek ve kişilerle iş birlikleri geliştiriyoruz. Örneğin, Türetim Ekonomisi Derneği ile “Değişim Elçileri Programı” odağında projeler geliştirdik; iki farklı fon kaynağından proje kabulü alarak hem işbirliği hem de kaynak yaratma açısından önemli bir adım attık. Bu projeler hâlen devam etmekte.

Tüm bu çabalara rağmen, mevcut ekonomik koşullar ve küresel belirsizlikler, Armaş Vakfı’nın da tıpkı diğer pek çok STK gibi, kaynakların sürdürülebilirliğine dair kaygıları gündeminde tutmasına neden olmakta. Vakfın faaliyetlerinden gelir elde etmeyi amaçlayan Armaş Vakfı Mekânı gibi girişimler ekonomik daralmanın etkisiyle sınırlı kalmakta. Bu nedenle, bu zorlu dönemleri en az zararla atlatmak için hem yerel hem de uluslararası ağlardan beslenen çok yönlü kaynak yaratma hedefiyle var gücümüzle çalışıyoruz.

“Öncelikli odağımız finansal sürdürülebilirliğimizi güçlendirmek.”

Kapasite Güçlendirme Fonu kapsamında sağladığımız hibe ve kapasite gelişim desteği ile odaklandığınız başlıklar nelerdir? Bu kapsamda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Öngörülebileceği gibi, Armaş Vakfı olarak öncelikli odağımız finansal sürdürülebilirliğimizi güçlendirmek. Bu doğrultuda, vakfın gelir çeşitliliğini artırmak amacıyla Armaş Vakfı Mekânı’nın görünürlüğünü artırmak ve etkin kullanımını sağlayarak düzenli gelir akışı yaratmak bu hedefin önemli bir parçası. Aynı zamanda vakfın dijital varlığını güçlendirmek, daha geniş kitlelere ulaşmak ve destekçileriyle etkili iletişim kurmak için sosyal medya stratejisini uygulamak amacıyla, içerik üretimi alanında profesyonel destek alıyoruz.

Finansal sürdürülebilirliğin yanı sıra topluluk oluşturma ve ağ geliştirme de vakfımızın temel öncelikleri arasında. Bu nedenle hem yerelde hem ulusal ve uluslararası ölçekte ağlarımızı büyütmeye, iş birlikleri kurma gayretindeyiz.

Son olarak, yaptığımız faaliyetlerin etkisini görebilmek ve gelişim alanlarımızı tespit edebilmek adına etki ölçümlemeye de odaklanıyoruz. Etkinlikler ve faaliyetlerin düzenli olarak takip edilmesini, katılımcı geri bildirimleriyle birlikte ölçülebilir hale getirilmesini sağlamak bu dönemdeki önemli çalışma alanlarımızdan biri.

“Armaş Vakfı’nı desteklemek, bir kurumu değil; topluluk temelli dönüşüm yaratmayı hedefleyen bir yapıyı büyütmek demek.”

Size destek olmak isteyen kişi ve kuruluşlar için, birkaç cümle ile kendinizi nasıl anlatırsınız?

Armaş Vakfı’nı desteklemek, bir kurumu değil; topluluk temelli dönüşüm yaratmayı hedefleyen bir yapıyı büyütmek demek. İzmit Akmeşe’deki Armaş Vakfı Mekânı, doğayla uyumlu yaşam pratiklerinin rehberliğinde, ortak üretim ve düşünce için buluşma alanı sunar. Bu mekânda düzenlenen atölye, kamp ve eğitim programları; katılımcıların sadece bilgi edinmesini değil, birlikte düşünmesini, üretmesini ve dönüşmesini huzur içinde bir ortamda gerçekleştirilmesini sağlar.

Geri bildirimlerde öne çıkan “yalınlık, açıklık, doğayla temas, nezaket ve derinlik” bu deneyimlerin özünü yansıtır. Bir katılımcının ifadesiyle: “Kendimi evimde hissettim. Bu kadar özenli bir ortamda düşünmek ve üretmek, hayatımda çok az yerde mümkün oldu.”

Armaş Vakfı olarak, etik ve sürdürülebilir bir yaşam kültürünü hep birlikte ve paylaşarak inşa etmeye inanıyoruz. Daha adil bir yaşamın mümkün olduğuna inanıyor; birlikte düşünerek, üreterek ve paylaşarak dünyaya iyi gelen çabaların taşıyıcısı olmayı sürdürmek istiyoruz.

Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 Dönemi Fon Başlangıç Raporu Yayımlandı

By | Kurumsal Destek Fonu

Dezavantajlı kesimlerin toplumsal katılımını geliştirmek ve/veya sosyal refahını artırmak için çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasite gelişimlerini desteklemek amacıyla Dalyan Foundation ve Türkiye Mozaik Foundation iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Kapasite Güçlendirme Fonu‘nun 2024 dönemi Fon Başlangıç Raporu yayımlandı. Fon kapsamında Armaş Vakfı‘na, Dayanışmanın Kadın Hali Derneği‘ne, İstanbul Mor Dayanışma Derneği‘ne ve Önce Çocuklar Derneği‘ne toplam 2.922.146 TL  hibe desteği sağlıyoruz.

Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 döneminin yapısı, desteklediğimiz STK’lar ve yapacakları çalışmalara dair bilgilerin yer aldığı raporumuza buradan ulaşabilirsiniz.

Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 Dönemine Yapılan Başvurularla İlgili Değerlendirme Metnimiz Yayımlandı

By | Kurumsal Destek Fonu

Dezavantajlı kesimlerin toplumsal katılımını geliştirmek ve/veya sosyal refahını artırmak için çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasite gelişimlerini desteklemek amacıyla Dalyan Foundation ve Turkey Mozaik Foundation iş birliği, bireysel ve kurumsal bağışçıların desteğiyle hayata geçirdiğimiz Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 dönemi başvuru ve seçim süreçleri tamamlandı.

STK’ların bu süreçte öne çıkan ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla fonun bu dönemi için yapılan başvuruların yoğunlaştığı konulara, başvuru yapan kuruluşların genel durumu ve ihtiyaçlarına dair değerlendirmelerimizin yer aldığı açıklama metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 Döneminde Desteklenecek STK’lar Belirlendi

By | Kurumsal Destek Fonu

Dezavantajlı kesimlerin toplumsal katılımını geliştirmek ve/veya sosyal refahını artırmak için çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasite gelişimlerini desteklemek amacıyla Dalyan Foundation ve Turkey Mozaik Foundation iş birliği, bireysel ve kurumsal bağışçıların desteğiyle hayata geçirdiğimiz Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 dönemi kapsamında desteklenecek STK’lar belirlendi. Hibe kapsamında Armaş Vakfı’na, Dayanışmanın Kadın Hali Derneği’ne, İstanbul Mor Dayanışma Derneği’ne ve Önce Çocuklar Derneği’ne toplam 2.922.146 TL hibe desteği sağlayacağız.

Desteklenen STK’lar ve çalışmaları ile ilgili ayrıntılı bilgileri aşağıda görebilirsiniz:

Armaş Vakfı, (Finansal Sürdürülebilirlik, 799.000 TL), Kocaeli
Armaş Vakfı, gezegenin ekolojik sınırlarının aşılması ve iklim krizinin artan etkileriyle ortaya çıkan ekolojik ve çevresel sorunlara çözüm üretmek amacıyla çalışmalar yürütüyor.  Vakıf sağladığımız hibe desteğiyle iktisadi işletmenin aktif hizmet sunması ve sürdürülebilir gelir modeli haline gelmesi amacıyla çalışmalarını yürütecektir.

Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (Dakahder), (Finansal Sürdürülebilirlik, 764.146 TL), Diyarbakır
Dakahder, cinsiyet eşitsizliğe karşı olarak kadınların sosyal, kültürel, psikolojik ve sosyo-ekonomik durumlarını araştırmak ve kadınları güçlendirmek amacıyla çalışmalarını yürütüyor. Dakahder sağladığımız hibe desteğiyle kaynak çeşitliliğini artırmak ve derneğin finansal sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çalışmalarını yürütecektir. Bu amaç doğrultusunda Dakahder, kurumsal ve bireysel bağışçıyı odağına alan kaynak geliştirme stratejisi geliştirecektir.

İstanbul Mor Dayanışma Derneği, (Finansal Sürdürülebilirlik, 794.000 TL), İstanbul
İstanbul Mor Dayanışma Derneği, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmek amacıyla bilinç yükseltme çalışmaları, film gösterimleri, çeşitli atölyeler ve paneller düzenliyor. Dernek hibe desteğimizle kaynak çeşitliliğini artırmak ve derneğin finansal sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çalışmalarını yürütecektir. Bu amaç doğrultusunda İstanbul Mor Dayanışma Derneği, kurumsal ve bireysel bağışçıyı odağına alan kaynak geliştirme stratejisi geliştirecektir.

Önce Çocuklar Derneği, (Finansal Sürdürülebilirlik, 565.000 TL), Diyarbakır
Önce Çocuklar Derneği, çocuk hakları sözleşmesi çerçevesinde çocukların psiko-sosyal, kültürel, sanatsal, dilsel, zihinsel ve fiziksel gelişimine yönelik çalışmalar yapıyor. Dernek hibe desteğimizle kaynak çeşitliliğini artırmak ve derneğin finansal sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çalışmalarını yürütecektir.  Bu amaç doğrultusunda kurumsal ve bireysel bağışçıya erişimini arttırmayı hedef edindiği bir kaynak geliştirme planı hazırlayacaktır.

Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 Dönemi Başvuruları Sona Erdi

By | Kurumsal Destek Fonu

Dezavantajlı kesimlerin toplumsal katılımını geliştirmek ve/veya sosyal refahını artırmak için çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasite gelişimlerini desteklemek amacıyla Dalyan Foundation ve Turkey Mozaik Foundation iş birliği, bireysel ve kurumsal bağışçıların desteğiyle hayata geçirdiğimiz Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 dönemi başvuruları sona erdi.

Bu yıl fona teknik kriterlere uyan 163 STK başvuruda bulundu. Başvuruların türleri şu şekilde dağıldı:

  • 129 Dernek
  • 12 Kooperatif
  • 12 Vakıf
  • 3 Sendika
  • 3 Federasyon /Konfederasyon

Fona Adana, Adıyaman, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Gaziantep, Giresun, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kilis, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Muş, Nevşehir, Osmaniye, Rize, Samsun, Şanlıurfa, Tokat ve Trabzon olmak üzere 39 farklı ilden başvuru alındı.

2024 döneminde talep edilen toplam hibe tutarı 110.713.761 TL oldu.

Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 Dönemi Başvuruları Açıldı

By | Kurumsal Destek Fonu

Dezavantajlı kesimlerin toplumsal katılımını geliştirmek ve/veya sosyal refahını artırmak için çalışan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasite gelişimlerini desteklemek amacıyla Dalyan Foundation ve Turkey Mozaik Foundation iş birliği, bireysel ve kurumsal bağışçıların desteğiyle hayata geçirdiğimiz Kapasite Güçlendirme Fonu’nun 2024 dönemi başvuruları açıldı.

Hibe desteğinin yanı sıra fon kapsamında STK’lar, seçtikleri kapasite gelişim alanlarında güçlendirme fırsatları elde edecektir. STK’lar, Vakfımız tarafından ilk kez 2019 yılında geliştirilen Kapasite Gelişim Bileşeni ile başta mentorlarla birlikte çalışma, farklı temalarda atölye serileri, deneyim paylaşımı buluşmaları ve düzenli toplantılar olmak üzere kapasite gelişimlerini desteklemeye yönelik farklı imkanlardan faydalanacaktır.

Hibe almaya hak kazanan STK’ların kapasite gelişim desteği ile destekleneceği alanlar aşağıdaki gibidir:

  • Ağ ve Ortaklık Kurma
  • Finansal Sürdürülebilirlik
  • Gönüllülerle İşbirliği
  • İletişim
  • Organizasyon Yönetimi
  • Ölçme ve Değerlendirme
  • Proje Yönetimi
  • Savunuculuk ve Lobi Faaliyetleri

Aşağıda yer alan başvuru kriterlerine uyan ve tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar hibe programına başvurabilirler:

  • Türkiye’de kurulmuş dernekler, vakıflar, kâr amacı gütmeyen kooperatifler, sendikalar, federasyonlar/konfederasyonlar,
  • Kapasite gelişimiyle ilgili bir vizyona ve ihtiyaca sahip olan kuruluşlar,
  • Kapasite gelişimi ile ilgili en az 1 kişiyi sorumlu olarak belirleyebilecek kuruluşlar,
  • 2023 yılı gelirleri 40.000 TL – 4.000.000 TL arasında olan kuruluşlar

Kapasite Güçlendirme Fonu’na başvuru yapan STK’lar en fazla 775.000 TL talep edebilirler. Fona başvurmak isteyen STK’ların başvuru formunu 8 Kasım 2024, saat 18.00’e kadar eksiksiz şekilde doldurmaları gerekir.

Fon ile ilgili detaylı bilgiye (hibe süreci, kurumsal gelişim bileşeni, başvuru koşulları, değerlendirme kriterleri ve takvim) ve başvuru formuna buradan ulaşabilirsiniz.

Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği ile Kurumsal Destek Fonu Kapsamında Yürüttükleri Çalışmaları Konuştuk

By | Kurumsal Destek Fonu

Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği (HSO), Hatay ve çevresinde kültür ve sanat alanında bir dönüşüm yaratmak amacıyla çeşitli konserler, projeler ve eğitim atölyeleri gerçekleştiriyor.  Bcause Foundation, Dalyan Foundation, Fondation de France, Karl Kahane Foundation, Kreuzberger Initiative gegen Antisemitismus (KIgA), Turkey Mozaik Foundation, WNS (Holdings) Limited işbirliğiyle ve mali desteğiyle hayata geçirdiğimiz Kurumsal Destek Fonu’nun 2023 dönemi kapsamında desteklediğimiz HSO, kaynak çeşitliliğini artırmak ve finansal sürdürülebilirliğini sağlamak üzere çalışmalar yürütüyor. Bu amaç doğrultusunda iki tam zamanlı çalışan istihdam edecek olan HSO aynı zamanda hibe desteğiyle idari giderleri karşılayacak.

HSO ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; derneğin faaliyetleri, Kahramanmaraş depremleri sonrası bölgedeki kültür-sanat faaliyetleri, hibe kapsamında yürütülen kapasite güçlendirme çalışmaları hakkında konuştuk. 

Okuyucularımızın Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği’ni daha yakından tanıyabilmesi için kuruluş amacınızdan ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Hatay, Hitit ve Roma medeniyetlerinin yanı sıra Osmanlı hükümdarlığı ve Fransız işgaline de tanıklık etmiş, tarihi izlerle dolu bir şehirdir. Şehrin zengin kültürel geçmişi, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması ve günümüzde devam eden farklı kültürlerin birlikte yaşam dinamiği, Türkiye fotoğrafı bağlamında düşündüğümüzde, Hatay’a özel bir yer kazandırıyor. Ancak, bu zengin geçmişe rağmen Hatay’ın kültür-sanat alanında hak ettiği yerde olmadığını gözlemliyoruz.

Bu eşsiz konum, bir taşra kentinin karşılaştığı yoksunlukları Hatay’ın da paylaşmasının önüne geçememiş. Özellikle kültür merkezi, konser salonu veya sanat merkezi gibi önemli altyapıların eksikliği dikkat çekiyor. Bu durum, gençlerin yeteneklerini geliştirmelerini ve potansiyellerini keşfetmelerini zorlaştırıyor. Kültür-sanatın bir parçası olmak, onunla karşılaşmak ve bu alanı bir yaşam seçeneği olarak görmek önemli bir farkındalık gerektirir. Türkiye’deki taşra kentlerinde bu imkanlara erişmekle ilgili yaşanan zorluklar, yeni nesillerin kültür ve sanat alanındaki gelişimini yavaşlatıyor ve hatta köreltiyor. 

İşte biz bu bağlamda Hatay Akademi Senfoni Orkestrası’nın üyeleri olarak 2019’da müzik öğretmenleri, konservatuar mezunları ve öğrencilerinden oluşan bir ekiple Hatay’ın ilk ve tek bağımsız senfonik orkestrasını kurduk. Kuruluş motivasyonumuz ise kentimizin sahip olduğu tarihi ve kültürel arka plandan güç alarak sanatla ve müziğimizle şehre bir dönüşüm getirmek oldu. Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği olarak, şehirdeki anlam arayışını ele alıyor, sanatın ve edebiyatın bu şehri güzel bir şekilde anlatabileceğine inanıyoruzBir akademi olarak, entelektüel üretimimizle tüm şehre ulaşmayı hedefliyoruz. Eğitimler ve paylaşımlar yaparak, yeni sanatsal ekollerin ortaya çıkmasına olanak tanıyor ve kültürü genişletme vizyonunu taşıyoruz. Bu sayede, Hatay’ın zengin kültürel mirasını daha geniş kitlelere ulaştırmayı ve sanatsal gelişimi desteklemeyi amaçlıyoruz. Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği olarak, sadece müzik yapmakla kalmayıp, aynı zamanda şehrin kültürel ve sanatsal zenginliklerini gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, toplumsal bir hareketin öncüsü olma idealini taşıyoruz.

Kurumsal Destek Fonu’nun 2023 döneminde sağladığımız hibe ile odaklanacağınız kapasite güçlendirme başlığı ne olacak? Bu kapsamda ne tür çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?

Kurulduğumuz 2019 yılından bu yana sahip olduğumuz motivasyon ve özveri ile projelerimizi hayata geçiriyoruz. Dernek olarak kapasite güçlendirme desteği almadan önce de çeşitli konserler, eğitim faaliyetleri ve atölyeler gerçekleştiriyorduk. Bu projeler şehrimiz için son derece kıymetli adımlar olmakla beraber bu faaliyetlerimizin tamamına yakını, gönüllü emeği ile hayata geçiriliyordu. Bu da yolculuğumuz esnasında pek çok zorlukla karşılaşmamıza, vizyonumuzda yer alan hedeflerimizi, kaynak ve insan kaynağı yetersizliği ile ertelememize neden oldu. 

Kahramanmaraş depremleri ise bizim için yeni bir milat oldu ve hedefimiz şehrimizde yeni yaşamı örme ve şehrimizi sanatla iyileştirme misyonuna dönüştü. Bu süreçte bizler sahne aldığımız her yerde Hatay’ı anlatarak bölgeye dikkat çekmeye ve dayanışmanın bir parçası olmaya özen gösterdik. Tam bu aşamada sahip olduğumuz yeni misyon ile sistemli bir şekilde projeler geliştirerek şehrimizi ayağa kaldırmanın bir parçası olabilmek için bugüne kadar ortaya konan gönüllülük özverisinin ötesinde; kaynak geliştirme, insan kaynağı, profesyonel danışmanlık desteği ve iletişim çalışmaları en temel ihtiyaç kalemlerimiz olarak ortaya çıktı. Kurumsal Destek Fonu’nun yararlanıcıları arasında yer almamız biri olmamız bu ihtiyaçlarımıza bir yanıt oldu ve kuruluşumuzun sağlam temeller üzerine kapasitesini güçlendirmesine olanak yarattı. 

Kapasite güçlendirme desteği kapsamında Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği olarak 3 personel istihdam etmemiz mümkün oldu. Bu sayede derneğin genel koordinasyonu, kurumsal iletişim, sosyal medya çalışmaları ve kaynak geliştirme olmak üzere en temel ihtiyaçlarımıza yönelik düzenli çalışmalar yapmak ve onları takip edebilmemize olanak sağlayan ekip arkadaşları kazanma fırsatımız oldu. Yeni ekip arkadaşlarımızın aramıza katılmasının yanı sıra profesyonel sivil toplum danışmanlığı almamız da mümkün oldu. Buna paralel olarak Sivil Toplum için Destek Vakfı tarafından alanda uzman bir mentor ile buluşturularak sürecimizin geliştirilmesi ile kapasitemizin güçlenmesi de ivme kazandı.

Aldığımız bu destek sayesinde şu an sanata erişim hakkı kapsamında konteyner kentlerde konserler verdiğimiz 2 yeni projeyi daha hayata geçiriyor ve vizyonumuz doğrultusunda sistemli bir şekilde adım adım ilerleyerek yeni projelerimizi şekillendirerek toplumsal iyileşmenin adımlarını sanatla atıyoruz.

Deprem öncesinde çokkültürlülüğü ve kültürel çalışmalarla anılan Hatay’daki son durumdan bahser misiniz? Kültür-sanat faaliyetlerinin desteklenmesi ne tür desteklere ihtiyaç duyuyorsunuz?

Deprem öncesinde çokkültürlülüğü ve kültürel çalışmalarla anılan Hatay, sanat ve müzikle iç içe bir coğrafyaydı. Hatay halkı, sanat duyarlılığı yüksek, entelektüel ve okumuş insanlardan oluşan, çok kültürlü bir topluma sahipti. Özellikle Antakya’da aktif bir sanat hayatı vardı; canlı müzikler ve konserler bu şehri canlı tutuyordu. Hatay Akademi Senfoni Orkestrası ise Hatay’ın ilk ve tek profesyonel senfonik orkestrası olarak bu kültür hayatının önemli bir parçasıydı ve klasik müzik kitlesi oluşturmayı başarmıştı. Ancak, Hatay’da bir kültür merkezi, konser sahnesi veya büyük bir salon yoktu. Biz her konserimizde bu eksiklikten yakınıyorduk.

Kahramanmaraş depremleri sonrası, Hatay büyük bir yıkıma uğradı ve zorunlu göç eden müzisyenlerimizin büyük bir kısmı geri döndü. Ancak, prova salonlarımızın yıkılması nedeniyle müzisyenlerimiz, provalarını düzenli yapabilecekleri ve üretimlerini sergileyebilecekleri bir konser salonuna ihtiyaç duyuyor. Bu eksiklik, müzisyenlerimizin üretkenliğini ve motivasyonunu olumsuz etkiliyor. 

Kültür-sanat aktivitelerinin desteklenmesi için bazı önemli gelişmelere ihtiyaç var. Müzisyenlerimizin düzenli provalar yapabileceği ve üretimlerini sergileyebileceği mekanların inşa edilmesi, eksik enstrümanların temin edilmesi ve çocuklarımız için güvenli ve destekleyici bir ortam oluşturulması gerekiyor. Ayrıca, zorunlu göç eden müzisyenlerimizin Hatay’a geri dönüşünü teşvik edecek istihdam koşullarının sağlanması ve Hatay Akademi Senfoni Orkestrası’nın sanat yerleşkesi projesine destek verilmesi önemli. Bu adımlar, Hatay’ın kültürel ve sanatsal zenginliğini yeniden canlandırmak için kritik bir rol oynayacak.

Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği gelecek dönemde yapmayı planladığı çalışmalardan ve önceliklerinden bahseder misiniz? Sağladığımız hibe desteği gelecekteki hedef ve projelerinizi nasıl etkiledi?

Bu destek sayesinde vizyonumuzda yer alan hayallerimizi somut şekilde gerçekleştirebilmek adına sistematik adımlar atabilmemiz mümkün oldu. Hedeflerimize yönelik projelendirmelerimizi yapıp tohumlarını bu süreçte ektik.  Ancak, Çocuk ve Gençlik Orkestramız ve Koromuz, deprem sonrası faaliyetlerine henüz başlayamadı. Gelecek hedeflerimiz içerisinde çocuklarımız için güvenli bir ortam sağlamak ve onların depremin getirdiği stres ve korku ortamında kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak, çocuk koro ve orkestrasını geliştirerek yeniden hayata geçirmek ilk adım olarak yer alıyor. 

En kapsamlı hedefimiz olarak ise, Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği olarak, sadece Hatay için değil, tüm kültür ve sanat dünyası için bir odak noktası olmasını hedefleyen bir sanat yerleşkesi inşa etmek. Bu yerleşke ile sanatın yaşandığı, üretildiği ve yayıldığı bir merkez olarak kültürel bir dönüşümü başlatmayı amaçlıyoruz. Şehirlerin canlılığını ve kimliğini belirleyen insanlar için anlamlı ve sürdürülebilir bir kültürel altyapı oluşturmak, Hatay’ın daha parlak bir geleceğine yol açacaktır. Sivil Toplum için Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation’ın desteği ile hedef projelerimizi gerçekleştirebilmek adına altyapımızı oluşturarak ivme kazandık.

Afet bölgesinde kültür-sanat alanında yapılan çalışmaların farklı bağışçılar tarafından desteklenmesi sizce neden önemli? Fonu destekleyen bağışçılarımızla paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?

Kahramanmaraş depremleri, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde büyük yıkıma ve derin sosyal travmalara yol açtı. Bu felaketin ardından sadece fiziksel altyapının değil, aynı zamanda toplumsal yapının da yeniden inşasına ihtiyacımız var. Bu bağlamda kültür ve sanat, yeniden inşa sürecinde hayati bir rol oynuyor. Kültür-sanat, toplulukları bir araya getirir, travmayı işler ve iyileşme sürecini destekler. Depremlerin yarattığı derin izlerin silinmesi ve insanların yeniden umut ve dayanışma içinde yaşamlarını sürdürmesi için kültür-sanat alanında yapılan sivil toplum çalışmalarının desteklenmesi büyük önem taşıyor. Tiyatrolar, konserler, sergiler ve atölye çalışmaları, afetin etkilerini hafifletmek ve topluluk ruhunu yeniden canlandırmak için etkin bir araç.

Kültür ve sanatın bu dönemdeki önemi, farklı bağışçılar tarafından sağlanan desteklerle daha da belirgin hale gelir. Farklı kaynaklardan gelen maddi ve manevi yardımlar, sivil toplum kuruluşlarının daha geniş bir yelpazede faaliyet göstermesine olanak tanır. Bu destek, projelerin sürekliliğini sağlamak ve daha fazla insana ulaşmak için kıymetli.

Sivil Toplum için Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation gibi kuruluşlar, afet sonrası kültür ve sanat projelerine verdikleri destekle toplulukların yeniden inşa sürecine büyük katkıda bulunuyor. Sadece fiziksel değil, ruhsal iyileşmeyi de önemseyen bu yaklaşım, toplumların daha güçlü ve dirençli olmasına destek oluyor. Bu süreçte sağlanan destekler, geleceğin daha umutlu ve dayanışma içinde şekillenmesine katkıda bulunuyor. Destek olmanın yalnızca gıda ve temel ihtiyaç malzemeleri sağlamaktan farklı yollar ile de mümkün olabileceğini göstermek adına öncü bir örnek oluyor. Hep birlikte, daha güçlü ve dayanıklı bir toplum inşa etmek için çalışmaya devam etmek dileğiyle.

Kurumsal Destek Fonu 2023 Dönemi Fon Başlangıç Raporu Yayımlandı

By | Kurumsal Destek Fonu

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevre illeri de şiddetli bir şekilde etkileyen depremlerin ardından, bölgede yaşanan tahribatın giderilmesi ve depremden etkilenenlerin iyi olma halinin desteklenmesi için sahada aktif olarak faaliyet gösteren, bölgeye destek olan ve/veya deprem bölgesinde yer alan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kapasitelerini güçlendirmek amacıyla Bcause FoundationDalyan FoundationFondation de FranceKarl Kahane FoundationKreuzberger Initiative gegen Antisemitismus (KIgA)Turkey Mozaik FoundationWNS (Holdings) Limited işbirliğiyle ve mali desteğiyle hayata geçirdiğimiz Kurumsal Destek Fonu’nun 2023 dönemi Fon Başlangıç Raporu yayımlandı. Fon kapsamında Ali İsmail Korkmaz Vakfı, Dayanışma İnsanları Derneği, Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği, Kolektif Koordinasyon Derneği, Konuşmamız Gerek Derneği, Medikal Arama Kurtarma Derneği, Yeniden Antakya Platformu Derneği’ne toplam 6.271.631 TL hibe desteği sağlıyoruz.

Kurumsal Destek Fonu 2023 döneminin yapısı, desteklediğimiz STK’lar ve yapacakları çalışmalara dair bilgilerin yer aldığı raporumuza buradan ulaşabilirsiniz.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği ile Kurumsal Destek Fonu Kapsamında Yürüttükleri Çalışmaları Konuştuk

By | Kurumsal Destek Fonu

Çorbada Tuzun Olsun Derneği (ÇOTUN), temel insani yardım dağıtımları ile evsizlerin günlük ihtiyaçlarını karşılamak, topluma geri kazanımlarını sağlamak ve bu konuda farkındalık oluşturarak, toplumsal kalkınmayı desteklemek amacıyla çalışmalar yapıyor. Kurumsal Destek Fonu’nun 2021 döneminde Turkey Mozaik Foundation eş finansmanıyla hibe desteği verdiğimiz ÇOTUN, finansal sürdürülebilirliğini ve gönüllülerle ilişkilerini güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüttü.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Evren Tüfekçi ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; hibe kapsamında yürüttükleri çalışmalar, 6 Şubat’ta meydana gelen depremler sonrası yaptıkları çalışmalar, gönüllülerle ilişkileri ve gelecek dönem planları hakkında konuştuk.

Kurumsal Destek Fonu’nun 2021 döneminde Vakfımızdan aldığınız hibe desteği ile derneğinizin kurumsal gelişimi için hangi alanlara odaklandınız? Hibe desteğimizle yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Kurumsal Destek Fonu’nun 2021 döneminde kurumsal kapasitemizi güçlendirmek için derneğimizin nakdi ve beşerî kaynaklarının arttırılması için öncelikli olarak bu iki alana odaklandık. Kurumsal kapasitemizi güçlendirmek amacıyla iletişimde olduğumuz ve ilişki kurabileceğimiz bağışçıların listesini oluşturduk. Bu bilgileri doğrultusunda birey ve kurumlarla iletişime geçerek faaliyetlerimiz ve olası işbirliklerimiz hakkında toplantılar gerçekleştirdik. Öncelikli olarak saha faaliyetlerimize davet ettik. 23 kuruluş saha faaliyetlerimize katılım sağladı.

Gönüllülük faaliyetlerinin yanı sıra hem bireysel hem de kurumsal bağışlara yönelik kuruluşumuzun sürdürebilirliğini sağlamak amacı ile bağış paketleri oluşturduk. Aynı zamanda çevrimiçi yollarla bağış alabilmemiz için sertifikalı bağış paketleri yaptık ve internet sitemizde Fonzip üzerinde bağış almaya başladık. Derneğimizin bir diğer gelir kaynağı olan fonlar için bir ekip oluşturduk. Gönüllü ekibimiz bu alanla ilgili gerekli araştırmaları gerçekleştirdi.

Beşerî kaynaklarımızın artırmak amacıyla iletişimde olduğumuz öğrenci kulüpleri ve bireysel gönüllülerimizin faaliyetlerimize katılımlarını sürdürebilir hale getirebilmek için bu gruplarla mevcut iletişimimizi arttırdık. Saha faaliyetlerine katılımları için haftalık ve aylık periyotlar üzerinden katılımlarını planlayarak süreçlerimizi yürüttük. Özellikle üniversitelerin düzenlemiş olduğu tüm organizasyonlara katılım sağlayarak gönüllü ağını genişletmeye ve organizasyonu sağlayan üniversiteler ile iletişimimizi güçlendirdik.

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremi sonrasında sahada faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarından biri olarak yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Sahadaki deneyimlerinizden yola çıkarak, deprem sonrasında yapılan müdahale çalışmalarının koordinasyonu, depremden etkilenenlerin temel ihtiyaçlarına erişimine yönelik çalışmaların etkisi konusundaki görüşleriniz nedir?

İlk günden itibaren sahada aktif olarak görev aldık. Sahada faaliyetlerimizi kurucu üyesi olduğumuz Afet Platformu çatısı altında gerçekleştirdik. Platform çatısı altında faaliyetlerimizi Hatay’da sürdürdük. Hatay ilinde depremden etkilenenlerin temel ihtiyaçlarına erişimlerini sağlamak amacıyla depo açıldı. Bizler kuruluş olarak insani yardım deposuna düzenli olarak gönüllü koordinasyonu sağladık. Aynı zamanda bölgeye destek göndermek için bizimle iletişime geçen kurumsal ve bireysel bağışçılarımızı bölgedeki ihtiyaçlar doğrultusunda bilgilendirilerek ihtiyaçların ulaşmasına katkı sağladık. Tüm bu süreçlerde bölgede yürütülen faaliyetleri birebir gözlemleme fırsatımız oldu. Yaşanan afetin büyüklüğü bölgede faaliyet gösteren kuruluşları oldukça zorladı. Destek faaliyetlerini yürütmek amacıyla kurulacak güvenli alanların bulunması başta olmak üzere birçok zorlayıcı faktör ile karşılaştık. Tüm bu zorluklara rağmen bölgedeki şartların ışığında hızlıca koordine olarak ihtiyaçlarını erişimi noktasını görev aldık. Aynı zamanda afetin yarattığı krizler, desteklerin kontrolsüz ve düzensiz gönderimler nedeniyle temel ihtiyaçların doğru bir şekilde ulaşmasıyla ilgili sorunlar yaşandı.

Özellikle bağışlar depremin yaşandığı ilk haftalarda sürekli olarak bölgeye ulaşmış olsa da ilerleyen tarihlerde bağışların azaldığı ve bölgedeki halkın ihtiyaçlarının yeterli düzeyde karşılanamadığı gözlemlendik. Bölgedeki en önemli ihtiyacın koordinasyon olduğu ve özellikle afetlere yönelik bilincin az olduğu gözlemledik. Tüm bunların ışığında çalışma yaptığımız süre boyunca depremde etkilenenlerin en temel ihtiyaçlarına ulaşmakta güçlük çektiğini gözlemledik. Yaşanan depremin yıkımı illerin neredeyse her bölgesinde aynı derecede yaşanması, ihtiyacı olan kişilere desteğin ulaştırılmasını zorlaştırdı. Faaliyet gösterdiğimiz il başta olmak üzere depremden etkilenen birçok ilde de desteklerin dağıtımının sağlanması noktasında araç desteğine ihtiyaç duyulduğunu gördük.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği çalışmalarını gönüllülerin desteğiyle gerçekleştiriyor. Derneğin gönüllülük sürecini ve gönüllülerin çalışmalarınıza katkıları anlatır mısınız?

Derneğimiz, inisiyatif dönemi ile birlikte yaklaşık sekiz yıldır sahada gönüllülerin desteği ile faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kadar süredir her gün sahada evsizlere yönelik sunmuş olduğumuz hizmetleri gönüllülerle beraber sürdürebilmemizin en önemli unsuru, gönüllülüğe yönelik bakış açımızdan kaynaklanıyor. Bizler için gönüllülük, gönlüme göre hareket etmekten öte hizmet sunduğumuz dezavantajlı gruba karşı sorumlu hissetmek ve bu bilinçle hareket etmek demektir. Her sunduğumuz hizmet öncesi kuruluşumuzda faaliyet göstermek amacı ile katılım sağlayan tüm gönüllülerimize oryantasyon veriyoruz. Bu oryantasyon metnimiz sekiz yıllık saha tecrübemiz ve çalıştığımız alanda uzman kişilere danışarak oluşturduğumuz bir metindir. Tüm gönüllülerimiz yaptığımız faaliyetlere katılım sağlamadan önce mutlaka oryantasyon sürecinden geçer. Bu oryantasyonun amacı; derneğimiz kimdir, ne yapar, kimlere hizmet eder ve derneğin gönüllüsü olarak hem sahada hem de dernek çatısı altında nelere dikkat edilmeli gibi bilgi aktarımı sağlamaktır. Yapmış olduğumuz işi kuruluş olarak çok ciddiye alıyoruz. Bizler dışarıdan bakıldığında evsizlere sadece yemek dağıtan bir kuruluş olarak görünsek de yaptığımız işin ana amacı bu değil. Bizler yapmış olduğumuz temel insani yardımlarla evsizlere ulaşıyor ve onlarla iletişim kuruyoruz. Kurmuş olduğumuz bu iletişimi daha sürdürebilir olması için temel insani yardım faaliyetlerimizi kesintisiz olarak her gün sahaya çıkarak sağlıyoruz. Kurmuş olduğumuz bu iletişim ile birlikte evsizlerle karşılıklı bir güven bağı oluşuyor ve bizlere hikayelerini ve karşılaştıkları zorlukları aktarıyorlar. Derneğimizin ana amacına yönelik faaliyetleri burada başlıyor. Temel insani yardımlar sırasında evsizler, bizlere sokakta karşılaştıkları zorlukları, neden sokakta yaşadıklarını ve nasıl bir desteğe ihtiyaçları olduklarını aktarıyor. Tüm bu bilgileri ışığında kişilerin kamu hizmetlerine, istihdama ve sağlık hizmetlerine vb. erişimlerine katkı sağlıyoruz. Bir çorbayla başlayan tanışıklığımızı kendi ayakları üzerinde durabilecekleri bir hikayeye dönüştürmek için çalışıyoruz.Tüm bu anlattığımız faaliyetlerde gönüllülerimizin katkısı çok büyük. Derneğimizin faaliyet gösterdiği her alanda gönüllülerimiz sorumluluk alarak faaliyetlerin gerçekleşmesine katkı sağlıyor.

Kurumsal Destek Fonu kapsamında aldığınız desteğin derneğinize ve çalışmalarınıza nasıl bir katkısı oldu? Fonu destekleyen bağışçılarımızla paylaşmak istediğiniz bir mesajınız var mı?

Öncelikli olarak derneğimize sunmuş olduğunuz katkılar ve destekleriniz için çok teşekkür ederiz. Almış olduğumuz hibe desteğiyle mevcut faaliyetlerimizi daha sistemli bir hale getirmeyi başardık. Kurmuş olduğumuz bu sistem ile derneğin bağış ve gönüllü kaynağının büyümesini sağlamış olduk. Aynı zamanda hibe sürecinde vermiş olduğunuz mentorluk desteğiniz sayesinde bu süreci daha verimli bir şekilde yürütmemizi sağladığınız için teşekkür ederiz.

Çorbada Tuzun Olsun Derneği’nin gelecek dönemde yapmayı planladığı çalışmalardan ve önceliklerinden bahseder misiniz?

Gelecek dönemde öncelikli olarak gönüllülere yönelik faaliyetler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda derneğin görünürlüğünü arttırmak amacıyla sosyal medya hesaplarımızı daha profesyonel bir destek alarak yönetmeyi planlıyoruz. Yapacağımız görünürlük faaliyetleri ile birlikte derneğin gönüllü ve bağış ağını genişletmeyi hedefliyoruz.

Derneğin gelir kaynaklarının yönetimi ve gelişimi sağlamak için daha profesyonel destek almayı ve kaynaklarımızın sürdürebilirliğini sağlamayı hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda ilk olarak kuruluş için kaynak geliştirme biriminde çalışan personel ve gönüllülerimizin gerekli eğitimleri almasını sağlayacağız. Aynı zamanda bildiğiniz üzere fon süreci içerisinde iktisadi işletme açmak istiyorduk. İktisadi işletme planımız ile ilgili gerekli çalışmaları başlattık.

Kurumsal Destek Fonu’nun 2023 Döneminde Yapılan Başvurulara Dair Değerlendirme Metnimiz Yayımlandı

By | Kurumsal Destek Fonu

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevre illeri de şiddetli bir şekilde etkileyen depremlerin ardından, bölgede yaşanan tahribatın giderilmesi ve depremden etkilenenlerin iyi olma halinin desteklenmesi için sahada aktif olarak faaliyet gösteren, bölgeye destek olan ve/veya deprem bölgesinde yer alan sivil toplum kuruluşlarının (STK) kurumsal kapasitelerini güçlendirmek amacıyla Bcause FoundationDalyan FoundationFondation de FranceKarl Kahane FoundationKreuzberger Initiative gegen Antisemitismus (KIgA)Turkey Mozaik FoundationWNS (Holdings) Limited işbirliğiyle ve mali desteğiyle hayata geçirdiğimiz Kurumsal Destek Fonu’nun 2023 döneminin başvuru ve seçim süreçleri tamamlandı.

STK’ların bu süreçte öne çıkan ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla fonun bu dönemi için yapılan başvuruların yoğunlaştığı konulara, başvuru yapan kuruluşların genel durumu ve ihtiyaçlarına dair değerlendirmelerimizin yer aldığı açıklama metnine buradan ulaşabilirsiniz.